2023 milli gelir hedefi
Abone olBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, AR-GE bütçelerine değindi ve 2023 hedeflerine dikkat çekti.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, sektörleri
markalaşmak konusunda sürekli teşvik ettiklerini belirterek,
"Ülkemizi yüksek katma değerler üreten bir adres haline getirmek
istiyoruz. Bunun için Ar-Ge bütçelerini sürekli artırıyoruz.
2023'teki hedefimiz, 2 trilyon dolar milli gelire ulaşmak ve bunun
yüzde 3'ü kadar Ar-Ge harcaması yapmak" dedi.
Haliç Kongre Merkezi'nde Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından düzenlenen "Hedef 2023: Lider Ülke Genç Türkiye" temalı zirvede konuşan Bakan Ergün, Türkiye'nin daha katma değeri yüksek ürünler üretip satması gerektiğini vurguladı.
Türkiye'nin henüz bilgi ve teknoloji içeren ürünler satamadığını söyleyen Ergün, dünyanın bilgi toplumuna geçiş yaptığı ve rekabetin yoğun olduğu süreçte merkeze insanı aldıklarını ifade etti.
Ergün, "Kim insan potansiyelini iyi değerlendiriyorsa onlar ilerliyor. Emek ve alın teri bugünün dünyasında insanı zengin etmeye yetmiyor. Bugün akıl teri, alın terinin önüne geçmiştir. Aklımızı terletmek zorundayız" diye konuştu.
Aklın önündeki bütün engellerin kaldırılması
gerektiğine vurgu yapan Ergün, "Düşünceyi açıklama hürriyetinin
önündeki engel, aklın önündeki engeldir. İnsan aklının önünde
hukuki, politik ve siyasi engeller olmamalıdır. Türkiye gibi
ülkelerin rekabetteki avantajı kaliteli insan kaynağıdır.
İnsanımızın kalitesini artıracağız. Onun aklının ürünlerini ortaya
çıkaracağız ki rekabet avantajı elde edelim" yorumunu yaptı.
Ergün, Türkiye'nin genç ve dinamik bir nüfusa sahip olduğuna dikkati çekerek, "Bu petrolden, doğalgazdan çok daha değerli bir şey. Biz Türkiye olarak büyük bir potansiyele sahibiz. Bu fırsatı kaçıramayız. Parlak bir gelecek için genç ve dinamik nüfusu sürdürülebilir bir hale getirmeliyiz" ifadelerini kullandı.
Toplumların bazı kabiliyetlerini kaybettiği zaman tekrar kazanmalarının zor olduğunu belirten Ergün, bunlardan birinin sanayideki üretim kabiliyeti olduğuna işaret etti. Bir diğer unsurun da toplumsal dinamizmi sürdürme kabiliyeti olduğunu anlatan Ergün, "Evlenip de bir aile kurmayı, bir çocuk yetiştirmeyi yük olarak görenler var. Oysa bunlar hayatın en büyük zevkleri. Bireysel takılmanın hiç kimseye faydası yok. Bu kabiliyetimizi ve toplumsal dinamizmimizi kaybetmemek zorundayız" görüşünü paylaştı.
"Ar-Ge'ye ayrılan bütçe doğru projelerle buluşmalı"
Ergün, insan aklının önemini kavrayan bir Türkiye'nin oluştuğunu, bu nedenle yeni yapılanmalara gidildiğini aktararak, şunları kaydetti:
"Bakanlığımızı bilim, teknoloji ve sanayi bir araya getiren bir yapıyla buluşturduk. Bunlar bir araya gelmezse sinerji olmaz. TÜBİTAK gibi bilim sanayi alanında faaliyet gösteren kurumlar bir çatı altında birlikte çalışamaya başladı. Amacımız; ülkemizi bir teknoloji ve bilim üssü haline getirmektir. Firmalar Ar-Ge ve inovasyona daha çok önem vererek bu amaca doğru ilerleyecek. Ülkemizin geleneksel teknolojilerde yüksek katma değere giderken bir taraftan da yüksek katma değerli yeni alanlarda bir açılım yapması gerekiyor. Ona göre alt yapılar oluşturuyoruz."
Sektörleri markalaşmak konusunda sürekli teşvik ettiklerini ifade eden Ergün, "Ülkemizi yüksek katma değerler üreten bir adres haline getirmek istiyoruz. Bakanlığımızın yeni kurgusu bu istikamettedir. Bunun için Ar-Ge bütçelerini sürekli artırıyoruz. 2023'teki hedefimiz, 2 trilyon dolar mili gelire ulaşmak ve bunun yüzde 3'ü kadar Ar-Ge harcaması yapmak" bilgisini verdi.
Ar-Ge'ye ayrılan bütçenin doğru projelerle de buluşması gerektiğine vurgu yapan Ergün, Türkiye'de bu projeleri yapacak üniversite, gençlik ve sanayicinin mevcut olduğunu söyledi.
"Genç nüfusu eğitirsek yaratacağı katma değerden istifade edebiliriz"
Türkiye'nin demografik yapısına bakıldığında en önemli konunun genç nüfusun eğitimi olduğuna dikkati çeken Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Genç nüfusu eğitirsek ancak onun yaratacağı katma değerden istifade edebiliriz. Genç nüfus iyi eğitildiğinde ekonomik ve sosyal bir çok sorunun çözümü için en doğru adres olacaktır. Üniversiteler ekonomik ve sosyal kalkınmanın lokomotifi konumunda olacaktır çünkü bilginin merkezidir. Boş kavgaların, itiş kakışların ve 'burayı nasıl kışlaya çeviririm' düşüncelerinin olduğu yerlerden çoktan çıktılar ve daha da ilerleyecekler. Oyunu hep birlikte oynayacağız ve mendili üniversiteler sallayacak."
"Dünya çapında üniversite, marka ve firmalara ihtiyacımız var"
Ergün, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefleyen Türkiye'nin dünya çapında üniversitelere ihtiyacı olduğuna işaret ederek, "Dünya çapında marka ve firmalara ihtiyacımız var" dedi.
Bilim ve sanayinin gelişmesinde teknoparkların büyük önem taşıdığına da değinen Ergün, Türkiye'nin yaklaşık 50 teknoparkının olduğunu, bunların 35'inin şirketlerin aktif inovasyon ve Ar-Ge çalışması yaptığı yerler haline geldiğini kaydetti.
Ergün, bilişim sektöründe silikon vadisi gibi bir iklim oluşturacak adımlar attıklarını bu çalışmaların hızla devam ettiğini dile getirdi.
Fatih Projesi'yle eğitimde köklü bir değişiklik yapıldığını anlatan Ergün, "Yanlış yapmayalım diye pilot adımlarla ilerliyoruz. Üniversitelerde girişimciliğe ve yenilikçiliğe önem verilmesini istiyoruz. Bu nedenle bir endeks hazırladık. En iyi eğitim sıralaması değil bu, girişimcilik ve yenilikçilik sıralamasıdır. Bu da üniversiteler arasında bir yarış ortamı oluşturdu. Bu yıl tercihlerden önce yayınlayacağız yeni listeyi" şeklinde konuştu.
"Kendinize güvenin ve kendinizi keşfedin"
Üniversitelere ilk defa kurumsal olarak patent sahibi olma hakkı verdiklerini anımsatan Ergün, gençlere şöyle seslendi:
"Eğer bir teknoloji geliştirme fikriniz varsa projenizi sunun. 100 bin lira hibe veriyoruz. Üretim safhasına geçerseniz, 500 bin liralık hibe daha var. Akıllı adam 100 bin liramızı batırmış ne olur? Bir sürü akılsız adam milyonlarımızı batırıyor, bir şey olmuyor ama kimse batırmadı, işini geliştirdi. Her yıl 500 arkadaşımızı destekleyeceğiz.
Türkiye her türlü desteği verecek düzeye geldi. Sadece teknoloji projelerini değil her türlü girişimi destekliyoruz. Sen yeter ki işini kur. Kendi işine sahip olmak o kadar güzel bir duygu ki bu zevkten mahrum kalmayın. Devlet Planlama Teşkilatı yok artık, en iyisi kendi işini kurmak. 2023 hedeflerine ancak bir çok yeni firmanın rekabet etmesiyle yeni markalar oluşturarak ulaşılacak. Bu firmalar henüz kurulmadı, sizin kafanızda. İşte biz onları harekete geçirmeye çalışıyoruz. gençlere gerekli ortamı hazırladığımızda çok güzel işlere imza atacaklarını biliyoruz. Kendinize güvenin ve kendinizi keşfedin."