2015 sonrası gündemin olmazsa olmaz şartı...
Abone olBaşbakan Yardımcısı Emrullah İşler, “2015 sonrası gündemin olmazsa olmaz şartı, ‘insan merkezlilik’ olacak” dedi.<br/>Türk İşbirliği ve Koor...
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, “2015 sonrası gündemin
olmazsa olmaz şartı, ‘insan merkezlilik’ olacak” dedi.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) işbirliğiyle Çırağan
Sarayı’nda “Uluslararası Kalkınma İşbirliği: Yönelimler ve
Fırsatlar, Yeni Aktörlerin Perspektifi” başlıklı konferans
düzenlendi. Konferansın açılışına Başbakan Yardımcısı Emrullah
İşler, TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam, Birleşmiş Milletler Kalkınma
Programı Başkanı Helen Clark ve çok sayıda davetli katıldı.
Konferansın açılışında konuşan Emrullah İşler, özellikle en az
gelişmiş ülkelerin Türkiye’nin gündeminde ön sıralarda yer aldığını
ifade ederek, “En az gelişmiş ülkeler, bundan sonra da kalkınma
işbirliği gündemimizin önceliği olmayı sürdürecektir” dedi. İşler,
TİKA kaynaklarının yüzde 80’inden fazlasının, sağlık, su ve
sanitasyon, eğitim, idari ve sivil altyapıların güçlendirilmesi
gibi, milenyum kalkınma hedeflerine doğrudan katkı sağlayan sosyal
altyapı ve hizmetlerdeki proje ve faaliyetlerde kullanıldığını
ifade ederek şunları söyledi:
“2003-2013 yılları arasında 148 okul inşa edilmiş, 164 okulun
onarım ve tefrişatı yapılmıştır. 2011-2013 yılları arasında 49
hastane ve sağlık merkezi inşa edilmiş ve tadilatı yapılmış, 50
hastane ve sağlık merkezinin tıbbi malzeme donanımı ve tefrişatı
gerçekleştirilmiş, 2133 sağlık personeline eğitim verilmiş ve 20
ayrı bölgede sağlık taraması yapılmıştır. Yine 2003-2013 döneminde
1000’den (bin) fazla su kuyusu açılmıştır. Son 7 yılda ortak
ülkelerden 2000’in üzerinde uzmana tarım alanında eğitim
verilmiştir.”
STK’LARA ÇAĞRI
“Coğrafyaları ve sektörleri birbirinden bağımsız düşünme imkanının
olmadığı, karşılıklı bağımlılığın karakterize ettiği bir çağda
yaşamaktayız” diyen İşler, amaçlarının ekonomik, sosyal ve çevre
alanlarındaki entegre küresel hedeflere ulaşmak için en etkin ortak
yolu bulmak ve tüm paydaşların katılımıyla bu yolda ilerlemek
olduğunu söyledi. İşler, kamu eliyle sağlanan kalkınma
yardımlarının bu yoldaki önemli araçlardan biri olduğunu da
belirterek, “Ancak, sivil toplum, özel sektör ve akademik
kurumların da bu süreçte etkin rol oynaması gerektiğine inanıyoruz.
2015 sonrası hedeflerin oluşturulması sürecinde devlet dışı
aktörlerin aktif katılımını memnuniyetle izliyoruz. Kalkınma
yardımlarının tek başına sürdürülebilir kalkınma için yeterli
olmadığı hususu uzun süredir bildiğimiz, tartışma götürmez bir
gerçektir. 2015 sonrası hedefler de hükümetlerin tek başlarına
ulaşabileceği hedefler olmayacaktır. Özel sektör sosyal sorumluluk
ve sürdürülebilir kalkınma bilinciyle bu sürece önemli katkı
sağlayacaktır; insan kaynaklarının geliştirilmesi ve inovasyon
yerel ekonomik kalkınma için önemli bir kaynak teşkil etmektedir.
Hepimizin büyük bir memnuniyetle müşahede ettiği üzere, toplamda
neredeyse büyük bir donör ülke kadar kaynak aktaran hayırsever
örgütler ve Türkiye olarak da son dönemde işbirliğimizi
artırdığımız sivil toplum kuruluşları, kalkınma işbirliğine önemli
katkılar sağlamaktadır” ifadelerini kullandı.
2015 sonrası gündemin olmazsa olmaz şartının insan merkezlilik
olduğuna inandıklarını kaydeden İşler, yoksulluk ve açlıkla
mücadele, insanca yaşamın gerektirdiği temel hizmetlere erişim ve
sağlıklı bir çevrede insanca yaşamı sürdürebilecek gelir getirici
imkanların yaratılmasının tüm çabaların merkezinde olması
gerektiğini düşündüklerini söyledi. İşler, bu süreçte doğal
kaynakların ve çevrenin korunması, meyveleri adil olarak
paylaşılan, kapsayıcı ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi
sağlayacak kapasitenin oluşturulması ve kaynak sağlanmasının
kalkınma işbirliğinin ana çerçevesi olacağını sözlerine ekledi.
(İHA)