2 ayrı derecelendirme kuruluşundan büyüme tahmini
Abone olKredi derecelendirme kuruluşları Moody’s ve Fitch, Türkiye’nin büyüme rakamlarına dair tahminlerde bulundular. Büyüme tahminlerini düşüren kuruluşlar resesyon uyarısında bulundu.
Kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin büyüme rakamlarına dair tahminlerde bulundu. Moody's Investors Service'in raporunda, küresel büyümenin yavaşlaması, finansal piyasalarda volatilitenin sürmesi, faizlerin artması ve ticari korumacılık ile jeopolitik tansiyonun yükselmesiyle birlikte gelişen piyasalar için kredi koşullarının 2019 yılında daha zorlayıcı olacağı belirtildi.
Türkiye'nin giderek artan kurumsal zorluklarla karşı karşıya olduğu belirtilen Moody's'in Perşembe günkü gelişen piyasalar raporunda, körfez Arap ülkeleri işbirliği konseyinin de bazı bölümlerinde reformların önündeki engellerin sürdüğü ifade edildi. Kurumun Türkiye ve Afrika'nın bazı kısımları için görünümün negatif, Orta Doğu için karışık olduğu belirtildi.
ÖNEMLİ ÖLÇÜDE YAVAŞLAYACAK
Kredi derecelendirme kuruluşu Türkiye'nin ekonomik faaliyetin öncesine göre önemli ölçüde yavaşlamasını bekliyor. Kuruma göre Türkiye'nin büyüme oranı 2018'de yüzde 1.5 büyüyecek; 2019 yılında ise yüzde 2.0 küçülecek.
EKONOMİDE ŞOK YAŞANABİLİR
Bir diğer derecelendirme kuruluşu olan Fitch ise Türkiye ekonomisinin 2018 ve 2019 yılları için reel büyüme oranı tahminlerini düşürerek yüzde 3.6 ve yüzde -1.9 olarak açıkladı. Daha önceki tahminler sırasıyla yüzde 4.1 ve yüzde 3 idi.
Fitch, Gelişmekte Olan Avrupa Ülkeleri Raporu'nda kredi arzının daralması ve güvenin zedelenmesi gibi nedenlerle ekonominin beklenenden hızlı yavaşladığına dikkat çekti. 2019 için aşağı yönlü riskler beklediklerini vurgulayan kuruluş, büyüme tahminini 1.9’luk daralma olarak şekilde revize etti.
Kuruluş, kur krizinin, yüksek enflasyonun ve dış finansman koşullarda yaşanan sıkıntıların 2019’da ülkenin resesyona sürüklenmesine neden olacak ekonomik bir şok yarattığını belirtti.
RESESYON NEDİR NE DEMEKTİR?
Resesyon, kelime anlamı olarak "durgunluk" olarak tanımlanmaktadır. Bir kaç aydan daha uzun süren ekonomi genelinde belirgin bir düşüşü temsil eder. Başka bir deyişle ülke ekonomisinde ki büyüme hızının, nüfus artış hızından daha düşük olması sebebiyle kişi başına düşen milli gelirin yerinde saymasıdır. Makro ekonomik tüm göstergeler; Endüstriyel üretim, istihdam, reel gelir, toptan ve perakende ticaret verileri de bu ölçümlemenin içerisindedir.