2012 yılını tarihin tozlanmış raflarına gün gün istifleyip
kaldırırken, yaşadıklarımızı şöyle elimizin içine alıp baktığımda
ne çok şey yaşadığımızı fark ettim.
Yazlıkları kaldırıp kışlıkları koyarken dolabın en ücra
köşesine, yaşadığım birçok şeyi de aynı mantıkla bir daha hiç
kullanmamacasına yok etmek istiyorum unuturcasına.
2012 hepimizin dünyası kadar var oldu yaşandı, bu günlerde de
bitiyor artık,
Heyecanlarımız oldu yeni aşklarda, yeni işlerde mutluluklarımız,
birçok kere üzüntülerimiz oldu
Yaşam karnemizde zayıflar aldık. Taşıyabileceğimiz yükle uykusuz
geceler, uzun mesai saatleri oldu.
Altında ezildiğimiz meselelerde tanrım neden ben neden biz
isyanını dillendirdik.
Kimimiz çok güldük kimimiz daha fazla ağladık.
Kavuştuklarımız kaybettiklerimizin üzüntüsünü azaltırcasına
kucakladı bizi,
Umutlar oldu umutsuzluklar oldu korkularımız vardı biteni oldu
seneye taşıdıklarımızda.
Tanrım ben ne yapacağım şimdi diyip hayatımıza ot tıkayan
sorunların aslında zamanın çarklarında nasıl yok olduğunu da
yaşadık, sabrettiklerimizin yanında sabır
gösteremediklerimizde.
Tek bir şey değişmedi ülkem de yaşananlardan kaynaklı gelecek
korkusu, belirsizlikler benim, ailem ve sevdiklerimin adına.
Kimin terörist kimin vatandaş olduğu belli
olmayan.
Ülke sınırları kişisel yorumlara
bağlanılan.
Öldürüldü denilen bir numaradaki cumhurbaşkanının bile
akıbeti nin ne olduğu belli olmayan.
Kendini devlet yerin koyan astı üstü fark etmez
vatandaşına memur istismarı yaşatan.
Yapanın yanına kar kaldığı.
Başbakanının bile mahremiyetinin kalmadığı bir
ülkede yaşamak zor be kardeşim.
Uzatmak çoğaltmak sorun değil de yılın son günü melankoliye
bağlamak doğruda sayılmaz.
Hep mi kötü her şey mi yanlış, iyi şeyler olmadı mı ülkemde
Oldu tabi ki, bir yıl önce bile tahmin edemeyeceğim güzel
şeyler
Madde madde sayarsam daha fazladır.
Ancak temel hak ve özgürlüklerin yasalarla teminat
altına alındığı ülkemizde, asıl sıkıntı bu yasaları uygulayan
iradelerde eskimiş ve eski alışkanlıklarına takılıp kalan anlayışın
hastalık gibi her zaman canlı kalması canlı
bırakılması.
2013 benim için geleceğim kadar puslu ve belirsiz.
Sabahtan akşama güneşle yarışırcasına değişen gündem,
ruhumuzu zihnimizi, psikolojimizi bozdu. Değişkeniz.
Arkadaşımıza, eşimize çocuklarımıza karşı dengesiz
davranıyoruz.
Devleti şizofren olanın nevrotik yaşaması doğal
bir süreçtir.
Yeni yıldan çok umutluyum, yılbaşı piyangosunda büyük
ikramiyenin ne kadar bana çıkma ihtimali varsa artık değişsin
dediklerim inde o kadar değişme ihtimali var.
Mutlu sağlıklı yaşayın
2013 sizin yılınız olsun