2 Ekim İngiltere basın özeti
Abone olİngiltere basınında bugün, Financial Times'ın Türkiye ekonomisini irdelediği analiz, IŞİD'le mücadele, Hong Kong'daki gösteriler ve Arsenal Galatasaray maçına dair yorumlar öne çıkıyor.
İngiltere basınında bugün, Financial Times'ın Türkiye
ekonomisini irdelediği analiz, IŞİD'le mücadele, Hong Kong'daki
gösteriler ve Arsenal Galatasaray maçına dair yorumlar öne
çıkıyor.
Financial Times gazetesinde, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Türkiye ekonomisi üzerine yapılan bir söyleşi ve söyleşiye dair yapılan analiz dikkat çekiyor.
Daniel Dombey'in yaptığı 'Türkiye yeniden güven (kredibilite) inşa etme vaadinde bulunuyor' başlıklı haberde, ülke içi ve dışında yaşanan kargaşaların ardından Şimşek'in 'yıl sonuna kadar Türkiye'nin ekonomik itibarının yeniden inşa edilmesi için hükümetin kapsamlı bir reform paketi öne süreceği' yönündeki sözleri aktarılıyor.
Gazeteye konuşan Bakan Şimşek, temel onarımın yapısal reformlar şeklinde gelmesi gerektiğini söylüyor.
Bakan Şimşek, Türkiye'nin 'düşe kalka üstesinden gelinen mevcut
durumu aşması halinde güçleneceği' yorumunu yapıyor.
Daniel Dombey, gazetenin internet sitesinde yer alan "Türkiye'nin hükümeti: Kişilik bölünmesi" adlı yorum yazısında da hükümet içinde ekonomiye yaklaşım konusunda, Recep Tayyip Erdoğan ile Mehmet Şimşek'in tabiriyle 'Davutoğlu'nun beğenisini kazanan' teknokratlar arasında 'düşünce farkı olduğuna' dikkat çekiyor.
Analizde, Erdoğan'ın Türkiye ekonomisine karşı daha iyimser bir yaklaşıma sahip olduğu, Mehmet Şimşek'in ise Türkiye ekonomisinin kaybettiği itibarını yeniden inşa etmek için reformlara gidilmesi öneriyle daha farklı bir tutum benimsediği vurgulanıyor.
Haber ve analizin ayrıntılarına bu haberimize tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Britanyalı cihatçılar 'daha eğitimli ve varlıklı'
İngiltere basınında IŞİD'e ilişkin haberler de öne çıkıyor.
The Times gazetesinde yer alan bir haberde, Britanyalı cihatçıların diğer Avrupa ülkelerindeki cihatçılara kıyasla 'daha eğitimli ve daha varlıklı' oldukları yazıyor.
King's College Üniversitesi Radikalleşme Çalışmaları Merkezi'nin araştırmasını aktaran gazetenin haberine göre, Britanyalı cihatçıların çoğu Orta Doğu'ya gitmeden önce, Müslüman toplulukların sorunlarına odaklanan aktivist gruplarda faaliyet göstermiş.
Britanya'daki cihatçılar daha çok ülke genelindeki ağırlıklı Müslüman nüfus dağılımına da paralel olarak daha çok Güney Asya kökenli iken, diğer Avrupa ülkelerindeki cihatçılar ise daha ziyade Kuzey Afrika kökenli.
Almanya istihbaratının verilene göre, Orta Doğu'ya giden 378 savaşçının yüzde 6'sından fazlası lise sonrası eğitimlerine devam etmiş, yüzce 2'sinin üniversite eğitimi var. Yüzde 20'sinin 'işsiz' kaydı var ve yalnızca yüzde 12'si Orta Doğu'ya gitmeden önce bir işe sahipmiş.
Araştırmaya göre Londra'dan giden cihatçıların çoğu, IŞİD yerine El Nusra'ya veya bağımsız Rayat el Tevhid'e katıldı.
The Times'ın haberinde Suriye'de en az 24 Britanyalı savaştının öldüğü belirtilirken 9'unun Esad rejimine karşı savaşta, 6'sının diğer muhalif gruplarla savaşta, 4'ünün de ABD öncülüğündeki koalisyonun hava saldırılarında öldüğü ifade ediliyor.
The Times gazetesinde ayrıca, IŞİD'in Kobani'de yedi erkek ve üç kadının başını kestiğini ve görüntülerin sosyal medyada paylaşıldığını aktarıyor.
Londra merkezli muhalif İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün verdiği bilgilere göre, kafası kesilenlerin üçü kadın ikisi erkek Kürt peşmerge, beşi Suriyeli Arap muhalifler ve biri sivil bir Kürt erkek.
Hong Kong'daki gösteriler de İngiliz basının gündeminde.
Hong Kong'daki gösteriler
Independent gazetesi Hong Kong'daki gösteriler için baş sayfasında "Fırtına öncesi sessizli mi?" diye soruyor.
Gazetenin iç sayfalarında geniş yer verilen haberde, "bu gösterici jenerasyonu çok farklı ama çok kararlı" deniyor ve farklı olmalarına gerekçe olarak gösteri alanlarını temiz tutmaları, gönüllülerin yardımlaşması ve yağma olaylarının olmaması gösteriliyor.
Independent gazetesi 1989 yılında Tiananmen Meydanı'ndaki olaylarda da farklı bir tutum sergilendiğini yazıyor ve 6 haftadan uzun süren olaylarda, bir anda gelen müdahaleye kadar herhangi bir güvenlik tedbirine ihtiyaç duyulmadığını belirtiyor. Gazete, göstericilerin birbirine 'Tiananmen Meydanı olaylarının Hong Kong'da yaşanmayacağını söylediğini' aktarıyor ve bunun "güvenden çok bir umut olduğunu" ifade ediyor.
Arsenal - Galatasaray maçı
İngiltere gazetelerinin spor sayfaları büyük ölçüde Arsenal Galatasaray maçına ayrılmış.
Independent gazetesinin "Dün geceki maçtan öğrendiğimiz beş şey" bölümünde 'maçın Danny Welbeck için zafer olduğu, Mesut Özil'in daha kat edecek yolu olsa da, performansının unutulma riski olan bir şeyi, ne kadar olağanüstü yetenekli bir futbolcu olduğunu hatırlattığı' maçla ilgili ayrıntılar arasında yer alıyor.
The Daily Telegraph gazetesinin spor ekinin baş sayfasında, Welbeck'in ilk hat-trick'ini yapması övülürken, Galatasaray'ın ise sahaya atılan maytap ve meşaleler nedeniyle UEFA'dan 'men cezası' alabileceği belirtiliyor.
The Daily Telegraph'ın 'Öğrendiğimiz Beş Şey' başlıklı bölümünde ise Galatasaray'a dair şu ifadeler var:
"Galatasaray yaptırımlarla karşı karşıya: Meşale görüntüsü, anakaraya kıyasla İngiliz sahalarında çok yaygın değildi ama bir grup Galatasaray taraftarı, meşaleleri Emirates güvenliğinden geçirmeyi başardı (…) Muslera ve Wesley Sneijder övgüye değer bir şekilde yanıt verip sahanın köşesine meşalelerin atıldığı yere koştu. Çağrılarının sakinleştirici bir etkisi oldu gibi görünüyordu. Uefa'nin disiplin yaptırımları kesinlikle gelecek."
"Prandelli'nin ciddi sorunları var: Her birinin kendine özel üstünlükleri olan Sneijder, Melo ve Didier Drogba ile Galatasaray geçen sezon Avrupa'nın gerçek bir gücüydü. Dün gece ilk yarıda tam bir rezalettiler, Cesare Prandelli'nin altında Türkiye Süper Ligi'de ise tutuk başlangıçlarına devam ediyorlar."
Guardian gazetesi de spor ekinin baş sayfasında maçın ayrıntılarını veriyor ve iç sayfasında Amy Lawrence imzalı analizde de Arsenal'i 'üç silahşörler' olarak tanımladığı Welbeck, Özil ve Sanchez'in 'parlattığını' yazıyor.
The Times gazetesinde Oliver Kay imzalı haberde de, Prendelli'nin İtalya milli takımında uyguladığı ve başarı elde ettiği 3'ü savunma sistemininin 'aynı etkiyi yapmasını umduğunu fakat Chedjou, Melo ve Semih Kaya'lı defansın ilk yarıda 3 gol yediğini' yazıyor.
Haberde, ilk yarının ardından Prandelli'nin soyunma odasından çıkarken Muslera'ya 'sitem ettiği' belirtiliyor ve Muslera için "ilk yarıda takımının zayıf halkasının o olmadığı" ifade ediliyor.