2010 inşaat sektörüne umut oldu
Abone olİnşaat sektörü temsilcileri, 2009'un üç çeyreğinde ortalama yüzde 19,5 daralma gösteren sektörün, yeni yılın ikinci yarısından itibaren toparlanabileceğini öngörüyor.
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, inşaat
sektörünün 2009'da küresel ekonomik krizin etkisini önemli ölçüde
hissettiğini belirterek, özellikle konut sektöründe sıkıntı
yaşandığını söyledi.
Eren, konut sektöründe 2006'dan itibaren arz-talep dengesinin
bozulmaya başladığını ifade ederek, mevcut stokların eritme
çabasının 2010'da da devam edeceğini belirtti ve şu tespitlerde
bulundu: "Faizlerin biraz düşmesiyle sürecin daha hızlanacağını,
satışların biraz daha canlanacağını öngörüyoruz. 2010'un ikinci
yarısında itibaren yeni konut projelerinin yavaş yavaş
başlayacağını bekliyorum. Ancak yine de henüz konut sektöründe
büyük bir açılım, zor olacak düşüncesindeyim."
Erdal Eren, 2009'da inşaat sektörü için en önemli alanı, kamu
altyapı yatırımlarının oluşturduğunu belirterek, tüm dünyada
ekonomiyi döndürebilmek için kamu altyapı yatırımlarına eğilim
olduğunu, Türkiye'nin de trende ayak uydurduğunu anlattı. Eren,
"Hükümetin bu konuda attığı adımlar, sektör açısından beklentileri
karşılar şekilde oldu. Dünyadaki trendden farklı davranmadılar ve
özellikle karayolları, Devlet Su İşleri ve TOKİ projelerini
sürdürdüler. Yı lın sonlarına geldik ama hala karayolları
şantiyelerde çalışmalar devam ediyor" şeklinde konuştu.
Eren, 2010'da da hükümetin yatırımları canlı tutacağına
inandıklarını belirterek, bu yatırımların inşaat sektörünün büyük
kısmının hayatta kalması, canlanması açısından önem taşıdığını
kaydetti.
Büyük ölçekte iş yapan inşaat firmalarının ise son yıllarda daha
yoğun biçimde dış pazarlara yöneldiğini ifade eden Eren, 2010
yılında öncelikle mevcut pazarları korumayı ve yeni pazarlara
açılmayı hedeflediklerini söyledi. Eren, şu bilgileri verdi:
"Mevcut pazarlarımızı elimizde tutmak istiyoruz. Bu pazarların
başında Rusya, Kuzey Afrika, Körfez Ülkeleri ve Orta Asya geliyor.
Yeni pazarlar olarak da özellikle batı ve orta Afrika ülkelerine,
Güney Afrika'ya, Hindistan'a açılma çabalarımız var. Bunlar tabii
yeni ülkeler olacaktır ama bizim asıl noktamız; Rusya'da, Kuzey
Afrika'da ve Körfez'deki pazar payımızı biraz daha artırmak
şeklinde olacak."
Eren, soru üzerine, 2009 yılına ilişkin dış ticaret verilerinin
netleşmediğini ifade ederek, yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin
2008 yılı sonunda 23,6 milyar doları bulduğunu anımsattı. 2009'da
küresel ekonomik kriz nedeniyle yurt dışında yatırımların büyük
sekteye uğradığını dile getiren Eren, "2010'da dışarda da artık
krizin etkilerinin yavaş yavaş azalıp yatırımların önünün biraz
açılacağını ümit ediyorum ama bu biraz fazla faktöre bağlı"
dedi.
Türk müteahhitlerinin en fazla iş yaptığı ülkelerden Rusya'da
krizin etkilerinin azalmaya başladığını, Kuzey Afrika ülkelerinde
kapalı ekonomi nedeniyle neredeyse hiç etki gözlenmediğini anlatan
Eren, Birleşik Arap Emirliklerinde gelecek yıl duraklama
yaşanabileceğini, bunun da büyük ölçüde Dubai ile sınırlı
kalacağına inandığını söyledi. Eren, "2010'da dünyada da bizde de
inşaat sektörü, 2009'a oranla biraz daha canlanacak diye ümit
ediyorum" şeklinde konuştu.
Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde 2009 rakamlarının 2008'in
yaklaşık yüzde 25 altında kalacağını tahmin ettiğini belirten Eren,
"Ancak 15 milyar doların altına inmeyeceğini düşünüyorum" dedi.
Eren, 2010 yılında yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin
artırılabilmesi için hükümetten bir takım tedbirler istediklerini,
bankacılık sektörüyle de yakın temas halinde olduklarını ifade
ederek, "Ziraat Bankasının yurtdışı inşaat sektörüne destek vermeye
hazırlandığını öğrendik. Halk Bankası zaten geç en yıl başlamıştı.
Kamu bankalarımızın da bu desteği vermesiyle dış pazarlarda biraz
daha payımız artacak diye bekliyoruz. 2010'da hiç değilse 20 milyar
doların üzerini mutlaka yakalamalıyız diye düşünüyorum" dedi.
İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Yönetim Kurulu
Başkanı Şükrü Koçoğlu da inşaat sektörünün 2009'da ekonomik krizden
en fazla etkilenen sektörlerin başında geldiğini söyledi.
Sektörün yılın ilk çeyreğinde yüzde 18,9, ikinci ç eyreğinde yüzde
21,4, üçüncü çeyreğinde de yüzde 18,1 küçülme gösterdiğini kaydeden
Koçoğlu, 9 aylık ortalamada daralmanın yüzde 19,5 olduğunu
söyledi.
Koçoğlu, "Aynı dönemde genel ekonomi yüzde 8,4 küçüldü . Sektörün
genel ekonominin 2 katı küçülmesi, sektör için acil tedbir
alınmasını gerektiren önemli göstergelerden biridir" dedi.
Küresel krizin Rusya, Bağımsız Devletler Topluluğu, Birleşik Arap
Emirliklerindeki etkilerine de dikkati çeken Koçoğlu, şöyle
konuştu: "Rusya'da ve son dönemde Dubai'de yaşanan gelişmeler,
inşaat sektörü nün itici gücünü oluşturan yurtdışı müteahhitlik
hizmetlerine olumsuz yansıyacaktır. Dubai'de Türk müteahhitlerinin
başlangıçtan bugüne üstlendiği projelerin toplam tutarı 6,2 milyar
dolar'ı buldu. Türk müteahhitlik sektörünün son yıllarda büyük
projeler gerçekleştirdiği yerlerden biri olan Dubai'de yaşanan
kriz, Türk müteahhitlik firmalarını da doğrudan etkiledi.
Firmalarımız, aylardır hak edişlerini alamadıkları için sorun
yaşıyor.
2009'un bütününe bakıldığında bu yılın sonunda küçülme sürecinin
yavaşlaması ve 2010 yılında ise büyümeye geçilmesinin büyük başarı
olacağı düşünülmektedir. Özetle 2010'un, 2009'u aratmaması temel
beklenti ve temennimi oluşturmaktadır."
Koçoğlu, tüm dünyada, al
tyapı yatırımları için daha fazla özel sektör finansmanı temin
edecek modeller arandığını belirterek, Türkiye'de de bu yöndeki
çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi. Koçoğlu, "Özel
sektöre güven veren, sorunlardan arındırılmış bir kamu-özel sektör
işbirliği sisteminin hukuki altyapısının kurulması için başlatılmış
çalışmalar, 2010 yılında sonuçlandırılmalı" dedi.
Şükrü Koçoğlu, "2010'un özel sektörün girişimci gücünün maksimum
kullanıldığı, desteklendiği bir yıl olmasını beklediğini" kaydetti
ve şunları söyledi: "Özelleştirmelerin hızlandırılması, banka
faizlerinin düşmesinin bir fırsat kabul edilerek en iyi şekilde
değerlendirilmesi, bu düşüşün proje kredilerine dönüşümünün
sağlanması önümüzdeki yılın sunduğu imkanlardır. Yılın ilk yar
ısında bu imkan ve fırsatların iyi kullanılması halinde, ikinci
yarıdan itibaren özel sektör yatırımlarında ciddi bir artışı
bekleyebiliriz. Küresel krizin çarpan etkisi bu artışı
frenleyebilirse de özellikle kredi faizlerindeki düşüşten
yararlanmak suretiyle özel sektörün gücünün ekonomiye aktif biç
imde kazandırılması mümkün. İnşaat sektörüne dönük teşvik
mekanizmalarının sektörün görüşleri de alınarak 2010 yılı içinde
devreye sokulması, sektörün lokomotif görevini yerine getirmesi
açısından temel beklentilerimiz arasındadır."