2007'ye kadar istikrar olacak

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, ''Artık ister yabancı dostlarımız, isterse vatandaşlarımız bilmektedirler ki, 2007 yılına kadar Türkiye'de siyasi istikrar vardır, ondan sonra da devam edecektir ve de etmesi gerekir'' dedi. Bakan Çiçek, Unilever'in Lipton Fındıklı Fabrikası'nın açılışı nedeniyle düzenlenen törendeki konuşmasına, ''Bugün bu açılışı sayın Başbakan yapacaktı. Programını ona göre ayarlamıştı. Ama dün aldığı üzücü bir haber nedeniyle programını iptal etti. Onun yerine ben ve Sağlık Bakanı arkadaşım (Hayırlı olsun) demek için buradayız'' şeklinde başladı. Türkiye'de 3 Kasım seçimleriyle birlikte siyasi istikrarın yakalandığını ve uzun bir zamandan beri Türkiye'nin özlediği en önemli hususun ülkede siyasi istikrarın sağlanması olduğunu vurgulayan Çiçek, ''Geçtiğimiz günleri şöyle bir hatırladığımızda, ufacık bir olay, bir konuda bir anlaşmazlık olduğunda 'acaba hükümet bu hafta mı düşecek, önümüzdeki hafta mı düşecek, bir hafta sonra ne olacak?' deniliyordu. Bu endişe hepimiz için ileriyi görebilmek adına önemli bir engel teşkil ediyordu. En fazla bu endişeyi taşıyanlar da yatırımcılardı'' dedi. 3 Kasım seçimleriyle birlikte bu problemin ülkenin gündeminden çıktığını belirten Çiçek, ''Artık ister yabancı dostlarımız, isterse vatandaşlarımız bilmektedirler ki, 2007 yılına kadar Türkiye'de siyasi istikrar vardır. Ondan sonra da devam edecektir ve de etmesi gerekir'' diye konuştu. Türkiye'nin geleceğinin siyasi istikrarın sağlanmasına bağlı olduğunu vurgulayan Çiçek, ''Bir ülkede siyasi istikrarın bulunmaması halinde ekonomik istikrarı temin etmenin mümkün olmayacağını kaydetti. YATIRIM İÇİN GÜVEN ESAS Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yatırım için güven ve yarınları görebilmenin esas olduğuna işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Bu olmadığı takdirde kimse gelip, parasını bu nevi veya benzeri yatırımlara yapmaz, buralara para ayırmaz, daha çok para kazanmanın yollarını arar. Halbuki Türkiye'nin, geldiğimiz noktada yatırımlara, üretime ihtiyacı var. Onun için bu ülkede siyasi istikrarla beraber bir ekonomik istikrar programı da sürdürülmektedir. Bütün zorluklara rağmen sürdürülmektedir. Çevresinde olup biten büyük şoklara, büyük gelişmelere rağmen sürdürülmektedir. Çok şükür aradan geçen 18 aylık süre zarfında ülkede ekonominin makro dengeleri yerli yerine oturmuştur. Taşlar yerli yerine oturmuştur. Şimdi, bundan sonraki adımların atılması zamanı gelmiştir. Bundan sonra yapılması gereken iş, hiç şüphesiz tekrar ekonominin çarklarını döndürmek, fabrikaları tekrar çalışır hale getirmek ve sonuçta istihdam problemini çözmektir.'' İSTİHDAM PROBLEMİ Bakan Çiçek, Türkiye'de istihdamın öncelikli sorun olduğunu ve bunu siyasetçiler olarak yakından bildiklerini ifade ederek, TBMM'ye günde ortalama 10 bin vatandaş geldiğini, bunların önemli kısmının öncelikli talebinin, askerden gelmiş, üniversiteyi bitirmiş çocuğuna devlet kapısı veya bir başka yerde iş bulabilmek olduğunu anlattı. Türkiye'nin işsizlik problemine çözüm bulmak mecburiyetinde olduğunu vurgulayan Çiçek, şöyle dedi: ''Bunu bulamadığı takdirde beraberinde pek çok sosyal problem yaşanmaktadır. Bunun en büyük sıkıntısını da Adalet Bakanı olarak, yargı teşkilatı olarak biz görüyüruz. Aftan önce Türkiye'de cezaevlerinde 72 bin tutuklu ve hükümlü vardı. 57. Hükümet'in çıkardığı af nedeniyle bu rakam 35 binin altına düşmüştür. Şu an itibariyle ise cezaevlerinde 69 bin tutuklu ve hükümlü var. Yani ekonomik sıkıntı, işsizlik, beraberinde birçok ailevi, sosyal ve kriminal problemleri de getirmektedir. Onun için Türkiye, ne yapıp yapıp istihdamı artırmak, çarkları tekrar dönüyor hale getirmek mecburiyetindedir. Ekonomik istikrar programı sürdürülüyor. Siyasi istikrar var, şimdi istihdam problemine çözüm arıyoruz.''