2 dil bilen çaycılığa razı halde
Abone olTürk-İş 1 Mayıs'ın tatil olmasını istedi. Hükümette krize çare isteyen Başkan Mustafa Kumlu, gelinen noktayı yorumladı.
Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, yıllardan beri ''1 Mayıs'ın
tatil olmasını ve Taksim yasağı dahil tüm yasaklardan ve
korkulardan arındırılarak bir bayram havasında kutlanmasını''
istediklerini belirtti.
Türk-İş Başkanlar Kurulu, Konfederasyon Genel Merkezi'nde toplandı.
Kumlu, toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, ''problemleri
yeterince kavrayamadığını ve süreci iyi yönetemediğini'' öne
sürdüğü hükümetin, bunun bedelini yerel seçimlerde oy kaybıyla
ödediğini söyledi.
Çözüm üretici yaklaşımlar ortaya koymakta zorlanan muhalefetin de
yetersizliğinin kendilerine bir uyarı olarak yansıdığını öne süren
Kumlu, ''Seçim sonuçlarının başta AKP olmak üzere seçime katılan
tüm siyasi partiler tarafından titizlikle irdelenmesini ve gerekli
derslerin çıkarılmasını bekliyoruz. Hükümetten, yerel seçimler
nedeniyle gölgelenen, başta işsizlik ve yoksulluk olmak üzere
ertelenmiş tüm sorunların çözümünü acilen gündemine almasını
istiyoruz'' diye konuştu.
Kumlu, ''işsizlik ve işsiz kalma korkusunun Türkiye'yi geleceğe
güvenle bakamayan, kaygılı, mutsuz insanlar ülkesi durumuna
getirdiğini'' ifade etti.
Ekonomik krizin etkilerini giderek daha yoğun bir şekilde
hissettiklerini bildiren Kumlu, Kasım 2008'de Türk-İş'e bağlı
sendikalara üye 25 bin işçinin işine son verilirken bu rakamın Mart
2009'da 37 bine yükseldiğini bildirdi. Kumlu, Mart ayı verilerine
göre 17 bin 618 işçinin ''ücretsiz izne'', 13 bin 977 işçinin de
''yarı ücretli izne'' çıkarıldığını söyledi.
4 GENÇTEN BİRİ İŞSİZ
TÜİK verilerine göre Türkiye'nin ekonomik açıdan hızlı bir küçülme
yaşadığına işaret eden Kumlu, şunları kaydetti:
''Ülkemizde binlerce kişi açlığa itilirken büyük halk kitleleri
insan haysiyetine yaraşır bir yaşam seviyesi elde etme umudunu
yitirme noktasına gelmiştir. Bugün her evde işsizlik ateşi
yanmaktadır. 4 gençten birinin işsiz olduğu, üniversite mezunu 2
dil bilen gençlerimizin asgari ücretle çaycılığa bile razı olacak
hale geldiği ülkemizde gençlerimizin yaşadığı hayal kırıklığı ve
yitirilen umutlar, Türkiye'yi geleceğini kaybetme tehlikesiyle
karşı karşıya bırakmaktadır.
AKP Hükümeti, krizin işsizliği artırmasına engel olmak zorundadır.
Ülkemizin geleceği için buna mecburdur. Sermaye kesiminden gelen
şikayetlere çözüm arayarak, lüks konut satışlarını vergi dışı
bırakarak, otomobil, beyaz eşya, mobilya ya da benzeri ürünlerin
satışları üzerinden alınan vergileri düşürerek, istenilen ölçüde
istihdamı korumak mümkün olamayacaktır. İstihdamı artırmak için
doğrudan ve dolaylı tüm tedbirler hayata geçirilmelidir.''
Mustafa Kumlu, krize ilişkin gerçek önlemlerde gecikildiğini
savunarak, ''Ancak zararın neresinden dönülürse kardır. AKP
Hükümeti, gerçek çözümlerin üretilmesi için hemen harekete
geçmelidir'' dedi.
Yaklaşık 300 bin işçiyi ilgilendiren kamu kesimi toplu sözleşme
görüşmelerinin önümüzdeki günlerde hızlanacağını dile getiren
Kumlu, kriz ortamında kamu işçisine yapılacak zammın bir külfet
değil, nimet olarak görülmesi gerektiğini vurguladı. Kumlu, bu
dönemde de kazınılmış haklardan ödün vermeden görüşmeleri
sürdüreceklerini ifade etti.
Kumlu, Türk-İş'in AB, ILO normları ile Türkiye şartlarını dikkate
alarak ''Toplu İş İlişkileri Kanunu'' adı altında bir taslak
hazırladığını anımsatarak, sendikal yasaların bu taslak
doğrultusunda değiştirilmesi halinde Türkiye'nin bu yıl ILO'da
''boynunun bükük kalmayacağını'' belirtti.
SENDİKAL REKABET
Mustafa Kumlu, bazı iş yerlerinde yaşanan sendikal rekabet ve bunun
sonucunda yaşanan gelişmelere değinerek, şöyle konuştu:
''Türk-İş'e bağlı sendikalar AKP destekli girişimlerle ciddi bir
saldırı altındadır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının da
ihtilaflarda objektif davrandığını söyleyebilmek zordur. Türk-İş'i
yok etme ve yandaş konfederasyonu büyütme gayretlerine karşı
sendikalarımız yasal platformda her türlü mücadeleyi vermektedir.
Bu süreçte tek güvencemiz bağımsız yargıdır. Türk-İş'e bağlı
sendikaların uğradığı her haksızlığın yargıdan döneceğine ilişkin
inancımız tamdır.
Türk-İş'e yönelik beşeri ilişkilerdeki medeniyet sınırlarını
zorlayan bir biçimde hakarete varan ağır ithamlarda
bulunulmaktadır. Türk-İş Genel Başkanı olarak benim bu tür
yaklaşımlara aynı üslupla cevap verebilmem mümkün değildir.
Türk-İş, büyük ve saygın bir kuruluştur ve benim söylemlerim
elbette ki bu büyüklüğün ve saygınlığın ağırbaşlılığını
taşıyacaktır.''
Yaklaşan 1 Mayıs'ın toplantının önemli gündem maddelerinden birini
oluşturduğunu belirten Kumlu, ''Türk-İş yıllardan beri 1 Mayıs'ın
tatil olmasını ve Taksim yasağı dahil tüm yasaklardan ve
korkulardan arındırılarak bir bayram havasında kutlanmasını
istemektedir. Türk işçisinin 1 Mayıs'ı istediği yerde özgürce
kutlama hakkı olmalıdır'' dedi.
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Kumlu, 1 Mayıs
kutlamalarını nerede yapacaklarıyla ilgili kararı Başkanlar Kurulu
üyeleriyle birlikte vereceklerini söyledi.
Kumlu, Türk-İş ile Hak-İş arasında yaşanan gerilim ve yapılan
itirazlar nedeniyle toplu sözleşmesi yapılamayan işçi sayısına
ilişkin bir soru üzerine, yaklaşık 60 bin işçiyi kapsayan toplu
sözleşmelerin itirazlar nedeniyle yürütülemediğini bildirdi.