19 Haziran 2012 Basın Özeti

İngiliz gazetelerinde bu sabah Yunanistan seçimlerinin ardından euro bölgesi krizinin durumu, Meksika’da düzenlenen G20 zirvesi ve İngiltere’de kesinti planlarının halkın yaşamına olumsuz etkileriyle ilgili haberler öne çıkıyor.

Financial Times ana sayfasındaki manşet haberinde Yunanistan’da Pazar günü yapılan seçimlerde kesinti planı yanlısı Yeni Demokrasi Partisi’nin zaferinin euro bölgesinin geleceğiyle korkuları dindirdiğini ancak İspanya’dan gelen 10 yıllık devlet tahvili faizlerinin yüzde 7’yi aşarak rekor seviyeye ulaştığı haberinin iyimserliği yeniden yok ettiğini aktarıyor. Gazete, piyasalarda seçimlerden sonra oluşan olumlu havanın hemen kaybolmasını ‘balayı kısa sürdü’ diye yorumluyor.

Deneyimli gazeteci Patrick Cockburn Independent için Atina’dan kaleme aldığı yazısında İtalya’daki gelişmeleri de kaygı unsuru olarak değerlendiriyor: “Yunanistan’daki seçim sonuçlarının mali piyasalara biraz istikrar getirebileceği yönündeki umutlara rağmen, kısa ve pozitif cevap dün yerini çok daha korkunç bir duruma bıraktı. Euro bölgesinin henüz tam bir kurtarma paketi almamış, İki hassas ekonomisi olan İspanya ve İtalya’da borçlanma maliyetleri aniden yükseldi.”

İngiliz gazeteleri, Meksika’daki G20 zirvesiyle ilgili haberlerindeyse krizin sorumlularıyla ilgili yapılan tartışmalara dikkat çekiyor.

Guardian, Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’nun zirvede yaptığı “Buraya demokrasi ve ekonomimizi nasıl idare edeceğimiz üzerine ders almaya gelmiyoruz” çıkışını ve krizin asıl olarak Kuzey Amerika kaynaklı olduğu yönündeki eleştirisine dikkat çekiyor.

Financal Times, Kanada Maliye Bakanı’nın euro ülkelerinin sorunlarını kendileri çözünceye kadar olara yardım edilmeyeceği yönündeki açıklamasını da aktarıyor. Gazete ayrıca İngiltere Başbakanı David Cameron’ın zirvede yaptığı uyarı dolu konuşmaya da dikkat çekiyor. Başbakan’ın, Yunanistan seçimlerinden sonra Almanya ve belli başlı diğer Avrupa ülkelerinin euro bölgesinin geleceğiyle ilgili ‘zor kararlar’ alması gerektiği uyarısına vurgu yapılıyor.

‘İran’la Yunanistan yakınlaşabilir’

Times gazetesinde Yunanistan’ın euro bölgesindeki geleceğiyle ilgili bir analiz yazısı göze çarpıyor. Branwon Maddox imzalı yazıda ülkenin euro bölgesinden çıkarılması durumunda yeni dostlar bulacağı ve İran’ın da bunlardan biri olduğu belirtiliyor. Maddox’a göre böyle biri durumda, gelişmeyi Avrupa’nın kaybı olarak gören bazı ülkeler Yunanistan’a yanaşacak ki bunların başında İran bulunuyor. Aylardır İranlı yetkililerin Atina’yı ziyaret ettiğinin gözlemlendiğini ve AB ülkeleri arasında İran’la en sıcak ilişki kuran ülkelerden birinin Yunanistan olduğunu hatırlatan yazar, İran’ın önümüzdeki dönem Yunanistan’a yönelik petrol ihracatını daha da artırabileceğini belirtiyor.

İngiltere’de yoksulluk

Guardian’ın manşetinde gazetenin çalışan kesimin yaşam şartlarıyla ilgili yaptırdığı araştırmanın dikkat çekici sonuçları var. İngiltere’de yaşayan 7 milyon kişi, çalışıyor olmasına rağmen, aşırı derecede finansal baskı altı yaşıyor. 3.6 milyonluk hane halkının ya hiçbir birikimi yok ya da çok az var ve hepsi de kendilerinin ve çocuklarının yeterli beslenmeleri için ay sonunu getirmek için büyük mücadele veriyor. Gazete, araştırma üzerine İşçi Partisi milletvekili, eski bakan Frank Field’ın yorunlarına da yer vermiş: “Burada şoke edici olan, çalışmak isteyen bu insanların çalıştıkları halde kendilerini başka bir çıkmazda bulmaları.” Gazete araştırma sonuçlarıyla ilgili “Bu sonuçlar, geçen hafta çocuklarını yoksulluk içinde yetiştirmek istemeyen ebeveynlerin iş bulması gerektiğini açıklayan İngiltere Çalışma Bakanı Iain Ducan Smith’in söylemine meydan okuyor” yorumunda bulunuyor.

Financial Times’taki bir enerji haberine göre 2011 yılında gerçekleşen deprem nedeniyle büyük bir nükleer facia yaşayan Japonya temiz enerjiye ağırlık verecek. Japonya hükümetinin yeni enerji paketi doğrultusunda ülkenin enerji üretiminin nükleere ve fosil yakıtlara bağlılığı azaltılacak ve yenilenebilir enerjiye yönelecek. Plan kapsamında devlet, yenilenebilir enerji yatırımı yapan firmalara birçok kolaylık sağlayacak. Plandan sonra Japonya’nın özellikle güneş enerjisi üretimi firmaları için çok önemli bir pazar haline gelmesi bekleniyor.

Muhafazakar Parti’den skandal

İngiltere gazetelerinde dikkat çeken bir haberse 2009 yılında Londra’daki G20 zirvesi sırasında yoldan geçerken karşılaştığı polislerden gördüğü şiddet nedeniyle öldüğü iddia edilen Ian Tomlison’ın davasıyla ilgili haber. Daha önce Guardian, Tomlison’ın, gösteriler sırasında sadece yanlarından geçtiği polislerinden birinin arkadan vurarak yere düşürdüğünü gösteren bir video yayımlamıştı. Olayın görülen ilk duruşmasıyla ilgili haberlerde , savcıların mahkemeye Tomlison’ın ölüm nedeninin polis memurunun gereksiz saldırısı olduğunu açıkladığı aktarılıyor.

Independent bu sabah kapağını bir skandalla ilgili özel haberine ayırmış. Habere göre İngiltere Başbakanı David Cameron ‘ın Muhafazakar Partisi’nin bağış toplamaktan sorumlu yöneticisi Lord Fink, American Express kartı sahipleri için Lordlar Kamarası’nda özel bir yemek organizasyonu yaptı. Etkinlik Independtt’ın ve bağımsız medya kurumu Araştırmacı Gazetecilik Örgütü’nü ortak araştırmasıyla ortaya çıkaraldı. İçinde Lordlar Kamarası’nda özel bir yemeğin de bulunduğu bir dizi etkinliğin yer aldığı paket program için Fink, katılımcılardan kişi başına 6 bin sterlinin istedi. Bu durumun parlamentonun mevcut kurallarına aykırı olduğunu hatırlatan gazete, konuyla ilgili görüştükleri Fink’in etkinlikle kuralları çiğneyebileceğinin farkına vardığını ve iptal ettiğini söylediğini yazdı.

The Daily Telegraph’ın ilk sayfasında manşette yerini bulan haberse hükümetin kesinti planlarının İngiltere’de polislerden sonra ordu mensuplarını da olumsuz etkileyeceğini iddia ediyor. Askerlerin emekli maaşlarına kavuşabilmek için artık daha fazla hizmet vermeleri beklemeleri gerektiğiyle ilgili haberde şu bilgilere yer veriliyor: “Silahlı kuvvetler personeli emekli maaşlarını alabilmek için fazladan beş yıl daha hizmet verme zorunluluğuyla karşı karşıya. Savunma Bakanlığı’nın planına göre personel, emekli maaşı için en az 18 yıl çalışmak zorunda olan askerler, bundan böyle en az 23 yıl çalışmak zorunda kalabilir.

Moleskine borsaya açılıyor

Son olarak ciddi bir hayran kitlesi olan not defteri firması Moleskine’le ilgili bir haber… The Times’da yer alan habere göre Moleskine borsaya açılıyor. Haber şöyle: “Moleskine defterleri 1997’de yeniden raflarda yerini aldı ve ona büyük ilgi devam etti. Son on yıl içinde defterin satışları her yıl yüzde 20 arttı. Bu başarının bir bölümü defterleri çevreleyen mitolojiye dayandırılıyor. Defterler, Oscar Wilde ve Ernest Hemingway gibi yazarlarla Van Gogh, Picasso ve Matisse gibi sanatçıların kullanmış olmasıyla ünlü. Ancak bu isimlerin kullandığı defterlerin bugün defterleri üreten firma Sytegra’yla doğrudan bir bağlantısı yok.”