2 Ekim 2012 Basın Özeti
Abone olİngiltere gazetelerinde bir tarihçinin ölümü ve İran'daki pahalılık kriziyle ilgili haberler de var.
Bir tarihçinin ölümü, İran’daki pahalılık krizi ve büyük
şirketler arasındaki yarışa ilişkin haberler de var bu sabahki
gazetelerde.
FinancialTimes, haziran ayında İran'a karşı daha katılaşan yaptırımların da etkisiyle para birimindeki büyük değer kaybını dolaylı olarak ilgilendiren bir haber veriyor.
İran riyali bir hafta içinde dolara karşı yaklaşık yüzde 40 oranında değer kaybetti.
İran'ın nükleer programının sivil amaçlı olduğunu söyleyerek Batıyla sürtüşmeye devam etmesinin bir sonucu olarak yürürlüğe girmişti söz konusu son yaptırımlar.
Haziran ayındaki bu büyük yaptırım dalgasını, Financial Times'ın
haberine bakılırsa, İngiltere sürdürmek istiyor.
Gazete, İngiltere'nin yanı sıra Almanya ve Fransa'nın da Avrupa Birliği'nin yeni yaptırımları yürürlüğe koyması için girişimde bulunduğunu ve durumun bir ihtimal iki hafta içinde belli olacağını bildiriyor.
Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri İran'dan petrol almıyor; banka işlemlerini de engelliyor.
Financial Times, istenen yeni yaptırımların yine enerji sektörünü de kapsayabileceğini belirtiyor.
Guardian gazetesi de iç sayfalarda İran riyalinin dolar karşısında tarihinin en düşük değerine gerilediğini manşet yapıyor.
Times gazetesi de riyalin rekor değer kaybının olduğu şu günlerde İran'ın nükleer planlarından vazgeçmeme konusunda ısrar ettiğini belirtiyor.
Türkiye'de yeni polis hattı
Türkiye ile ilgili bir haberinde Times karakollardaki dayak skandaları ardından poliste görülen şiddetin rapor edilebileceği özel bir telefon yardım hattı açıldığını bildiriyor.
Gazete, hükümetin karakollardaki skandalların insan hakları konusunda gerileme olduğu korkuları arasında böyle bir karar aldığını yazıyor.
Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerinin geldiği son aşamanın da aktarıldığı haberde, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun "gerekirse AB'ye girmek için 50 yıl daha bekleriz" şeklindeki açıklamasına vurgu yapılıyor.
Ama öte yandan, Türkiye'de pek çok kimsenin aslında üye olursa Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne iyilik yapmış olacağını düşündüğü belirtiliyor.
Kıbrıs'ın AB dönem başkanı olduğu temmuz ayından beri Ankara'nın Avrupa Birliği ile ilişkileri dondurduğu, 2005'te başlayan tam üyelik görüşmelerinde 35 dosyadan sadece 1'ninin kapanmış olduğu da haberde hatırlatılan ayrıntılar arasında.
İşçi Partisi ve lideri ile ilgili anket
Ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin Manchester'da devam eden kurultayı ile ilgili ayrıntılar da gazetelerde.
Parti lideri Ed Miliband bugün temel siyaset konuşmasını yapacak.
Independent gazetesi, yaptırdığı bir anketi manşetine taşıyor.
Ankete katılan her 10 kişiden sadece 2'si Miliband'in başbakanlık için gereken hasletlere sahip olduğunu düşünüyor.
Ekonomi söz konusu olduğunda İşçi Partisi'ne muhafazakarlardan da az güven duyulduğu da anketin diğer bir sonucu.
Independent iki sonucun da Miliband'in büyük kurultay gününe gölge düşüreceğini yazıyor.
Google Microsoft’u geçti
Guardian, Google'ın Microsoft'u piyasa değeri olarak geride bıraktığını duyuruyor.
Haber Financial Times'ın manşetleri arasında.
Buna göre hisse bazlı sermaye açısından Google dünyanın dördüncü büyük şirketi oldu.
Microsoft 247 milyar 730 milyon dolarlık değeriyle beşinci sırada bulunuyor.
Dünyanın en değerli şirketleri listesinde Apple başı çekiyor.
Financial Times'daki grafik iki şirket arasındaki çekişmeyi gözler önüne seriyor.
Microsoft bir yıl içinde değerine 40 milyar dolar katıyor; Google ise 90...
Hobsbawn’un ardından
Tarihçi Eric Hobsbawm'un ölümü gazetelerin ortak olarak aktardığı haberler arasında.
Gazetenin görüşünü yansıtan baş makalesinde tarihçiyi değerlendiren Guardian, Mısır'da Yahudi bir ailenin çocuğu olarak doğan Marksist tarihçi Hobsbawn'u neden önemli bulduğunu anlatıyor.
Üretkenlik ve kalibre, gazetenin verdiği ilk iki cevap.
Guardian, Hobsbawm'un pek çok ülke hakkında pek çok şey bildiğini, adeta, bilgi balıkçısı olarak ağlarını belki kimsenin atmadığı uzaklıklara attığını anlatıyor.
Gazete 95 yaşındaki tarihçinin son kitabının henüz çıkmadığını, ölümünden bir iki gün öncesine kadar yazılarını yazmaya devam ettiğini, üretkenliğini anlatmak için aktarıyor.
Times gazetesi de Hobsbawn'un baş makalesinde "ideolojiyi aştığını" söylüyor.