2011'e şöyle bir bakalım!

Bir akşam vakti naçizane, ne yazacağıma tam karar vermişken...

Penceremden lapa lapa yağan kar dikkatimi dağıttı...

Bu güzelliği izlemek için penceremi açtığımda, tam karşımda tüm ihtişamıyla görünen noel için ışıklandırılmış ev dikkatimi çekti.

Sonrasında diğer evler...Her ev farklı motiflerle, ışıl ışıldı...

Bir taraftan kar yağıyor, diğer taraftan ışıklandırılmış evler ... Benim sokağım...

Işıklandırma muhtemelen yeni değil ama ben bugün fark ettim...

Mutlaka bakmışım ama görmemişim !

Bu bir kendine geliş hikayesi...

Diğer taraftan Kendi kendime konuşuyorum ''Ben 2011 de ne yaptım?''

2010 senesine ekleyebileceğim ne yaptım!

2012' yi ne kadar güçlü/mutlu karşılayacağım?

Bir insan kendini nasıl sorgular?

Görevlerimi yerine getirebildim mi/ hedeflediğim yere ulaşabildim mi/beklentilerimin ,dileklerimin ne kadarını gerçekleştirebildim ve/ya, gerçekleşmesi için ne kadar çaba sarf ettim...

Sorgulayın kendinizi, 2012 öncesi sorgulayın...

2011 de Dünyamızda neler olmuş

Şu bilindik Amerikan haber ajansı, Associated Press, Küçük çapta bir araştırma yapmış. Amerikalı editörler ve haber müdürleri arasında yaptığı ankete göre, bu yılın en önemli haberi, El kaide'nin lideri, Usame Bin Ladin'in öldürülmesiymiş. Ankette 247 kişinin görüşüne başvurulmuş. 128 kişinin oyuyla Usama Bin Ladin birinci sıraya oturmuş.

Hatırlarsınız, Usama Bin Ladin, Pakistan'da kara operasyonu sonucu öldürülmüş, gerçekten öldü mü, ölmedi mi tartışmaları gündeme gelmiş, cesedin nerede olduğu ile ilgili spekülasyonlar yapılmış, hatta öldürülüp denize atıldığı açıklanmıştı. O günden şu cümle aklımda kalmış, denize atılmasıyla ilgili ''İyilik yap denize at''(!)

Ve Japonya depremi...

Ankette ikinci sırada yer almış. 2011 Mart ayında vuran deprem ve tsunami felaketi, ardından gelen nükleer facia, ders oldu insanlığa...Dedik ki; Japonlar depreme dayanıklı binalar yaptılar ama, doğal afetin önüne bir yere kadar geçiliyormuş.

Amerikan ekonomisiyle ilgili gelişmeler, Libya' nın devrik lideri, Muammer kaddafi' nin öldürülmesi, Amerikan kongresindeki mali hesaplaşmalar, Wall Street'i Prostesto gösterileri, ilk onda yer alan haberlerden bazıları...

Norveç' in başkenti Oslo' da bombalı saldırı düzenlenmesi, saldırının şoku atlatılmadan, aynı gün Norveç' in Utaya adasında bir caninin 80 kişiyi öldürmesi, İngiliz şarkıcı, Amy Winehouse' nin aşırı doz uyuşturucudan hayatını kaybetmesi de benim eklediklerim...

Gelelim nadide ülkemize...

Aklıma neler neler geldi...

2011 Türkiye' sine nasıl bir dönem diyebiliriz?

Dini sürtüşmelerin öne çıktığı bir dönem mi?

Büyük operasyonların olduğu, şeffaf bir döneme geçiş mi?

Güçlenen ve büyüyen Türkiye ekonomisiyle, dünyada odak noktası oluşumuz mu?

Recep Tayyip Erdoğan' ın, Bir dünya lideri olma yolunda ki ayak seslerimi ?

Ülkemizde ki etnik grupların, daha fazla sesini duyurduğu, etnik kökenlerle ilgili sorunların rahatça konuşulduğu bir dönem mi ?

Adını siz koyun ama, ülkemizde ciddi bir yenilenme vardı, 2012 de bu hızla devam edeceğe benziyor... Büyük değişimlere hazır olalım.

Ülkemizde bakalım 2011 de neler konuşulmuş...

2011 in başlarında, Defne Joy Foster'in ani ölümü ve ölümünün ardından yazılıp çizilenler, Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç' un ''Su testisi su yolunda kırılır'' yazısı. Kendini entelektüel ve aydın zanneden yazarımızın kadına bakış açısı...

Akabinde 2011 de kadın cinayetleri, kadına şiddet aldı başını gitti. Ülkemizin en çok tartışılan konularından biri oldu kadın cinayetleri. Habertürk'ün manşetten, hiçbir sansür uygulamadan sırtında bıçakla görüntülenen kadının resmi hala hafızalardan silinmiş değil.

Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Başkanı Prof Dr. Orhan Çeker, "mini etek giyen kadına tecavüz hakkında şöyle bir ifadede bulunuyor'' Sorunun odağında kadın var. Sen dekolte giyersen, bü tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmaz. Tahrikten sonra şikayet etmen makul değil. Elbette işlenen suç son derece iğrençtir. Lakin bu suçun işlenmesinde dekolte ve tahrik edici kıyafetler giyen kadının da etkisi küçümsenemez.

Buyrun !

Bu açıklama 2011 Şubat gibi... Sonrasında 2011 tecavüz haberlerinden başını kaldırmadı...

İbrahim Tatlıses' in bir televizon kanalındaki program çıkışında silahlı saldırıya uğraması, başından yaralanmasıda 2011'e damga vuran olaylardan. Beraber olduğu kadınlarla evliliği asla düşünmeyen İbrahim Tatlıses, olaydan sonra yaptığı evlilikle, günümüzde bir erkeğin ancak hangi durumda evlenmeyi isteyebileceği hakkında çok sağlam bir tüyo verdi kadınlara(!)

Futbol dünyasındaki depreme gelelim;

Şike soruşturması kapsamında birçok futbolcu, yönetici ve teknik adam gözaltına alındı. Tutuklanan isimler arasında en dikkat çeken Aziz Yıldırım oldu. Şike operasyonu ile ilgili gelişmeler hala sürmekte ve yabancı basın, bu operasyon içim ''Polisiye dizi'' benzetmesi yapmakta. Bakalım daha ne gelişmeler olacak...

Yine 2011 Temmuz ayında, Türkiye siyasetinde bir deprem daha. Aynı anda Genelkurmay başkanı, Kara kuvvetleri komutanı, Deniz kuvvetleri komutanı ve Hava kuvvetleri komutanının emekliliklerinin istemesi muammaydı.

Hakkari Çukurca' da 8 ayrı noktada aynı anda saldırı düzenlenmesi, resmi kaynaklara göre 24 şehit ve 18 yaralının olması Türkiye' yi ayağa kaldırdı. Ciddi kutuplaşmalar yaşandı. Müge Anlı'nın canlı yayından söyledikleri günlerce konuşuldu.

Ve Van' da 7,2 lik deprem...

Sosyal medyada (Twitter) ellerinde ki aletlerlede, yardım yapılabileceğinin kanıtlanması(!)...

Van' ın hala yaralarını saramamış olması.

Bunlar benim seçtiklerim...

Dünya bir eşikten geçiyor. Bunlar dünyanın doğum sancıları. 2012 de bu sancılar çoğalacak. Kendi sokağında ki evleri ve Noel motiflerini, Noel'e bir hafta kala fark eden ben gibi, belki de 2012 Dünya' nın kendine geliş yılı olacak. Kimbilir...