1961 anayasası en iyi anayasa!

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Başkanı Orhan Erinç, gazetecilerin çalışma koşulları her geçen gün daha da kötüye giderken, mesleğinse gerilediğini söyledi. Erinç, yeni anayasa değişikliği konusu gündeme getirilirken, ifade özgürlüğü konusunun ele alınmamasına da tepki gösterdi.

TGC tarafından Mersin Gazeteciler Cemiyeti'nin (MGC) ev sahipliğinde organize edilen 'Yerel Gazetecilikte Meslek İçi Eğitim Semineri', Suphi Öner Öğretmenevi'nde başladı.

Mersin'in yanı sıra Adana, Osmaniye, Niğde gibi çevre illerden de katılımın olduğu seminerin açılış töreninde Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Erol Ertan, TGC Genel Başkanı Orhan Erinç ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Başkanı Atilla Sertel de hazır bulundu.

Burada konuşan Orhan Erinç, bugün Türk basını açısından oldukça önemli bir sürecin yaşandığını ifade ederek, gazetecilerin çalışma koşulları her geçen gün daha da kötüye giderken, mesleğinse gerilemeye başladığını ileri sürdü. Erinç, "12 Mart 1971 yılında başlayan ara rejim, çok partili dönemin en özgürlükçü anayasası olan 1961 anayasasını geriye götürmenin başlangıcı oldu. 12 Eylül de bu başlangıcı sonlandırdı. Bu noktada ifade özgürlüğü veya halkın bilgi edinme hakkının önündeki engellerin kaldırılması adına bir meslek örgütü olarak üzerimize düşeni yerine getirmeye çalışıyoruz" dedi. 'İfade özgürlüğü' konusunda siyasi partilerin gereken özveriyi göstermediğini öne süren Erinç, özellikle son dönemde anayasa değişikliği konusunun yeniden gündeme getirildiğini hatırlatarak, bu konuda yapılan tartışmalarda ifade özgürlüğüyle birlikte halkın bilim ve sanat özgürlüğü gibi konuların ele alınmadığını anlattı. Bu kapsamda da sadece iktidarların suçlanmasının yanlış olacağı görüşünü dile getiren Erinç, siyasi partilerin muhalefetteyken gündeme getirmiş oldukları eleştirileri, iktidara geldiklerinde bu durumdan faydalanarak söz konusu eleştirileri göz ardı ettiklerini belirtti. Erinç, "Biz meslek örgütleri olarak, ortaya koymuş olduğumuz ortak çalışmalarla birlikte bu konuda yapılması gerekenin yerine getirilebilmesi adına çaba sarf ediyoruz" diye konuştu.

TGF Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda da MGC Yönetim Kurulu Başkanı olan Ahmet Ünal, Mersin'in dünyanın gündeminde dağdan inen insanların kenti işgal ediyorlarmış gibi gösterildiğini, bu durumun da kendilerini rahatsız ettiğini söyledi. Tam da bu noktada gazetecilik mesleğinin devreye girdiğini vurgulayan Ünal, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz gazeteciler olarak eksikliklerimizi görebilmeliyiz. Nereden gelip nereye gittiğimizin farkına varabilmeliyiz. Bu noktada kendimizi hazırlamalı ve mesleğin eksikliklerini giderebilmenin çabası içinde olmalıyız."

Bugün Türkiye'de medyanın kendini sorgulayarak, özeleştiri yapması gerektiğini savunan Ahmet Ünal, bu noktada da sorumlulukların bilinciyle hareket edilerek, basının kendisini geleceğe hazırlaması gerektiğinin altını çizdi. Bu noktada da 5 yıldan bu yana organize edilen eğitim etkinliklerinin oldukça önemli bir misyon üstlendiğine dikkat çeken Ünal, böylesi bir etkinliğe ev sahipliği yapmanın da haklı gururunu yaşadıklarını anlattı.

Gazetecilerin birbirinin eksikliklerini gidermesi, kavga etmek yerine barış içinde olması gerektiğini belirten Ünal, bu anlamda da mesleki dayanışma içine girerek sorumluluklarını yerine getirebilme çabası içinde olması gerektiğini de sözlerine ekledi. Konuşmaların ardından oturum başkanlığını MGC Yönetim Kurulu Başkanvekili Ünal Akdağ'ın yapmış olduğu oturuma geçildi. Oturumda TGF Başkanı Atilla Sertel 'Haber, Yorum ve Gazetecilerin Durumuna Bakış' konulu bir sunum yaparken, TGC Genel Başkan Yardımcısı Turgay Olcayto da 'Gazetecilik Nereye?' sorusuna cevap vermeye çalıştı.