19 Haziran 2011 Basın Özeti

İngiliz pazar gazetelerinin ortak konusu, hükümetin kamu çalışanlarına yönelik emeklilik sisteminde yapmayı planladığı değişiklerin yol açtığı tepkiler.

Sendikalar çalışanların aleyhine yapılacak değişikliklere bir grev dalgasıyla karşılık vereceklerini söylüyor.

Muhafazakar-Liberal koalisyonu olan hükümet ise gerekli değişiklikler yapılmazsa tüm emeklilik sisteminin çökeceğini.

Observer ücretler ve emeklilik konusunun sendikalarla hükümet arasındaki havayı bir anda bozduğunu belirtiyor.

Gazete, bir emeklinin 'zenginler daha da zenginleşiyor, fakirler geride kalıyor; 19. yüzyıla geri gidiyoruz' dediğini aktarıyor.

Sendikaların genel grev tehdidinde bulunduğunu belirten gazete, bu tehditlerin Muhafazakar Partili Başbakab David Cameron'ın partisinin sağ kanadının yoğun baskısı altında olduğu bir zamana rastladığını kaydediyor.

Muhafazakar Parti'nin sağ kanadı başbakanın sağlık sektörğnde özelleştirmeyi genişletecek reformlardan geri adım attığı için eleştiriyor.

Independent on Sunday, İngiltere'nin en büyük kamu sendikası olan Unison'ın 30 milyon sterlinlik bir grev fonu oluşturduğunu bildiriyor.

Gazeteye göre sendika, önümüzdeki sonbaharda okullar, hastaneler, bakım evleri ve belediyelerde dalga dalga grevlere hazırlanıyor.

Gazete, 1 milyon 400 bin üyeli sendikanın genel sekreteri Dave Prentis'in, tek bir sendika tarafından en kapsamlı eylemler serisine hazırlık yaptığını söylediğini aktarıyor.

Sunday Telegraph grev planının akılsızca ve anti-demokratik olduğu kanısında.

Gazeteye göre, sendika liderlerinin gerçek derdi hükümetle savaş, emeklilik sisteminde reform saedece bir bahane.

Sunday Telegraph sendikaların karar alma sürecinin ne kadar demokratik olduğunu da sorgulayan

Gazete, sendikaların üyeleri arasında yaptığı oylamada oy kullananların büyük çoğunluğunun grevi desteklediğini, ancak oy kullananların sayısının üye sayısının yarısından az olduğunu kaydediyor.

Sunday Times yazarı Dominic Lawson da 'emeklilik sisteminde kesinti va da yıkım; seçim sendikaların' diyor.

1980'li yıllarda bazı sendikalarla adeta ölüm-kalım savaşına giren, eski Muhafazakar Başbakan Margaret Thatcher'ın maliye bakanlarından Nigel Lawson'ın oğlu olan Sunday Times yazarı, İngiltere'nin Yunanistan krizinden ders alması gerektiği kanısında.

Muhalif baldızdan Suriye yönetimine eleştiri

Sunday Times Suriye'de muhalefetle yönetim arasında çatışmalar sürereken, iktidardaki Esad ailesi içinde de sert bir bölünme olduğunu yazıyor.

Gazete, yönetimin muhalefete tepkisi giderek sertleşirken, Devlet Başkanı Beşar Esad'ın 43 yaşındaki kardeşi Mahir'in adının giderek daha çok anılmaya başlandığını ve kimi yorumcuların iplerin onun elinde olduğu kanısı taşıdıklarını aktarıyor.

Gazeteye göre, Mahir Esad'ın baldızı rejimin devrilmesi çağrısı yapıyor.

Baldızı Mecd el Cedan'ın Mahir Esad'ı katil olarak nitelediğini ve 'onca masum insanın özgürlük istedikleri için öldürüldüğünü görmek insanın içini burkuyor' diyor.

Gazeteye göre, Mahir Esad'la yıllar süren tartışmaları ardından, 48 yaşındaki Mecd el Cedan 2008 yılında Suriye'den kaçmak zorunda kalmış.

Mecd el Cedan, Mahir Esad'ın eşi olan kızkardeşine, 'rejimin yalanlarında kanmayıp, gözlerini açması' çağrısında da bulunuyor.

Gazete, muhalif baldızın şu anda beş yaşındaki oğlula Washington'da yaşadığını belirtiyor.

ABD'de Cumhuriyetçilerin yeni başkanlık aday adayı

Observer, geçtiğimiz hafta içinde, ABD'de Cumhuriyetçi Parti'nin başkan aday adayı olduğunu ilan eden Michel Bachmann'a iki tam sayfa ayırmış.

Gazeteye göre, bu 'taşra cengaveri Amerikan sağını bir anda ateşledi'...

Gazete, aday adaylığının ilanı ardından, halen Minnesota Senatörü olan Bachmann'ın katı görüşlerinin daha yakın takibe alınacağını belirtiyor.

Observer, Minnesotalı bir Bachmann destekçisinin şu sözlerini aktarıyor: 'başkanlık yarışını kazanabileceği kanısındayım. Şu anki başkan bende büyük düş kırıklığına yol açtı; müslümanlığı konusunda bize gerçeği söylemedi'...