2 Nisan 2012 Basın Özeti
Abone olİngiliz gazetelerinde İstanbul'daki 'Suriye'nin dostları' toplantısıyla ilgili değerlendirmeler, İngiltere'de hükümetin internet iletişimini izleme planları ve Birmanya'da muhalefetin ara seçim zaferi.
Guardian, İstanbul'da yapılan "Suriye'nin Dostları" toplantısını
değerlendirdiği yazısında Esad Yönetimi'nin Annan barış planını
hayata geçirmesi için uyarıldığını belirtiyor.
Ancak gazete, Şam Hükümeti'nin geçen hafta kabul ettiği planı uygulamaması halinde, Esad Yönetimi'ne karşı ne yapılabileceği konusunda belirsizlik olduğuna dikkat çekiyor.
BM ve Arap Birliği'nin Suriye temsilcisi olan, eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın hazırladığı altı maddelik plan, derhal ateşkes ilan edilmesi, tüm silahlı güçlerin kentlerden çekilmesi, tutsakların serbest bırakılması, insani yardımlara izin verilmesi ve gazetecilere yönelik sınırlamaların kaldırılmasını öngörüyor.
Guardian, İstanbul toplantısına katılmayan Annan'ın bugün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerini bilgilendireceğini aktarıyor. Gazete, Annan'ın planının uygulanması konusunda taraflara mühlet vermeye hazırlandığına işaret ediyor.
‘1 Nisan şakası’
Bazı ülkelerin şimdiden planın başarısızlığa uğrama olasılığına
karşı pozisyon belirlemeye çalıştığını vurgulayan gazeteye göre,
ortak cephe oluşturmaları için baskı altında olan muhaliflerin her
zamankine göre daha fazla birlik görüntüsü sergilediklerini ancak
bazı muhalif grupların toplantıyı "1 Nisan şakası" olarak
nitelediklerini aktarıyor.
Guardian'da Hatay'a sığınan Suriyelilerle ilgili bir izlenim yazısında Şam'da hapisteyken kaçıp Türkiye'ye gelen bir muhalifin görüşlerine yer veriliyor. Suriye'deki isyancılara Türkiye'den yiyecek ve tıbbi malzeme götüren Ahmet adlı bu kişi, "Türkiye bize çok yardım etmiyor. Biraz yardım etse işimiz bu kadar zor olmazdı" diyor.
‘İsyancılara silah’
Financial Times gazetesi de, İstanbul'daki zirveyle ilgili haberinde, Amerika Birleşik Devletleri ve müttefiklerinin, Esad'ın saldırıları durdurmaması ve barış planını uygulamaması halinde isyancılara daha fazla silah sağlayabileceklerinin işaretini verdiğini yazıyor.
Daha önce Suriye'yi daha büyük bir iç savaşa sürükleyeceği ve masum insanların ölümüne yol açacağı endişesiyle muhaliflerin silahlandırılmasına karşı olan Washington'un toplantıda bu konuda ısrarlı davranan Suudi Arabistan'a koşullu destek verdiğini belirtiyor.
Gazeteye göre Amerikalı diplomatlar, BM ambargosu nedeniyle Amerika'nın Suriye'ye silah göndermesinin söz konusu olmadığını vurguladı. Türkiye ve İngiltere de muhaliflere silah sağlamayacağını söylüyor. Ancak bu üç ülke İstanbul toplantısında Suudi Arabistan ve Katar'ın Özgür Suriye Ordusu'na silah gönderme çabalarını destekleyebileceklerinin işaretini verdi.
Times gazetesi de, Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkelerinin ordudan kopmaları hızlandırmak için isyancıları maaşa bağlama planları yaptığını, bu amaçla milyonlarca dolarlık bir fon oluşturulacağını belirtiyor.
‘İngiltere'de izleme yasası’
Independent gazetesi, manşetinde "Polis ve istihbarat servisine, internette sizi izleme hakkı veriliyor" diyor.
Gazeteye göre, hükümetin gelecek ay gündeme getirmesi beklenen yasal düzenlemeyle polis ve iç istihbarat servisine, Facebook'tan Twitter'a, oyun sitelerinden Skype görüşmelerine internet üzerindeki tüm iletişimi izleme hakkının verilmesinin planlandığını yazıyor.
Independent'a göre, hükümet bu yasayı terör ve suçla mücadele için geçirmek istediğini söylüyor. İçişleri Bakanlığı, mesajların içeriğinin görülebilmesi için yine mahkeme kararı gerekeceğini vurguluyor.
Ancak bazı sivil toplum kuruluşları, bu yasal düzenlemenin vatandaşların izlenmesinde İngiltere'yi İran ve Çin'le aynı seviyeye getireceğini savundu.
Yasa istihbarat servislerinin, tüm vatandaşların telefon görüşmeleri, elektronik posta ve cep telefonu mesajlarını izlemesine imkân verecek.
Yasayla, internet servis sağlayıcıları, istihbarat servislerinin istemesi halinde vatandaşların ziyaret ettiği siteleri anında bildirmekle yükümlü olacak.
Daha önceki İşçi Partisi Hükümeti döneminde benzer bir girişimden sonuç alınamamıştı.
Ev hapsinden parlamentoya
Gazetelerde öne çıkan bir diğer konu da Birmanya'da dün yapılan ara seçimlerde Aung San Suu Kyi'nin lideri olduğu Ulusal Demokrasi Birliği'nin kazandığı zafer.
Muhalefetin çok sayıda milletvekili çıkardığını belirten Times, bölgesindeki oyların yüzde 99'unu alan Aung San Suu Kyi'nin yıllarca ev hapsinde tutulduktan sonra milletvekili olduğunu aktarıyor.
Daily Telegraph da, seçimin meclisteki 666 sandalyeden sadece 45'i için yapıldığına dikkat çekerek, askerlerin desteklediği hükümetin işbaşında kalmaya devam edecek olmasına karşın ilerisi için iyimserlik yarattığını belirtiyor.
Seçim süreci, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği'nin Birmanya'ya ekonomik yaptırımları kaldırması için ileri sürülen şartlardan biriydi. Ancak bazı muhalif Birmanyalılar, Washington ve Brüksel'in muhalefete Meclis kapısını açtığı için rejimi hemen ödüllendirmemesi bu milletvekillerine nasıl muamele edileceğini görmek için beklenmesi gerektiğini söylüyor.
Independent'a göre, yıllarca ekonomik yaptırımlara maruz kalan Birmanya Batı'yla yakınlaşma çabası içinde. Amerika Birleşik Devletleri ve diğer Batılı ülkeler de Birmanya'yla ilişkilerini güçlendirmek istiyor. Bunun bir nedeni Çin'in bölgede artan nüfuzunu dengelemek, diğeri de buradaki enerji ihalelerinin Çin, Tayland, Hindistan ve Güney Kore şirketlerine gitmesi.