‘20 yıldır Uzay’da denizanası yetiştiriyoruz’
Abone olBilim insanları uzay-havacılık tarihi boyunca birçok ilginç deneye imza attı. Bu deneylerin başında hayvanlar üzerinde yapılan deneyler öne çıkarken, NASA’nın 20 yıldan bu yana Uzay’a binlerce denizanası gönderdiği ortaya çıktı.
ABD Uzay ve
Havacılık Dairesi (NASA), 1991’de başlattığı Spacelab Life Sciences
(SLS-1) görevinde yerçekimsiz ortamın canlılar üzerindeki
etkilerini gözlemlemeyi amaçladı. Bu deneyler kapsamında Uzay’a
gönderilen canlılar arasında denizanaları
geliyordu.
The Atlantic sitesinin haberine göre, Columbia uzay mekiği ile yapay deniz suyu ile dolu şişe ve torbalar içine konan 2 bin 478 yavru denizanası, Uzay’a ateşlendi. Astronotlar da yerçekimsiz ortamda denizanalarının hareket etmesini ve büyümesini sağlamak için yapay deniz suyuna kimyasallar enjekte etti. Görevin sonlarına doğru NASA deneyi önemli bir aşama kat etmişti. Dünya’nın yörüngesindeki denizanası sayısı 60 bine ulaştı.
Bilim insanları Uzay’daki deneyde denizalarının yerçekimsiz ortamda nasıl gelişim gösterdiğini görmenin yanı sıra, bu canlıların insanlarla beraber sahip olduğu bir özelliği net bir şekilde gözlemledi: Yerçekimsiz ortama uyum sağlamak.
NASIL
BAŞARDILAR?
Bir bilim insanı, Atlantic’e denizanalarının bu işi nasıl
yaptıklarını açıkladı:
“Denizanası büyüdükçe, gövdesinin
kenarlarında kalsiyum sülfat kristalleri oluşturur. Küçük bir hücre
torbasında yer alan kristaller, aynı zamanda özelleşmiş tüylerle
kaplıdır. Düzenli bir şekilde yayılan kristaller, denizanası
hareket ettiğinde yer aldığı paketin dibine iner. Hareket eden
tüyler sinirlere sinyal gönderir ve denizanaları aşağı-yukarı
algısını yapar. Sahip oldukları tek şey yerçekimidir.”
İnsanlar, denizanalarına benzer olarak iç kulaklarındaki kalsiyum kristaller sayesinde dengelerini sağlıyor. Bu kristaller ultra-hassas hücre tüylerini uyararak beyne, yerçekiminin bizi ne tarafa çektiğini iletir.
Advances in Space Research dergisinde yayımlanan STS-1 (Space Transportation System) deneyinin sonuçlarına göre, Uzay’daki denizanaları morfolojik olarak Dünya’dakilerden fazla farklılık göstermezken, Dünya ve Uzay’daki hareketleri arasında farklılık olduğu belirtildi. Denizanaları, Dünya’ya döndüklerinde hareketlerinde de sorunlar yaşadı.