2023 Türkiye'nin yılı olacak

Başbakan Erdoğan, "Forum İstanbul 2005" toplantısında "Dünya Devleriyle Yuvarlak Masa-Karar Vericiler ve Yön Belirleyiciler" oturumunda, "2023'te Bizi Nasıl Bir Dünya Bekliyor? Türkiye'nin Bu Gelecek Resmindeki Yeri ve Önemi" konulu bir konuşma yaptı. Avrupa'nın, dış dünyada rekabet gücünü yakalamakta zorlandığını, çünkü karşısında düşük maliyetlerle üreten fakir bir dünya devi ile teknolojik olarak yarışamakta güçlük çektiği zengin bir dev bulunduğunu anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: "Artık son çeyrek yüzyılın başta bilişim olmak üzere, yeniliğe dayalı ileri teknoloji kazanımlarını, iddialı bir 7. Çerçeve Programı'yla, 2013'ten sonraki kıtasal endüstriyel entegrasyona hazırlanıyor. İnancım odur ki, 15-20 sene sonra Avrupa'nın yükselişi önündeki doğal iç pazar büyüklüğü meselesini Türkiye ile çözer. Bizim bugünkü ulusal stratejimiz de buraya dayanıyor." Bir üniversite öğrencisinin, "Türk-ABD ilişkilerine dair soru sormak istiyorum. Belki kızacaksınız. Bildiğim kadarıyla bugün Beyaz Saray telefonları meşgul çalıyor. Acaba 2023'te de meşgul çalmaya devam edecek mi?" şeklindeki sözleri üzerine, Erdoğan şunları kaydetti: "Genç arkadaşın Beyaz Saray'la telefonların kapalı olduğu hususunda bir endişesi var. Hiç böyle bir endişeniz olmasın. Beyaz Saray ile telefonlarımız açık. Gayet rahatlıkla görüşebiliyoruz. (2023'te ne olacak) derseniz, 2023'te çok güçlü, sadece ülkenin içinde değil, bölgede, AB'de, Afganistan'dan Irak'a kadar Ortadoğu'da adeta belirleyici güç haline gelen Türkiye olacak. Ben, buna inanıyorum. Sizler de o günün aktörleri olacak, bunu göreceksiniz. O günün aktörleri olarak bizler sizi izleyeceğiz. Sizler Beyaz Saray'ın telefonlarıyla çok daha rahat görüşeceksiniz. Merak etmeyin. Size o şeyin zeminini bırakacağız." Türkiye-AB ilişkilerine de değinen Erdoğan, "AB'nin iki başlığı var. Biri uyum yasaları, biri de uygulamadır" diye konuştu. Uyum yasaları noktasında Kopenhag siyasi kriterleriyle önlerine konanların hepsini hallettiklerini vurgulayan Erdoğan, 1 Haziran'dan itibaren bunların uygulama sürecinin de başlayacağını belirtti. Erdoğan, şöyle devam etti: "Uygulamada sıkıntılarımız olabilir. Uygulama, bir zihniyet değişimidir. Yani geleneklerimiz, göreneklerimiz var. Bütün bunlardan yavaş yavaş vazgeçeceksiniz. Vazgeçmeye mecbursunuz. Niye? Çünkü öyle bölgesel alışkanlıklar var ki... Dünyada ortaklaşa paylaşılması gereken değerlerin dışında alışkanlıklar var. Bu alışkanlıkları bırakmaya mecburuz. Bir anda olmuyor. Bu zaman Türkiye Cumhuriyeti'ne fatura edilmemeli. Bunu iyi düşünmek gerekir." Erdoğan, "Fransa'da yapılacak referandum nasıl etkiler?" türünden soruları doğru bulmadığını belirterek, şöyle devam etti: "Bu, 3 Ekim'in bir ön şartı değildir. Yapılacak oylama AB Anayasası ile alakalıdır. Türkiye ile alakalı değil. Niye biz bunu sakız gibi çiğneyip duruyoruz? Hiç bizimle alakası yok. Türkiye'nin de gündeminde değil. Böyle bir şey yok. Fransa'nın da gündeminde değil. Biz, kendi gündemimize bunu alarak, kendimizi yorup üzüyoruz. Hiç gerek yok. Kendimizi olur olmaz şeylerle yormayalım. Biz görevimizi biliyoruz. Dersimize gayet iyi çalışıyoruz. Yolumuza bu şekilde devam edeceğiz." "2023'te Türkiye AB üyesi olabilecek diyebiliyor musunuz?" şeklindeki bir soru üzerine Erdoğan, "Gaybı ancak Allah bilir. Ama ben bir şeyi biliyorum. 2023'e göre biz AB'nin üyesi olacak sinerjiye de dinamik unsurlara da sahibiz. 2023'te AB üyesi olan bir Türkiye bölgede dengeleri tanzim edecek" diye konuştu.