2 bin internet kafeye mühür
Abone olBakanın suçlu üretim merkezlerine dönüştü diye eleştirdiği internet kafelere sıkı denetim başladı.
Milli Eğitim Bakanı’nın ‘suçlu üretim merkezlerine dönüştü’ diye
eleştirdiği internet kafelere sıkı denetim başladı. Belediyeler 2
bin kafeyi mühürledi, bir o kadarı da yolda.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün “Uyuşturucu bile satılıyor” uyarıları
üzerine harekete geçen yetkililer, internet kafeleri sıkı takibe
aldı. 2005’in Ocak ayından itibaren sorumluluğu belediyelere
devredilen söz konusu işyerlerine ayda en az 4 baskın yapılıyor.
Ruhsatsız kafeler hemen kapatılırken, 12 yaşın altında çocuk
bulundurduğu tespit edilen, pornografik içerikli sitelere karşı
filtre programı kullanmayan ve sigara içilmesine izin veren
kafelerin 30 güne kadar faaliyetlerine son veriliyor. Uyarıları
dikkate almayan da kapatılıyor. İstanbul’da aralıksız devam eden
denetimler sonucunda her mahallede en az 6 internet kafeye,
belirtilen sebeplerden dolayı kilit vuruldu. Türkiye genelinde ise
ruhsatsız iki bin kafe mühürlendi. Yaklaşık 4 bin işyerinin
ruhsatsız çalıştığını belirten İnternet Evleri Derneği Başkanı
Yusuf Andıç, yerel yönetimlerin bu konuda kararlı ve titiz bir
çalışma sergilediğinin altını çiziyor. İstanbul Bahçelievler
Belediyesi Başkan Yardımcısı Hikmet Tekiroğlu, üç hafta içinde 150
kafeye kapatma cezası verildiğini kaydediyor. Pendik’te 20 internet
kafe ruhsatsız olduğu için kapatılırken, yirmisine de küçük yaşta
çocuk bulundurdukları için para cezası verildi. Beykoz, Maltepe ve
Bağcılar belediyeleri de internet kafelere yönelik denetimlerini
artırdı. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in “İnternet kafeler
suçlu üretim mekanları haline geldi, buralara neşter vuracağız.”
şeklindeki açıklamalarının ardından gözler 11 bin 243’ü resmi,
toplam 15 bin işyerine çevrildi.
12 yıl önce İstanbul’da açılan ilk internet kafenin ardından sadece
büyük kentlerde değil, Anadolu’da her ilde bu mekanlarda patlama
yaşandı. Ancak, teknolojinin sağladığı büyük kolaylıkların yanı
sıra denetimsizlikten kaynaklanan olumsuzluklar da yaşanmaya
başladı. İnternette sohbet (chat) sebebiyle dağılan aile haberleri
gazetelerde yer alırken, son dönemde okullarda yaşanan şiddetin
kaynaklarından biri olarak da ‘sanal ortam’ gösteriliyor. Örneğin,
mart ayında Yalova’da bir internet kafede chat yapan iki genç, önce
birbirlerine laf atmaya, ardından küfürleşmeye başladı. Kısa sürede
alevlenen tartışmada Yalova Anadolu Öğretmen Lisesi 2. sınıf
öğrencisi M.Y. çakı ile Şehit Osman Altınkuyu Anadolu Lisesi son
sınıf öğrencisi S.Ö.’yü (17) bacağından yaraladı. Bir başka şiddet
olayı da İstanbul’da meydana geldi. Chatte tartıştığı iki lise
öğrencisi kızı yaralayan S.A.P’nin sık sık internet kafeye
takıldığı belirlendi. Olayların artması üzerine Milli Eğitim Bakanı
Çelik geçen ay, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Ulaştırma Bakanlığı’nın
işbirliği ile internet kafeler üzerine yoğunlaşacaklarını açıkladı.
Çocuklara alternatif eğlence mekânı sunacaklarını belirten Çelik
“Bilgi Teknolojileri Sınıflarını 24 saat açık tutmayı planlıyoruz.
Çocuklara güvenlik süzgecinden geçmiş internet imkanı sunacağız. Bu
nimetten çocukların en iyi şekilde yararlanması temel
hedefimizdir.” açıklamasını yaptı.
Binaların bodrum katında olmaması şartıyla açılmasına izin verilen
internet kafelerin denetimlerine doktor, avukat ve bilgisayar
mühendisinden oluşan ekiplerle gidiliyor. Yaş sınırına dikkat
etmeyen, mesul müdür bulunmayan ve pornografi içerikli sitelere
giriş izni veren yerlere 3 ile 30 gün, ayrıca 500-1.500 YTL
arasında kapatma cezası veriliyor. Özellikle okul çevresindeki
kafelerde hassas davranılıyor. Yetkililer, ruhsatsız olduğu
belirlenen ancak işyerini kapatmakta direnenlerle karşılaşınca
polisten destek istiyor. İnternet kafeler, yönetmeliğe göre ‘eğitim
amaçlı’ ve ‘oyun amaçlı’ olarak ayrılıyor. Yüzde 70’i eğitim amaçlı
yetki belgesine sahip işyerlerinin birçoğunun oyun salonu olarak
kullanıldığına dikkat çeken İnternet Evleri Derneği Başkanı Andıç,
yapılan ciddi çalışmalar neticesinde gerçek rakamların ortaya
çıkacağını işaret ediyor. Eğitim amaçlı internet kafelerde yaş
sınırı 12. Ancak oyun salonlarına 18 yaşından küçüklerin alınması
yasak. 18 yaşından küçükler yasal olmadığı halde veli izin kağıdı
alarak girebiliyor. Dernek Başkanı Yusuf Andıç, internetin
faydalarının anlatıldığı bir dönemde çocukların bilgisayardan uzak
kalmasını doğru bulmadığını, ancak bu imkandan faydalanırken
güvenlik tedbirlerinin alınmasının önemine dikkat çekiyor. Andıç,
Türkiye’de 750 bin bilgisayarın 300 bininin kafelerde bulunduğunu
belirterek, çocukları, filtre bulunduran kafeleri tercih etmeleri
yönünde uyarıyor. Evinin bir odasına birkaç bilgisayar ekleyerek
internet kafeye çeviren üniversite öğrencilerinin bulunduğuna
dikkat çeken Andıç, denetimlerde bunların da göz önünde
bulundurulmasını istiyor. Oğlu Serhat’ın internet kafede saatlerce
vakit geçirdiği için üniversiteden atılma noktasına geldiğini
kaydeden Yıldız Abacı da, internete karşı olmadığını, ancak sadece
chat amacıyla gençlerin bu tür yerlerde vakit geçirmemesi
gerektiğine vurgu yapıyor.
Meclis’teki bilgisayarlara zararlı site filtresi takılacak
Türk Telekom’un internet hizmeti olan ADSL’yi 1 milyon 800 bin kişi
kullanıyor. Toplam 8,5 milyon kişi internete bağlanıyor. Titiz bir
çalışmayla yazılımı hazırlanan 2 milyon dolarlık filtre programı
internet kafelerin hizmetine ücretsiz sunuluyor.
‘http://www.tiev.net’ adresinden bilgisayara indirilecek programla
zararlı sitelere kesinlikle girilemeyecek. İş sahibi, okul
idarecisi, şifresiyle programı kuracak ve seviyesini belirleyecek.
Programı kullanan herkes zararlı sitelerden çocuğunu koruyacak. Dün
Ankara’da milletvekillerine tanıtılan program, Meclis’teki bütün
bilgisayarlara da kurulacak. İnternet sitesi Mynet’in
sporsonluğunda hazırlanan programın kontrolünü İnternet Evleri
Derneği sağlayacak. Yusuf Andıç, İstanbul Valiliği’ne de kontrol
amacıyla bir ekran açabileceklerini kaydediyor.
Okullardaki bilgisayar sınıfları sürekli açık olsun
İnternet kafelerde yaşanan olumsuzlukların en aza indirilmesi için
milletvekillerinden ilginç bir öneri geldi. İnternet kafelerde sıkı
bir denetimin olması gerektiğini belirten milletvekilleri,
okullardaki bilgisayar sınıflarının ise sürekli açık tutulmasını
istedi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Gülseren Topuz, okullardaki
bilgisayar sınıflarının hafta sonu dahil sürekli açık kalması
gerektiğini söyleyerek, “Çünkü anne babalar internet kafelere
güvenmedikleri için çocuklarını göndermek istemiyor.” dedi.
İçişleri ve Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileriyle çocukların daha
çok teknolojiden yararlanması için görüşmeler yaptığını anlatan
Topuz, “Milli Eğitim’den okulların bilgisayar sınıflarının sürekli
olarak çocuklara açılmasını istiyorum. İnternet kafeye çocuğunu
göndermeyen aileler, çocuğunu okula gönderir gibi okuldaki
bilgisayar sınıfına gönderecek. Böylece çocuklar teknolojiden daha
fazla yararlanmış olacak. Küçük çocuklar internet ve bilgisayar
için okullara gönderilince de internet kafeler doğal olarak
büyüklere kalmış olacak. Bir anne olarak kendi çocuğumu,
dolayısıyla bütün çocukları düşünerek çalışıyorum. Kafelerle ilgili
çalışmalarımdan dolayı her gün 30-40 kadar aileden telefon
alıyorum.” dedi. AK Parti Uşak Milletvekili Alim Tunç da internet
kafelerle ilgili sivil toplum kuruluşu, siyasiler ve bakanlık
yetkililerinden oluşan bir komisyonun çalışma yapıp ortak doğruyu
bulmasını istiyor. İnternet kafelerde yaşanan olumsuzlukların
azalması için caydırıcı tedbirlerin alınması gerektiğini ifade eden
Tunç, “Bunlardan biri kafe girişlerine kamera konulması olabilir.
Eğer internete ilk girişte TC Kimlik No’su ile girilirse yine belli
oranda caydırıcı olacaktır. Bunlar ilk etapta akla gelen tedbirler.
Hem çocuklarımız hem de işini dürüst yapan internet kafe sahipleri
uygulamalardan olumsuz etkilenmemeli.” değerlendirmesinde
bulunuyor.
Gençlerin internetten daha fazla yararlanması gerektiği görüşünü
destekleyen CHP Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu ise internetteki
sakıncalı içerikten çocukları uzak tutmanın yolunun yasaktan değil
teknolojik gelişmeden geçtiği görüşünde: “Eğer teknoloji doğru
kullanılırsa zararlı içeriğe ulaşma büyük oranda engellenebilir.
Kaliteli ve keyifle yararlanabileceği bir içerik olsa zaten zararlı
içeriğe yönelmezler.”