2011'in kaçırılmaması gereken müzik olayları!

Türkiye kültürel bir çekim merkezi olarak cazibesini artırdıkça, müziğin her alanında dünya yıldızlarını ülkemize çekmeye devam edeceğiz gibi gözüküyor. 2011’in de izlemeye doyamayacağımız konserler açısından 2010’u aratmayacağına dair işaretler gelmeye başladı. İşte bildiğimiz ve duyduğumuz kadarıyla, 2011’de kaçırılmaması gereken müzik olayları ve sahne performansları... Macy Gray / 14-15 Şubat @Babylon Sevgililer Günü ve onu izleyen Salı akşamı, 2 gece Babylon’da sahne alacak ünlü Amerikalı efsanevi şarkıcı şimdiye kadar 5 kez Grammy’e aday oldu ve “ En İyi R&B Kadın Vokal” dalında da büyük ödülü eve götürdü. Gerçek ismi Natalie Hinds olan sanatçı sıra dışı boğuk sesiyle Billie Holiday, Tina Turner ve Betty Davis gibi güçlü seslerle beraber anılıyor. Şimdiye kadar 5 albüm yayınlayan ve son albümü “The Sellout”’ı 2010 yazında piyasaya süren Amerikalı R&B kraliçesi, Training Day, Scary Movie ve Spider-Man gibi Hollywood filmlerinde de rol alarak oyunculuk kariyerine de devam ediyor. Erykah Badu ve Santana gibi efsane isimlerle çalışan Macy Gray, 14 Şubat ve 15 Şubat tarihlerinde Babylon’da 2 gece üst üste hayranlarıyla buluşacak. Renaud Garcia-Fons / 18 Ocak Salı @Babylon 1962 yılında Paris’te doğan İspanyol asıllı kontrbas ustası Renaud Garcia-Fons, özellikle kendi geliştirdiği 5 telli kontrbasıyla ünlenmiş bir isim. Paris Konservatuarından 1980 yılında mezun olan müzisyen, aynı zamanda François Rabbath tarafından da müzik eğitimi aldı. Tamamen kendine özgü bir kontrbas çalış tarzına sahip olan sanatçının müziğinde cazın büyük etkisinin yanı sıra kendi İspanyol köklerinden gelen Flâmenko ve ona ilham veren Doğu müziği öğelerini de hissediliyor. Müzik çevrelerince Kontrbas’ın Paganini’si olarak tanımlanan İspanyol asıllı Fransız sanatçının performansının basın bülteninde ifade edildiği gibi “büyüleyici” olacağına garanti veririm. Vanessa Paradis / 7 Şubat @Haliç Kongre Merkezi Fransızların dünyaca ünlü sanatçısı Vanessa Paradis, Good Music in Town Festivali kapsamında 7 Şubat’ta Haliç Kongre Merkezi’nde sahne alacak. 1987’de ilk single’ı ‘Joe le taxi’ ile Fransa ve İngiltere de dahil olmak üzere toplam 15 ülkede bir numaraya yükselen ve üç milyon adet satışla dünya çapında bir üne kavuşan Vanessa Paradis, yaşamını ünlü aktör Johnny Depp ile birleştirerek ününe ün kattı. 1991’de Chanel’in ‘Coco’ parfümünün yüzü olan Vanessa Paradis, 2004 ve 2005 yıllarında da yine Chanel’in ‘Cambon’ ve ‘Mademoiselle’ kampanyalarıyla da hayranlarıyla buluştu. Ülkemizde en çok Gerard Depardieu ile oynadığı ‘Elisa’ filmindeki başrolü ile sinemada tanınan Vanessa Paradis’in günümüze kadar 9 filmde başrol oyunculuğu ve bir çok ödülü de bulunuyor. Ali Campbell’s UB40 / 22 Ocak @Matine 216 “Red Red Wine”, “Can’t Help Falling In Love”, “Don’t Break My Heart” gibi unutulmaz klasikleriyle tüm dünyada milyonlarca hayranı olan, 24 stüdyo albümüyle 60 milyonu aşkın satış rakamı elde eden dünyaca ünlü UB40’nin solisti Ali Campbell ve grubu yıllar sonra yeniden Türkiye’de hayranlarıyla buluşuyor. Anadolu yakasının ilk performans merkezi MATINE 216’da gerçekleşecek bu büyük buluşmayı sakın kaçırmayın. Mariza / 2 Şubat @İş Sanat Fadonun simgeleşen ismi Mariza son albümü Mariza Fado Tradicional’in tanıtım turnesi kapsamında yeni şarkılarıyla İstanbullu müzikseverlerle buluşacak. Müzikal kariyeri 2001 yılında yayınlanan ilk albümü Fado Em Mim (İçimdeki Fado) ile başlayan ve albümü Portekiz’de dört kez platin plak satışına ulaşan Mariza’nın uluslararası platformda dikkat çekmesi çok uzun sürmedi. Fado em Mim’in tüm zamanların en çok satan fado albümü olmasıyla ilgi odağı olan Mariza, 2002 yılında Quebec Yaz Festivali’nde de “En İyi Performans” dalında birincilik ödülüne layık görüldü. Fadoyu bir müzik değil bir his olarak tanımlayan Mariza’nın tutku dolu, zarif, duygulu ve buğulu sesiyle yaşam vereceği şarkılar bu konserde fadoyu ruhunuza işleyecek. Eliane Elias Quartet / 17 Şubat Perşembe @İş Sanat Sesi, vokal yorumculuğu ve piyanodaki virtüözitesiyle türünün zirvesinde bulunan Brezilyalı şarkıcı, piyanist ve söz yazarı Eliane Elias anavatanının müziğine olan bağlılığını gösterdiği “Bossa Nova Hikayeleri” adlı albümüyle İstanbullu caz severlerin karşısına çıkıyor. Sanatçı birkaç ay önce aynı gurup ve programla Toni Benett’ın New York’daki en iyi caz kulübü dediği New York Dizzy’s Club’da sahne aldı. Bossa Nova’nın içten ve cazibeli ruhunu yakaladığı bu 21. albümünde enfes bir ritmik özgürlükle kullandığı sesi, piyanosunun senkoplarıyla uyum içinde akarken çalgısıyla bütünleştirdiği şarkıcılığı Elias’ı melodi ve şarkının eşsiz bir yorumcusu yapıyor. The Girl From Ipanema, Desafinado, Chega de Saudade ve Minha Saudade gibi Bossa Nova klasikleri arasına girmiş parçaların da seslendirileceği gecede, müthiş vokal yeteneğinin yanı sıra piyanoda özellikle Brezilya ve Latin ritimlerinde gösterdiği eşsiz ustalığıyla da Eliane Elias gönlünüzü fethedecek. Academy of St Martin in the Fields / 7-8 Mart @İş Sanat Sahip oldukları kesinlik, özen, mükemmeliyet, müzisyenlik ve stil anlayışıyla her zaman seyircinin büyük beğenisini kazanan, dünyanın en çok tanınan oda orkestralarından Academy of St Martin in the Fields peş peşe iki konserle İş Sanat’ta. Sir Neville Marriner tarafından kurulduğu 1958 yılından beri yaptığı 500’den fazla kayıt ve oda orkestrasından senfoni orkestrasına kadar çeşitlenebilen yapısıyla çok özel bir yere sahip topluluk, “klasik müziğin süper starı” unvanına sahip, kemanın usta sesi Joshua Bell ile bir kez daha aynı sahneyi paylaşıyor. Notaların dinleyenleri klasik ve romantik dönem yolculuğuna çıkaracağı iki gecede tam anlamıyla bir müzik ziyafeti yaşanacağı kesin. 7 Mart konserinin tüm biletlerinin tükenmesi, bu ziyafeti adeta şimdiden teyit ediyor. Yo-Yo Ma - Kathryn Stott / 10 Mart @İş Sanat 15’i Grammy ödüllü 75’den fazla albümü, olağanüstü enstrüman tekniği ve çok yönlülüğü ile dünyanın en çok tanınan müzisyenlerinden biri olan Yo-Yo Ma, 10 Mart’ta sürpriz bir konserle İş Sanat’a konuk oluyor. Çellonun yaşayan efsanesi Yo-Yo Ma özellikle klasik batı müziği geleneğinin sınırları içinde kalmayarak faklı kültürlere ait tarzları da bir arada getirdiği eşsiz çalışmalardan oluşan zengin repertuarıyla sadece klasik müzikseverlerin değil tüm müzik tutkunlarının dikkatini çeken bir isim. Sınır tanımayan dahi çellistin İstanbullu müzikseverlerle gerçekleşecek İş Sanat’taki bu üçüncü randevusunda sanatçıya sık sık oda müziği çalışmaları gerçekleştirdiği, İngiltere’nin en özgün piyanistlerinden Kathryn Stott eşlik edecek. Ron Carter / 23-24 Mart @İstanbull Jazz Center Tüm zamanların en iyi caz müzisyenlerinden biri olarak kabul edilen ve 60`lı yıllardan bu yana dünya çapında tanınan basçı ve viyolonselci Ron Carter, 2008’de Akbank 18. Caz Festivali’nden sonra bir kez daha İstanbullular’ın kulaklarının pasını silmeye geliyor. 2500 kadar albümün yapımına yardım eden sanatçı, 1963`den 1968`e kadar Miles Davis Quintet grubunun bir üyesiydi. Detroit News tarafından Yüzyılın En İyi Basçısı olarak seçilen Carter, Downbeat dergisi tarafından Yılın En İyi Caz Basçısı ödülüne layık görüldü, National Academy of Recording Arts and Science tarafından ise En İyi Müzisyen ödülünü aldı. 1993 yılında Miles Davis Tribute Band ile En İyi Caz Enstrüman Grubu dalında ilk Grammy ödülünü kazanan sanatçı, 1998`de Sheet Blues şarkısıyla ikinci Grammy ödülünün sahibi oldu. Ron Carter halen çeşitli üniversitelerde caz üzerine eğitim veriyor ve müzik hayatına hiç ara vermeden devam ediyor. Dianne Reeves / 5 Mayıs @İş Sanat Sahne ışıklarının altında Dianne Reeves ve iki tutkulu gitarist… Russell Malone ve Romero Lubambo’yu günümüzün en seçkin kadın caz vokallerinden biriyle bir araya getiren “Strings Attached”, stilleri ayrı dünyalara ait gözükse de ortak zeminde buluşarak sanatsal mükemmeliyeti müzikal coşkuyla sonuçlandıran orijinal bir proje. Virtüözitesi, doğaçlama yeteneği ve eşsiz caz ve R&B stilleriyle üst üste 3 defa “En İyi Caz Vokal Performansı” dalında Grammy ödülüne layık görülen Dianne Reeves tartışmasız günümüzün en etkili ve çekici seslerinden biri. Sanatçının bugüne kadar pek çok ünlü isimle de çalışan Russell Malone ve Romero Lubambo ile uyum taşıyan performanslarını dinlerken her birinin ünlü şarkıcının müzikal ruh ikizi oldukları hissine kapılacaksınız. Madeleine Peyroux / 14 Mayıs @İş Sanat 1996 çıkışlı büyüleyici ve bol ödüllü ilk albümü Dreamland’de Billie Holiday'e benzetilen buğulu sesiyle büyük övgü alan Fransız-Amerikalı şarkıcı Madeleine Peyroux akustik blues, country baladları, caz ve pop müziğin klasik öğelerini kusursuzlukla birleştirdiği Careless Love ve Half the Perfect World albümleriyle yorumculuğunu en üst seviyeye taşıdı. Son albümü Bare Bones’ta ise tam anlamıyla kendini bulan Madeleine Peyroux’un asıl hikâyesi ise şimdi başlıyor. Sanatçının içten ve sıcak sesiyle hayat verdiği şarkılar 14 Mayıs’ta İş Sanat’ta… Amy Winehouse / Haziran 2011 Biz, hafifmuzik.org blogunun ve yazarı sevgili Mehmet Tez’in yalancısıyız. Ama hayali bile güzel diyerek, müjdenin bir ucundan tutmak ve onbinlerin heyecanına ortak olmak istiyoruz. Hafifmuzik.org’a göre Grammy Ödüllü soul yıldızının büyük ihtimalle Efes One Love Festival kapsamında Haziran ayında Türkiye’ye geleceği artık kesinleşmiş ancak resmi olarak henüz açıklanmamış olan bir bilgi. Son yılların en büyük yeteneklerinden Amy Winehouse’un skandallarını da beraberinde getirmesi halinde İstanbul’u bayağı karıştırması ve gündemi sarsması işten bile değil. Bon Jovi / 8 Temmuz @Kazlıçeşme Festival Alanı “Slippery When Wet” albümüyle metal müzik tarihinin gidişatı değiştiren bir grup olduğu düşünüldüğünde Bon Jovi’nin ülkemizde konser verecek olması son derece heyecan verici tabii ki. Ancak ikinci bir Scorpions faciasıyla daha karşılaşmamak için bolca dua etmemizi gerektirecek kadar geç bir buluşma olacak bu. adar… Kazlıçeşme isminin 80’ler kuşağında çağrıştıdıkları da duruma yardımcı olmasa da, “ölmeden önce yapılması gerekenler” listesinde en üst sıralarda gelmesi nedeniyle bu konsere gidilecek

Internet Haber Mobil Uygulama

2011'in kaçırılmaması gereken müzik olayları!