19 Temmuz Basın Özeti
Abone olŞam'da yönetimin kalbini hedef alan saldırının olası etkileri, soruşturmaya hedef olma sırası Avrupa'nın dev bankalarında, eski BM Genel Sekreteri'nin ölümü hakkındaki dosya yeniden açılıyor.
Suriye'nin başkenti Şam'da dün düzenlenen ve yönetimin üst düzey
yetkililerinin ölümü ile sonuçlanan saldırılar, tüm İngiliz
gazetelerinin manşetlerine yerleşmiş.
Daily Telegraph Özgür Suriye Ordusu’nun bir yetkilisine dayanarak ,saldırının çiçek saksısı ve çikolata kutusuna yerleştirilen 10 kiloyu aşkın TNT ve C4 tipi bombalarla düzenlendiğini yazıyor.
Independent, saldırının “Esad rejiminin yenilmez olmadığını kanıtladığı” görüşünde.
Independent, Guardian ve Financial Times aynı ifadeleri kullanıyor: Saldırı Esad rejimini kalbinden vurdu.
“Ülkenin geleceği Şam sokaklarında belirlenecek" diyen
FT "Bu sonun, ama muhtemelen çok kanlı bir sonun
başlangıcı" diye yazıyor.
Haberde "Ufak çatışmalar artık başkent uğruna bir savaşa dönüştü; ülkenin geleceği Şam sokaklarında belirlenecek" ifadeleri yer alıyor.
Gazete özellikle Esad'ın eniştesi, genelkurmay başkan yardımcısı Asıf Şevket'in ölümünü "çok ciddi bir stratejik kayıp" olarak niteliyor.
"Rejimin acımasızca misillemeye girişmek için askeri olanaklara sahip olduğu kesin. Ancak şimdi askeri ve güvenlik güçlerinin sadakati konusundaki şüpheler giderek artacak. Hükümet dün bir şey olmamış gibi, yeni bir savunma bakanı atayarak işlerin normal şekilde seyrettiğini savunmakta ısrar etti. Ama saldırının olası etkilerinden biri, yönetim safından kopuşların hız kazanması olacaktır."
Rusya'nın tutumu
Financial Times başyazısında da Rusya'nın müttefiki Esad’ın Suriye'de kontrolü artık kaybettiğini kabul etmesi gerektiğini savunuyor. Konvansiyonel ve kimyasal silah stokları bulunan ülkede işlerin iyice çığırından çıkmaması için Birleşmiş Milletler zemininde diplomatik birlik sağlanması çağrısı yapıyor.
Times, “Savaş Esad'a da ulaştı” diye manşet atmış.
Gazete Rusya'nın tavrını değerlendirirken, BM'de dün yapılması gereken Suriye oylamasının Moskova'da temaslarda bulunan özel elçi Annan’ın isteği üzerine ertelendiğine dikkat çekiyor.
Gazete Rusya dışişleri bakanı Sergey Lavrov'un açıklamasına yer veriyor:
"Ortaklarımız muhalefeti sakinleştireceklerine durumu tırmandırıyor… Muhalefeti desteklemek çıkmaz bir siyaset. Esad kendiliğinden görevden ayrılmayacak ve batılı ortaklarımız bu konuda ne yapacaklarını bilmiyor."
Guardian ise BM'deki erteleme konusunda “Annan belki de Rusya'nın vetosunu kullanmayabileceğini seziyordur” yorumunu yapmış...
Daily Telegraph da batılı bir diplomatın 'Putin Güvenlik Konseyi’nde birlik istiyor" dediğine dikkat çekiyor.. "
Gazete başyazısında ise “bu süreçte Moskova'ya olduğu kadar Washington’a da rol düşüyor” diyor; Barack Obama'nın aktif bir müdahale için Kasım'daki başkanlık seçiminin sonrasını bekleme tavrını ‘kaygı verici’ buluyor.
“Kıyım ağırlaşırken, Washington kendi siyasi takvimine uysun diye sorumluluklarından kaçamaz” diyor gazete.
Guardian'a konuşan düşünce kuruluşu Chatham House'un Orta Doğu uzmanı Nedim Şahadi'ye göre, "muhalifler bu kez 12'den vurdu. Saldırının olası sonuçları hemen kavranamayacak kadar büyük... Şimdi herkes hesaplarını baştan gözden geçiriyor."
Esad sürgünü kabul eder mi?
Peki Beşar Esad ne yapacak? Çoğu gazete ülkede şiddetin daha da tırmanmasını ağır mislileme saldırıları olmasını bekliyor...
Guardian, Şam'daki söylentiler arasında Beşar Esad'ın eşi Esma'nın Rusya'ya kaçtığının da olduğunu yazıp ekliyor:
"Cumhurbaşkanının nerede olduğu ise belli değil, doğrulanmayan bir kaynak, yaralanıp Şam'dan Lazkiye'ye gittiğini bildiriyor."
Times'ın Orta Doğu muhabiri James Hider ise, Esad'ın ülkeden kaçması gibi senaryoları olası görmüyor...
"Esad'ın etrafında sürgün gibi bir seçeneği olmayan çok fazla kişi var. Onlar ‘mücadeleye devam etmeliyiz’ diyecektir. Gerçekler kapıya dayandığında ise çok geç olabilir ve Esad ailesi Kaddafi ve çevresinin kaderini paylaşabilir.
Independent'ta yazan Robert Fisk de benzer kanıda: Suriyeli bir arkadaşının şu sözlerini aktarıyor: 'Alevi Cumhurbaşkanı Beşar, kaçmaya karar verirse havalimanına onu bir Alevi albayın götürmesi gerekecek. Albay onun kendilerini bırakıp gitmesine izin verecek mi? Ben sanmıyorum."
Burgaz'daki bombalı saldırı
Bulgaristan'ın Burgaz kentinde, İsrailli turistleri taşıyan bir otobüsü hedef alan bombalı saldırı da tüm gazetelerde yer bulmuş.
Guardian, İsrail'in saldırı konusunda doğrudan İran'ı suçladığına dikkat çekiyor.
Saldırıdan bir kaç gün önce Hizbullah ile bağlantısı olduğu öne sürülen bir Lübnanlının Kıbrıs'ta gözaltına alındığını bildiriyor.
Bu kişinin üzerinde de İsrailli turistleri taşıyan tur otobüsleri ve havayollarının bilgileri ile İsrailli turistlerin sıkça gittiği mekânların listesi bulunmuş.
Geçtiğimiz aylarda Hindistan, Gürcistan ve Kenya'daki İsrail hedeflerine de saldırılar düzenlendiğini hatırlatan Guardian, İsrailli terörle mücadele uzmanı Boaz Ganor'un "başka ülkelerde de benzer saldırılar düzenlenmesi tehlikesini hiç hafife alamam" dediğini aktarıyor.
Gazete olaydan hemen sonra, İsrail'in Doğu Avrupa'ya gidecek 11 uçuşu da iptal ettiğini belirtiyor.
Soruşturmalarda sıra Euribor'da
Financial Times, faiz manipülasyonu soruşturmalarında gözlerin Avrupa’ya çevrilmesini çekmiş manşetine.
"Denetleyiciler, Avrupa'nın gösterge faizi Euribor'da manipülasyon girişimine dair soruşturmalarını kıtanın dört büyük bankası üzerine yoğunlaştırdılar. Barclays'teki simsarların Credit Agricole, HSBC, Deutsche Bank ve Societe Generale'den oluşan bir halkanın elebaşları olduğundan şüpheleniliyor"
Bankalararası borçlanma faizinin ölçütü Euribor, 44 bankanın beyan ortalamaları ile oluşuyor.
Gazeteye göre, Barclays'in eski euro takas sorumlusu Philippe Moryoussef’in, bu büyük bankalarda tanıdığı simsarlarla oranlarla oynanması için işbirliği yaptığı öne sürülüyor.
Yunanistan kesintilerde yol aldı
Yunanistan'dan gelen haberler ise bu kez olumlu. Financial Times, Yunan koalisyon hükümetinin Avrupa'nın istediği kesintilerin üçte ikisini belirlediğini yazıyor.
2013-14 döneminde uygulanacak 7,5-8 milyar euro tutarındaki kesintiler, merkezi hükümetin faaliyet tutarından, belediye ücretleri için ayrılan ödeneklerinden, kamu sektörü şirketlerinin sosyal yardımlarından ve emekli maaşlarına tavan getirilmesinden sağlanacak.
Geri kalan dilim ise gelecek hafta müzakere edilecek.
Yunan yetkililerin kesintilerin toplumun zordaki kesimlerine etkisini hafifletme hedefine dikkat çeken gazete, emeklilik sisteminde usülsüzlük ve yalan beyanların, ölmüş kişilere maaş ödenmesi, sağlam kişilerin malulen emekli gösterilmesi gibi yolsuzlukların önüne geçilmesi ile tasarruf hedeflendiğini belirtiyor.
Gazeteye göre, Yunanistan'ın kurtarma paketinin şartlarının yeniden müzakere etme ısrarında bulunmamış olması ise piyasalar açısından güçlü ve olumlu bir sinyal. Financial Times başyazısında, "Varolan koşullarda, Yunanistan'ın gerçekçi olarak umabileceği tek şey de bu zaten" diyor...
Hammarskjöld'ün ölümüne uluslararası soruşturma
Guardian eski BM Genel Sekreteri Dag Hammarskjöld'ün ölümü hakkında 50 yılı aşkın süre sonra yeni bir uluslararası soruşturma açılacağını duyuruyor.
Gerekçe 1961'de Genel Sekreterin ölümüne yol açan esrarengiz uçak kazası hakkında son bir yılda ortaya çıkan yeni bulgular.
Guardian'ın 2011'de yaptığı bir araştırma ve bunu izleyen bir kitap, uçağın bugünkü adıyla Zambia, o zaman için İngiltere denetimindeki Kuzey Rhodesia üzerinde, muhtemelen batılı paralı askerlerce vurulduğu, suikastin ise sömürge yönetimlerince örtbas edildiği yolunda ifadeler verildiğine işaret etmişti.
Gazeteye göre uluslararası soruşturma kurulunda İngiliz Stephen Sedley, Güney Afrikalı Richard Goldstone, emekli İsveç büyükelçisi Hans Correll ve Hollandalı hakim Wilhelmina Thomassen yer alacak.
Olaydan sağ kurtulan tek tanığın uçakta düşmeden önce patlama olduğu, bölge sakinlerinin genel sekreterin uçağına küçük bir uçağın ateş açtığı yolundaki ifadeleri, gazeteye göre incelenmesi gereken noktalar arasında. Sorulardan biri de havalimanına 12 km mesafedeki uçak enkazının bulunmasının neden 15 saat sürdüğü olacak.
Gazete BM, Kongo yönetimine destek verdiği için beyaz yerleşimcilerin Hammarskjöld'den nefret ettiklerine dikkat çekiyor; ateşkes sağlamak için gizlice bölgeye giden Genel Sekreter’in uçağının düşmesi konusunda dönemin İngiliz yetkililerinin pilotaj hatası hükmü verdiğini belirtiyor.
Daha önce yapılan bir BM soruşturması ise hükme varamamıştı.