2 Ocak İngiltere basın özeti
Abone olinancial Times gazetesi, Almanya Başbakanı Angele Merkel'in yeni yıl konuşmasında aşırı sağı hedef aldığını yazıyor.
Financial Times gazetesi, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in
yeni yıl konuşmasında aşırı sağı hedef aldığını yazıyor.
Haberde Merkel'in Avrupa'da ekonomik durgunluk kaygılarının arttığı bir dönemde kök salmaya başlayan popülizm me önyargılara karşı sert bir uyarıda bulunduğu yazıyor.
Gazete, konuşmasında aşırı sağ partilere yüklenen Merkel'in Almanya'daki İslam karşıtı protestoları düzenleyenlerin "kalplerinin önyargı ve hatta nefretle dolu olduğunu söylediğini aktarıyor.
Financial Times, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın da yeni yıl konuşmasında Marine Le Pen liderliğindeki aşırı sağcı Ulusal Cephe'yi eleştirdiğini ve derin muhafazakârlık ve "tehlikeli" popülist yaklaşımlarla savaşma sözü verdiğine dikkat çekiyor. Gazete, İtalya'da da 89 yaşındaki Cumhurbaşkanı Georgi Napolitano'nun görev süresi dolmadan istifa edeceğini açıklamasını yaparken, ekonomik kriz içindeki İtalya'nın Euro bölgesinden çıkması çağrılarına tepki gösterdiğini vurguluyor.
Haber şöyle devam ediyor:
"Üç liderin uyarıları, parlamentoda cumhurbaşkanı seçiminden sonuç alınamayan Yunanistan'ın yeni bir siyasi krize sürüklenmesinden hemen sonra yaptı. Cumhurbaşkanı seçiminden oy alınamayınca hükümet 25 Ocak'ta erken seçim yapılacağını açıkladı. Bu seçim, anketlerde önde görünen solcu popülist ittifak Siriza'yı iktidara getirebilir"
Merkel konuşmasında ayrıca, Rus saldırganlığı ve Orta Doğu'da İslamcı militanların ilerleyişi karşısında Avrupa'nın bütünleşmesi çağrısını yaptı ve ekonomik rekabetçiliğin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Almanya Başbakanı, göçten herkesin kazançlı çıktığını belirtti ve dünya genelinde 2'nci Dünya Savaşı'ndan bu yana yerlerinden edilmiş kişilerin sayısının hiç bu kadar fazla olmadığına dikkat çekerek Alman halkına mültecilere kucak açma çağrısında bulundu."
'Paris, küresel ısınma için son en iyi fırsat'
Guardian gazetesi, başyazısında, bu yıl Paris'te yapılacak İklim Değişikliği Konferansı'nın karbon salımlarını azaltmak için bir uzlaşma son en iyi fırsat olduğunu belirtiyor.
Gazete, Paris zirvesinde karbon salımları konusunda kapsamlı bir anlaşmaya varılabilmesinin belli açılardan eskiye göre daha olası olduğunu vurguluyor. Guardian, Amerika Birleşik Devletleir Başkanı Barack Obama'nın iklim değişikliğini siyasi mirasının bir parçası yapmayı umduğunu, iklim değişikliği için yaptığı öneriye karşı çıkan Kongre'nin muhalefetini aşmak için özel başkanlık yetkilerini kullanmaya hazır olduğunu kaydediyor. Obama'nın önerisi, ABD'nin gaz salımlarını 2025'e kadar 2005'teki seviyenin yüzde 26-28 altına çekmesini öngörüyor:
"ABD'nin taahhüt beyanı ilk kez Çin'de de karşılık buldu, Çin Cumhurbaşkanı Şi Jinping karbon salımlarında 2030'un zirve noktası olmasını önerdi. Avrupa Birliği de, 2030'a kadar sera gazı salımlarını 1990'daki seviyeye göre yüzde 40 azaltma taahhüdünde bulundu ve yenilenebilir enerji üretiminde yeni hedefler koydu. Paris zirvesi, 20 yıllık bir sürecin sonu. Anlaşma için gerekli olan unsurları saymak kolay:
"Her ülkenin ne yapacağını bilmesi ve yatırımcıların nereye yatırım yapabileceğini görmesi için açıklık ve kesinlik olmalı. Bu uzun vadeli, tüm taraf ülkeler için adil bir anlaşma olmalı, yeni düşük karbon teknolojilerine geçiş sürecinde finansman desteği sağlanmasını öngörmeli, küresel ısınmadan en fazla etkilenen ülkeler için yardım içermeli. Bu anlaşmanın bir antlaşma mı, bir protokol mü ya da yasal gücü olan bağlayıcı bir metin mi olacağı konusu çok tartışılacak ama ne olursa olsun önemli olan anlaşma sağlanmasıdır'