19 Eylül 2012 Basın Özeti
Abone olİngiltere gazetelerinde bu sabah; Dün ülkede iki kadın polis memurunun öldürülmesi, İran Meclis Başkanı Laricani’nin açıklamaları, Suriye’de kimyasal silah kullanılacağı iddiaları.
İngiltere'de iki kadın polis memurunun dün gözaltına almaya gittikleri bir zanlı tarafından vurularak öldürülmeleri bu sabah birçok İngiliz gazetesinin birinci sayfasında geniş yer kaplıyor.
Haberler iki polis memurunun gülümseyen fotoğrafları eşliğinde sunulmuş.
Ülkenin Manchester kenti yakınlarındaki Hattersley'de dün meydana gelen olayda iki polis memuru, cinayet şüphesiyle aranan 29 yaşındaki Dale Cregan'ın saldırısına uğramıştı.
Saldırgan, el bombası atıp ateş etmek suretiyle 32 yaşındaki Fiona Bone ve 23 yaşındaki Nicola Hughes adlı polis memurlarını öldürmüştü.
'Kadın ve erkek polisler risk konusunda eşit'
Guardian, olayın İngiliz emniyeti içinde derin bir şoka neden olduğunu yazıyor.
Memurların mesai arkadaşları Bone'u sakin ve kibar biri, Hughes'ü ise şen şakrak bir insan olarak tanımlamış.
Guardian, İngiliz Emniyeti içindeki kadın polislerin durumuna da dikkat çekiyor ve meslek içinde erkek ve kadın arasındaki eşitsizliklerin sürmesine rağmen risk konusunda gerçek bir eşitlik olduğuna vurgu yapıyor.
Daily Telegraph haberle ilgili hazırladığı sayfalarına polislerin silah taşıması ve idam cezasıyla ilgili tartışmaları da taşımış.
Gazeteye konuşan eski polis memurları, İngiliz polisinin dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi yanında sürekli silah taşıması gerektiğini savunuyor.
Görüşüne başvuran kişiler, "Polisin silah taşıması için kaç insanın daha ölmesini bekleyeceğiz" yorumunda bulunmuş.
Gazete, bununla beraber 2006 yılında polis memurları arasında yapılan resmi bir ankette memurların çok büyük bir bölümünün silah taşımaya karşı olmayı savunduğu bilgisine de yer veriyor.
Gazetede ölüm cezasının polis öldürme gibi vakalar için geri gelmesini savunan görüşlere de yer verilmiş.
Gazeteye konuşan bazı Muhafazakâr Partili politikacılar, katillerin kanunlardan korkmadığını belirterek bu tip vakalar için caydırma amacıyla ölüm cezasının geri getirilmesini savunmuş.
Independentise Fiona Bone'un ölümle sonlanacak görevine gitmeden önce nişanlısıyla telefonda, kısa süre sonra gerçekleştirecekleri düğünün ayrıntılarıyla ilgili konuştuğunu yazıyor.
Habere göre Bone ve nişanlısı bu son telefon görüşmesinde, düğün davetiyelerinin tasarımlarını konuşmuşlar.
Laricani: Muhaliflerle görüştük
Financial Times'ta İran Meclis Başkanı Ali Laricani'yle yapılmış özel bir röportaj göze çarpıyor.
Laricani gazeteye yaptığı açıklamada Suriye'de krizin çözümü adına İranlı diplomatların Suriye muhalefeti içinde yer alan Müslüman Kardeşler, Selefi gruplar ve liberal gruplarla biraraya geldiklerini ve onları barış çerçevesi demokratik reformları kabul etmeleri konusunda cesaretlendirdiklerini söylüyor.
Laricani, görüşmelerin hangi isimlerle ve ne zaman yapıldığını söylememekle birlikte görüşmelerin devam ettiğini ve henüz çok az bir gelişme kaydedildiğini belirtiyor.
İran Meclis Başkanı Mısır'ın; Suudi Arabistan, Türkiye ve İran'ı da görüşmeye çağırmak suretiyle giriştiği çözüm inisiyatifiyle ilgili de yorum yapmak için erken olduğunu belirtmekle birlikte bazı ülkelerin biraraya gelip Esad'ın iktidarda olmaması gerektiğini söylemelerinin yanlış olduğunu aktarmış.
Laricani gazeteye şöyle konuşmuş: "Bu gruplardaki insanlar Suriyeliler. Reform sürecine katılabilirler, görüşlerini sunabilirler ve çözüm sağlayabilirler. Ama bazı ülkeler müdahale ediyor ve bunun gerçekleşmesine engel oluyor. Demek istediğim bu grupların kendi kararlarını kendileri almaları engelleniyor."
'Suriye'de yönetim, sivillere yönelik kimyasal silah kullanabilir'
Times gazetesi ise Suriye'de iktidarın sivillere yönelik olarak kimyasal silah kullanmaya hazırlandığı yönündeki bir iddiayı sayfalarına taşıyor.
Bir dönem Suriye'nin kimyasal silahlar programını yöneten, geçtiğimiz aylardaysa ülkeden kaçan Tümgeneral Adnan Sillu, ülkeden kaçışından sonra ilk kez Times'a verdiği röportajında ülkede görev yaptığı dönemde kimyasal silah kullanımı için toplantılar yapıldığını belirtiyor.
Şu anda Türkiye'de bulunan Sillu şöyle konuşmuş: "Nasıl ve nerede kullanacağımız konusu da dahil olmak üzere kimyasal silahların kullanımını ciddi olarak tartışıyorduk. Bunu, rejimin Halep gibi önemli bir yeri kaybetmesi durumu için son çare olarak tartıştık. "
Times, Suriye'nin ABD ve İran'dan sonra dünyada en büyük kimyasal silah stoğuna sahip ülke olduğunun düşünüldüğü bilgisini de paylaşıyor.
'Fazla ağrı kesici baş ağrısı yapıyor'
Guardian'ın birinci sayfasından verdiği ve birçok İngiliz gazetesinde yer bulan bir sağlık haberiyse, İngiltere'deki baş ağrısı vakalarıyla ilgili olmasına rağmen tüm dünyada baş ağrısı çekenleri ilgilendirecek türden.
Haberde bir milyondan fazla İngiliz'in fazla ağrı kesici kullanmaları nedeniyle baş ağrısı çektikleri yönündeki araştırma sonuçlarına yer veriliyor.
İngiltere Ulusal Sağlık ve Klinik Mükemmellik Enstitüsü yetkililerine göre sürekli başağrısı çeken her 50 kişiden birinin baş ağrısı nedeni doz aşımı ağrı kesici kullanımı.
Yetkililer ayda 15 günden fazla asprin, paracetamol ve benzeri tip ağrı kesici ilaçları alanların böyle bir riskle karşı karşıya olduğunu belirtiyor.