19 Aralık 2012 Basın Özeti
Abone olİngiltere basınından, Irak Cumhurbaşkanı Talaban'inin hastalğı, Türkiye'de Coco Chanel ve İslam'ın birlikteliği ve Suriye'ye dış müdahalenin bölgesel savaşa yol açma riskine dair değerlendirmeler.
Financial Times gazetesi, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin
geçirdiği beyin kanamasının ardından hastaneye kaldırılmasının
Irak'taki istikrar konusunda kaygı yarattığını belirterek
aktarıyor.
Talabani'yi "Sallantılı bir siyasi geçiş sürecinde kilit bir figür" olarak tasvir eden gazete, cumhurbaşkanının görevine devam edememesi durumunda, Irak'ta Amerika Birleşik Devletleri askerlerinin çekilmesi ardından kurulan zaten kırılgan düzenin tehlikeye girebileceği değerlendirmesini yapıyor.
Gazete Kürt cumhurbaşkanının, özellikle Mesut Barzani'nin başında olduğu Kürt bölgesi ile Nuri el-Maliki'nin başında olduğu merkezi hükümet arasında olmak üzere önemli bir arabulucu olduğunu da belirttikten sonra, Körfez Araştırma Merkezi'nden Abdülaziz bin Sakr'ın değerlendirmesine yer veriyor.
"Eğer Talabani tablodan çıkarsa, Irak gerçekten de zor bir dönemle karşı karşıya kalacak. Çünkü ülkede Talabani'nin itibarına sahip çok az insan var. Barzani'nin isteklerine ve Maliki'nin kışkırtmalarına karşı Irak'ın bir arada tutulmasına yardım etti."
Barzani ve Maliki gerginliği
Gazetenin görüşlerine başvurduğu bir başka bölge uzmanı olan
Salah Nasrawi ise, Talabani'nin ardından, Irak'ın hassas iktidar
dengesinde Maliki ve Barzani'nin sahip olduğu güçlerin açığa
çıkacağını belirtiyor.
Guardian gazetesi, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'daki ekonomik sorunlara karşılık, kalkınmakta olan ülkelerin bir "ekonomik rönesans" yaşadığını aktaracağı üç günlük bir yazı dizisine başlıyor. Dizinin bugünkü bölümünde ele alınan ülkeler arasında Türkiye de bulunuyor.
Gazetenin İstanbul'daki muhabiri Constanze Letsch, yazısını "Moda ve başörtüsü" başlığıyla sunuyor ve "Coco Chanel ile İslam birbirine uyar mı?" diye soruyor. Yazıda özetle şu satırlar öne çıkıyor.
“Coco Chanel ve İslam”
"Başörtülü mankenlere ilk kez yer veren Âlâ adlı dergi, uyumun mümkün olduğunu düşünüyor. Türkiye'nin son on yılda yaşadığı ekonomik büyümeden, laik kentli elitlerin faydalandığı gibi, AKP'nin muhafazakâr destekçileri de faydalandı.
“Bu yeni İslami burjuvazinin harcayacak parası ve harcamak için oldukça geniş seçenekleri var. Antropolog ve gazeteci Ayşe Çavdar, 'AKP'nin toplumun geçmişte görmezden gelinmiş kesimlerini tüketici pazarına genellikle başarıyla çekebildiğini ve bu anlamda, politikanın başaramadığını ekonominin başararak İslami muhafazakâr yaşam tarzını normalleştirdiğini' söylüyor."
Independent gazetesi, Pakistan'da çocuk felcine karşı aşılama kampanyası yaparken silahlı kişilerce öldürülen beş kadın çalışanla ilgili haberi, "Hayat kurtarmaya çalışırken öldürüldüler", başlığıyla veriyor.
Gazete, Karaçi'nin üç ayrı yerinde 20 dakikalık bir süre içinde öldürülen sağlık çalışanlarının Taliban tarafından ajan olmakla suçlandığını aktarıyor ve Taliban'ın çocuk felci aşısı planını, Amerika Birleşik Devletleri'nin Müslümanları kısırlaştırma komplosunun bir parçası olarak gördüğünü de belirtiyor.
Sahte sağlık kampanyaları
Independent, aşı kampanyalarına karşı şüphenin, Amerikan istihbarat örgütü CIA tarafından Pakistan'ın Abutabat kentinde Usame Bin Ladin'in yerini tespit etmek için yürütülen Hepatit testi kampanyasının ardından daha çok arttığını da hatırlatıyor.
Gazetenin haberine eşlik eden bir grafikte de, 2012 yılında dünyadaki çocuk felci vakalarının sayıları verilmiş. Grafiğe göre 2012 yılında dünyada en çok Nijerya'da çocuk felci vakası görülmüş. Nijerya'daki 118 vakayı, Pakistan'daki 56 ve Afganistan'daki 34 vaka izliyor.
Guardian gazetesi yazarı Seumas Milne, Suriye'ye dış müdahale konusu ile ilgili yazdığı yorum yazısında olası bir müdahalenin bölgesel savaş riski taşıdığını savunuyor.
"Batı'nın silahlı mücadeleyi artırma çabası, ölümlerin artmasına yol açacak" diyen Milne'e göre, çatışmanın yayılması ancak müzakere ile durdurulabilir.
“Suriye’ye müdahale bölgesel savaşa yol açabilir”
Amerikan başkanlık seçiminin ardından, ABD'nin Suriye konusundaki uyarılarında bir artış yaşandığını kaydeden Milne, vurgulananlar arasında "Irak'ın işgalinden önce başvurulan yalanlara benzer şekilde, yönetimin isyancılara karşı kimyasal silah kullanabileceği" uyarısının da bulunduğunu belirtiyor.
Yazara göre, Amerika Birleşik Devletleri'nin Türkiye'nin Suriye sınırına yerleştirilmesine onay verdiği Patriot füzelerinin görünürdeki hedefinin Türkiye'yi saldırılara karşı korumak olduğunu ancak, füzesavar sisteminin Libya'daki gibi bir uçuşa yasak bölge oluşturmak üzere kullanılabileceğini de yazıyor.