20 yaşından sonra her kadın kendini muayene etmeli!
Abone olDoç. Dr. Mehmet Ali Gök: 20 yaşından sonra kadınlar ayda bir kez adet bitimi sonrasındaki dönemde ayna karşısında kendi memelerini gözlemlemeli ve elleriyle memelerini, koltuk altlarını yoklamalılar. Meme kanserlerinin yüzde 70'ini hastalar kendi memelerini incelerken veya muayene ederken buluyor.
Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü'nden
Doç. Dr. Mehmet Ali Gök, Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı
çerçevesinde önemli uyarılarda bulundu. Doç. Dr. Gök, meme
kanserinin meme dokusunu oluşturan hücre gruplarından birinin
değişmesi sonucu oluştuğunu belirterek, “Bu hücreler kontrolsüz
olarak çoğalır, tümör olarak ortaya çıkar. Memenin kanserli dokusu
önce yakın çevresine, sonra da memeye yakın lenf bezlerine yayılır.
Zamanında tanı konup tedavi edilmeyen meme kanserleri diğer
organlara yayılarak tedavi imkânının zor olduğu evreye geçer. Meme
kanserlerinin son yıllarda görülme oranları oldukça arttı. Dünya
çapında yapılan istatistiklere göre meme kanserinin görülme oranı
10 bin kişide 4-5 olarak hesaplanmıştır” diye konuştu.
Doğumdan sonra ilk 6 ay bebek emzirilmeli
Genetik yatkınlık ve ilerleyen yaşla beraber meme kanseri görülme sıklığının arttığına değinen Doç. Dr. Gök, meme kanserinden korunmanın yollarını da şu şekilde sıraladı:
“Sigara ve alkol gibi kanserojen ürünlerden uzak durulmalı. Sağlıklı beslenmeli ve düzenli spor yapılmalı. İdeal kiloyu korumaya özen gösterilmeli. Bebek sahibi olan anneler ilk 6 ay emzirmeli. Geç yaşta anne olmaktan kaçınılmalı, hormon ilaçlarının kullanımına dikkat edilmedir. Memede kanserli bir hücrenin bir tümör oluşup muayene sırasında bir uzman tarafından tespit edilinceye veya radyolojik incelemede belirginleşinceye kadar uzun süre kalması gerekir. Kadınlarda genellikle en az 1 cm büyüklüğüne ulaşmış bir kitle elle kontrol edilerek tespit edilebilir.”
Hastaların yüzde 70’i kendisini incelerken tespit ediyor
Doç. Dr. Gök, günümüzdeki meme kanseri belirtilerinin büyük bir
kısmının kişinin kendisi tarafından bulunduğuna dikkati çekerek,
şöyle devam etti:
“Kanserli kitleler sert, düzgün kenarlı, pürüzlü yüzeyli ve meme
dokusunda gizlenmeyecek şekilde değişikliğe uğrar. Memede ele gelen
bir şişlik veya kitle, iki meme arasında ortaya çıkan asimetri,
meme ucunun içe doğru çekilmesi, şekilde değişiklik, memelerde
kızarıklık, yara, egzama, kabuklanma, çatlama, deride portakal
kabuğuna benzer görünüm, memede olağandışı boşluklar veya büyüklük
artışı, adet değişikliği, memede bulunandan farklı nitelikte ağrı,
meme ucu akıntısı, koltuk altında şişlik kanser tanısını koymaya
yarayan önemli bulgulardır. Meme kanserlerinin yüzde 70'ini
hastalar kendi memelerini incelerken veya muayene ederken buluyor.
Bu yüzden 20 yaşından sonra kadınlar ayda bir kez adet bitimi
sonrasındaki dönemde ayna karşısında kendi memelerini gözlemlemeli
ve elleriyle memelerini, koltuk altlarını yoklamalılar. Herhangi
bir değişiklikte farklılık varsa, en kısa sürede doktora
başvurmalılar."
Tedavide multidisipliner yaklaşım şart
Erken evrede tespit edilen meme kanserinin tedavisinde ilk
seçenek olarak cerrahi yöntemlerin kullanıldığına işaret eden Doç.
Dr. Gök, “Meme kanseri tedavisinin en önemli bölümünü cerrahi
oluşturur. Meme kanseri ameliyatının amacı, kanserli parçaların
uzaklaştırılmasıdır. Cerrahi tedavi yöntemleri tümörün
tekrarlamasını (nüks) veya başka organlara dağılmasını önleyecek
şekilde uygulanır. Yöntemler, takip eden sistematik tedavi
yöntemleri, tedavi yöntemi (kemoterapi) ve/veya hormon tedavisi ile
tedavi (hormonterapi) uygulanır. Kanser tedavisinde sıklıkla tercih
edilen radyoterapi, kanserin yok edilmesi ve tümörlerin yok
edilmesi amacıyla uygulanıyor. Meme kanserinin tedavisindeki başarı
oranı, kanserin ne kadar erken evrede yakalandığı ile doğru
orantılıdır. Meme kanseri erken evrede saptandığında 5 yıllık sağ
kalım oranı yüzde 96 seviyesine çıkabiliyor. Meme kanseri
tedavisinde multidisipliner yaklaşım uygulanmalıdır. Meme kanseri
tedavisinin planlanmasının genel cerrahi, radyoloji, patoloji,
medikal onkoloji ve radyasyon onkolojisi bölümlerinin
multidisipliner bir yaklaşımla birlikte ve işbirliği içinde
çalışmalıdır” diyerek sözlerine son verdi.