20 gün erken başladı uzmanlar uyardı
Abone olAraştırmalar, yağan karın da küresel ısınmanın etkisiyle 15-20 gün daha erken erimeye başladığını ortaya koydu.
Araştırmalar, karla kaplı alanlarda geçen yıllara göre
yüzde 50 azalma olduğunu, yağan karın da küresel ısınmanın
etkisiyle 15-20 gün daha erken erimeye başladığını ortaya
koydu.
ODTÜ'de yürütülen AB projesinde, karla kaplı alanların önceki
yıllara göre yüzde 50 azaldığı, yağan karın da küresel ısınmanın
etkisiyle 15-20 gün daha erken erimeye başladığı tespit edildi.
ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zuhal
Akyürek, AA muhabirine, Türkiye'nin de 6 Avrupa ülkesiyle ortağı
olduğu “EUMETSAT Satellite Application Facility on Support to
Operational Hydrology and Water Management” isimli projeye ilişkin
bilgi verdi.
Akyürek, Türkiye'den ODTÜ'nün ortağı olduğu ve Devlet Meteoroloji
İşleri Genel Müdürlüğünün öncülüğünde yürütülen projede, İtalya,
Avusturya, Romanya, Belçika, Slovokya, Finlandiya'dan üniversiteler
ve araştırma merkezlerinin, Avrupa kıtasındaki "toprak nemini",
"yağmuru" ve "kar kaplı alanları" uydu görütüleri kullanarak
incelediğini ifade etti.
Proje kapsamında ODTÜ'de, Avrupa ve ABD uydularından gelen
görüntüleri algoritmalar yardımıyla kullanarak günlük olarak karla
kaplı alanları ve bunlara karşılık gelen karsuyu eşdeğerini
hesaplamaya çalıştıklarını bildiren Akyürek, "Projenin önemi büyük.
Çünkü kar bankadaki para. Su kaynağı da bir ülkenin zenginlik
ölçülerinden biri" diye konuştu.
Türkiye'de ortalama yüksekliğin bin metre olduğuna işaret eden
Akyürek, özellikle yüksek kotlarda ve Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki
kar yağışının gerek barajlardaki enerji üretimi açısından gerekse
su tüketimi ve sulama suyu ihtiyacının karşılanması açısından
önemli olduğunu söyledi.
Proje ortaklardan Finlandiya'da enerji piyasasının, karla kaplı
alanlar ve diğer su potansiyelini oluşturan hesaplamalarla
belirlendiğini dile getiren Akyürek, Türkiye'de de yavaş yavaş bu
sistemin oluşturulmaya çalışıldığını kaydetti.
Kar erimeleri de erken başladı
Akyürek, 2000'den bu yana yürüttükleri çalışmalarda, Türkiye'nin bu
yıl yaşanan kuraklığa benzer bir kuraklığı 2007, 2008 ve 2009
yıllarında da yaşadığını tespit ettiklerini, bu verilerden yola
çıkarak, altı, yedi yılda bir tekrar eden bir kuraklık döngüsünün
ortaya çıktığını bildirdi.
Prof. Dr. Akyürek, "Şu anda 'kuraklık var' deniyor. Gerçekten de
var. Son yıllara baktığımızda Doğu Anadolu Bölgesi'nde çalıştığımız
alanlarda, ortalama kar derinliklerini 15 ve 28 santimetre olarak
tespit ettik. Kurak geçen 2009'da ise 9 santimetrelik kar derinliği
gözlemlemiştik. Ancak bu yılki verilerde ocak ayında kar
kalınlıkları ortalama 4,77 santimetre olarak ölçüldü. Ocak ve şubat
aylarında da istenen kar yağmadığı için geçen yılların ortalamasını
bu yıl tutturmak mümkün olmadı" dedi.
Karla kaplı alanlarda da bir azalma olduğunu vurgulayan Akyürek,
"Uydudan aldığımız verilere göre, bu sene karla kaplı alanlarda
geçen yıllara oranla yüzde 50 daha az olduğunu gördük" diye
konuştu.
İklim değişikliği açısından bakıldığında, Türkiye'de kar
erimelerinin de erken başladığına dikkati çeken Akyürek, şöyle
devam etti:
"Türkiye'de yaşanan bu sorun, Türkiye'nin bulunduğu enlemlerdeki
ülkelerde de görülüyor. Son yıllarda bu enlemlerdeki ülkelerde
karın 15-20 gün öncesinde havanın erken ısınmayla erken erimeye
başladığı tespit edildi. Yani karın erken erimeye başlaması ve daha
kısa sürede erimesi önemli ve yeni bir bilgi olarak karşımıza
çıkıyor. İklim değişikliğinin etkisiyle daha erken eriyen kar,
özellikle Avrupa ülkeleri için önemli bir gösterge. Çünkü, kar
kaplı alanlar, suyun akımını da belirliyor, bu bilgilerle de baraj
doluluk oranları hesaplanıyor ve enerji birim fiyatları da bu
bilgilerle oluşturuluyor. Bu ülkelerde, çabuk eriyen karın
depolanması için ayrı stratejiler geliştiriliyor.Nispeten daha
erken eriyen karın depolanması için ülkemizde de ayrı
stratejilerin geliştirilmesi gerekiyor."