2012de bu sektör patlayacak
Abone olAtasay Grup Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Kamer, kuyumculuk sektörünün yol haritasını çizdi.
Atasay Grup Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Kamer, kuyum sektörü
için 2010'un toparlanma, 2011'in kalkınma, 2012'nin ise patlama
yılı olacağını belirtti.
Kamer, Atasay Kuyumculuk'un 2009 yılı değerlendirmesi ve önümüzdeki
dönem beklentilerine ilişkin düzenlenen basın toplantısında yaptığı
konuşmada, dünyada krizin kokusunu en önce alan sektör olduklarını,
insanların ilk önce lüks tüketimini yavaşlatmaya başladığını
söyledi.
Kuyum sektöründe daralmanın bundan 3 yıl önce başladığını ifade
eden Kamer, sektörün her yıl ortalama yüzde 30 küçüldüğünü
kaydetti.
Kamer, 2008'de 83 ton olan ihracatın 2009'da 50 tona gerilediğini,
2009'un sektörün dibe vurduğu süreç olduğunu vurguladı.
Atasay olarak bu dönemde tek taş kampanyası yaptıklarını, bütün
sektörün bundan istifade ettiğini, ayakta kalmayı
başarabildiklerini anlatan Kamer, Asgold Coronet ürünü, sektörün
finansman ihtiyacına çözüm getiren ''altın anahtar'' modeli ve
dönem toplantıları ile sektörü rahatlatıcı adımlar attıklarını
belirtti.
Cihan Kamer, ''Atasay bu sektörün lokomotofi... Ben üçüncü nesilim,
oğlum da 4. nesil olarak bu işi sürdürecek. Hep ilkleri sektöre
kazandıran kurumuz'' diye konuştu.
Sektörde ilk defa 3 ayda bir düzenlenen dönemsel toplantılar
yapmaya başladıklarına işaret eden Kamer, 500-700 mağaza ve satış
noktası ile beyin fırtınası yaptıklarını, sinerjinin kriz döneminde
işe yaradığını anlattı.
Kamer, ihracat stratejilerini de değiştirdiklerini, komşu
ülkelerden yılda 4 kere 100-200 perakendeciyi dönemsel
toplantılarına getireceklerini, 500-600 yabancı perakendeci ile bu
süreçleri yaşayarak olayı geliştirmek istediklerini belirtti.
Önümüzdeki dönem beklentileriyle ilgili olarak da Kamer, ''2010'u
toparlanma, 2011'i kalkınma, 2012'yi ise patlama yılı olarak
görüyoruz. İyiye gidişte de ufak ufak sinyaller alabiliyoruz.
Yılbaşı, Sevgililer Günü ve Anneler Günü bizim için önemli günler.
Yılbaşında bunun sinyallerini almaya başladık. Atasay, yüzde 50
daha fazla iş yapma şansını elde etti. Önümüzde Anneler Günü ve
Sevgililer Günü var. Sektörün toparlanması daha hızlı, Haziran'dan
önce olacak'' diye konuştu.
''HER AİLEDE 100-300 GRAM ARASINDA ALTIN
BULUNUYOR''
Türkiye'de her ailede ortalama 100-300 gram arasında altın
bulunduğunu, ekonomik durgunluk döneminde Türk halkının bu
altınları satmak suretiyle ihtiyaçlarını karşıladığını ifade eden
Kamer, 2008'de 4 milyar dolar, 2009'da ise 4,5 milyar dolar külçe
altın ihraç edildiğini, bu altınların halkın yastık altı diye tabir
ettiği altınlar olduğunu belirtti.
Cihan Kamer, Türk kadınının altını hayatının güvencesi olarak
gördüğünü ve ilk yerine koymak istediği şeyin takıları olduğunu
belirterek, ''En tehlikeli alacaklı kadınlardır. Kocasından onu
tahsil eder. Hayatının güvencesi olarak görür. Canını dahi ortaya
koyar. Aile toparlanmaya başladığında ilk yerine konulmasını
istediği şey takılarıdır. Çamaşırı elde yıkayıp çamaşır makinesi
almamaya talip olur. 3 yılda yastık altından 11 milyar dolar altın
çıktı, önümüzdeki 3 yılda 11 milyar doları gerisin geri kazanacağız
diye düşünüyorum'' şeklinde konuştu.
Başka bir soruya karşılık da Kamer, Varlık Barışı'nda söylenen
''yastık altı'' kavramının değişik olduğunu, halk dilinde her evin
takıları olarak 100-300 gram arasındaki birikimi yastık altı olarak
kastedilirken, varlık barışında yastık altının insanların
sermayelerinin dışında tuttuğu yurt içi ya da yurt dışındaki
birikimlerinin ekonomiye kazandırılması olduğunu söyledi.
''DÖNÜŞÜ KESKİN OLACAKTIR''
Konuşmasının ardından soruları da yanıtlayan Kamer, altın
fiyatlarının geldiği noktayla ilgili bir soru üzerine de şunları
kaydetti:
''Sektör bunu öngöremedi. Özellikle kriz ortamında özellikle
birikimin çok fazla satıldığı, hurda altının çok geldiği süreçte...
Gerçekte talep yok, fiziksel talep yok. Dünyada yok. Sadece ülkeler
güvenli bir liman olarak görüyorlar. Özellikle Çin alımlar yaptı.
Fonlar alımlar yaptı. Nihai tüketici ile alakalı değil. Bir gün bu
fonlar ya da ülkeler bu altınları satacaklar çünkü onlar gerçek
talep edenler değil. O noktada keskin düşüşler de yaşanabilir
altında. Ama bu yarın olacak, şu gün olacak noktasında değil...
Dönüşü keskin olacaktır, tecrübe bunu gösteriyor. Biz bunun bu
kadar yükseleceğini öngöremedik. Sektör olarak en azından
yükselmeyeceğini düşünüyorduk. Öyle gelişmeler oldu ki bu sefer
fonlar ve ülkeler diğer finansal araçlara güvenmedikleri için
altını tercih ettiler. Ama bunu uzun vadeli ellerinde tutamadılar.
Çünkü ülkeler, fonlar parayı bir şekilde kullanırlar ama altını ne
şekilde kullanacaklar? Bunların tekrar geri satımı söz konusu
olacaktır. O noktada da keskin düşüşler yaşanabilir. Birazcık
dikkatli olmak lazım.''
''TÜRK HALKI KADAR İYİ BORSACI GÖRMEDİM''
Türk halkı kadar iyi borsacı görmediğini de söyleyen Kamer, ''Bir
gün oluyor 2-3 ton altın birden geliyor, ertesi gün bıçak gibi
kesiliyor. Dolar kurunu, altını o kadar takip ediyorlar ki
insanlarımız arasında birlikte hareket edebilme kabiliyetleri var''
dedi.
Mağazalaşma çalışmalarıyla ilgili olarak da Kamer, son 3 yıldır
mağazalaşmada aynı kaldıklarını, 125 mağaza sayısında durduklarını,
franchising talebinin çok fazla olmadığını, kendilerinin mağaza
açmaya devam ettiklerini kaydetti.
Cihan Kamer, altın madenciliği açısından da Türkiye'nin iyi
rezervleri bulunduğunu, bugünkü teknolojiyle de sağlığa zarar
vermeden madenlerden altın çıkarılabildiğini söyledi.
Kamer başka bir soruya karşılık da önümüzdeki dönemde sektörde
istihdam artışı olacağını belirtti.