19 Ağustos 2011 Basın Özeti
Abone olİngiliz gazetelerinde öne çıkan haber ve yorumlar: 'Esad Washington'un sözlerinden etkilenmez', 'Arap Baharı'nın İsrail'e olumsuz etkileri', İsyanlar Notting Hill Karnavalı'nı erteletmedi...
Diğer tüm İngiliz gazeteleri gibi Independent
da Suriye devlet Başkanı Beşar Esad'a yönelik uluslararası çekilme
çağrısına geniş yer ayırmış.
Gazetenin orta doğu muhabiri Robert Fisk dünkü gelişmeler ışığında bir analiz yazısı kaleme almış.
Yazının başlığı "Esad'ı Washington'ın sözleri değil, hızla eriyen milyarları endişelendirecektir".
Fisk yazısında Beşar Esad'ın Washington ve ardından üç Avrupa başkentinden yapılan iktidarı bırak çağrılarına kulak asmayacağını söyledikten sonra Suriye devlet başkanının ciddiye alacağı tek uluslararası yaptırımın, sanıldığı üzere petrol ürünleri ambargosu değil, Suriye Merkez Bankası'nda bulunan yabancı para rezervinin kaybolması olacağını söylemiş.
Şubat ayında 12 milyar sterlin civarında olan bu miktarın
haftada 50 milyon sterlin ortalamayla azalmakta olduğunu belirten
Robert Fisk, 2011'in ilk dört ayında 1.8 milyar sterlinin
Suriye'den Lübnan bankalarına kaçtığına dikkat çekmiş.
Fisk, bu gelişmeler ışığında dün Washington'dan yapılan kenara çekil uyarısının gerçek anlamının iktidarı bırakması halinde servetine sahip olarak Suriye'de kalmasına müsade edileceği, aksi halde işin savaş suçları mahkemesine kadar gidebileceği olduğunu söylemiş.
Robert Fisk yazısını şöyle bitirmiş:
Bu durum içinde Obama'nın söylediğin Suriyeliler için hiçbir önemi yok.
Bu yüzden ülkedenin farklı noktalarındaki direnişi koordine edebilecekleri bir "Devrim İdare Yüksek Komisyonu" kurdular.
Hiç şüphe yok ki bu Esad'ı endişelendirecek ve konsey üyelerini yakalamak üzerine adamlarını üzerlerine salacaktır.
Ban Ki-Moon ve dünyaya, operasyonların durduğunu açıklamış olsa bile."
İsrail, Mısır ve Arap Baharı
Dün İsrail'de 7 kişinin hayatını kaybettiği, kırkı kişinin yaralandığı saldırıya dair haberlerden Daily Telegraph'da olanı, saldırının Mısır kontrolündeki Sina çölü bölgesinden düzenlendiğine odaklanmış.
Haberde İsrail hükümetinin saldırıyı Gazze'den harekete geçip Mısır'a sızan Hamas militanları tarafından düzenlendiğini açıklaması sonrasında dikkatlerin Mısır kontrolündeki Sina bölgesine ve genel olarak Mısır'a çevrildiği söylenmiş.
İsrail kaynaklarının, Mübarek rejiminin devrilmesi sürecinde
ülkenin genelinde oluşan güvenlik boşluğunun El Kaide başta olmak
üzere İsrail karşıtı örgütler tarafından doldurulduğunu
savunduklarının altının çizildiği haberde, dünkü saldırının
sorumluları henüz netleşmese de var olan güvenlik zaafının
yansıması olabileceği iddiası dile getirilmiş.
Haberi bir de analiz yazısı desteklemiş.
Richard Spencer tarafından kaleme alınan yazıda Arap Baharı'nın İsrail üzerindeki olumsuz etkileri tartışılmış.
Yazıda İsrail'in Arap ülkelerinde ve özelliklede sadık müteffiki Mübarek'in Mısır'ında yaşanan halk ayaklanmalarından başından beri rahatsız olduğu anlatılmış.
İsrail istihbaratının Suriye'de, Lübnan'da ve Libya'da
yaşanabilecek İsrail açısından olumsuz senaryoları sıralamasının
yalnızca paranoyaklık olamayacağını söyleyen Spencer, yazısını
şöyle bitirmiş:
Mısır'a geri dönersek şu ortada:
Ordu, İslamcılar ya da liberaller, her kim yeni Mısır'a hükmedecekse İsrail'le bir gerilim başlatma niyetinde olmadığı ilan etmiş durumda.
Ancak dün yaşanan saldırı sonrasında Mısır tarafından verilen "bizim bir sorumluluğumuz yok" tepkisi İsrail'i tatmin etmedi.
Mısır'ın dünkü saldırı sonrası sergileyeceği tavrı, ülkenin İsrail'le ilişkiler açısından geleceğe dair niyetinin ne olduğunu anlamak için bir test olarak görülebilir.
İsrail'de protestolara ara
Guardian, İsrail'deki saldırıyı ülkede son bir aydır yüz binlerce kişiyi sokağa döken protesto gösterileriyle bağlantılı olarak vermiş.
Ülkedeki yaşam pahalılığını hedef alan ve başkent Tel Aviv başta olmak üzere birçok İsrail kentinde meydanlara çadırlar kurulmasına yol açan protestolara, dün yaşanan saldırı sonrası ara verildiği söylenmiş.
Protestolara katılan İsrail Öğrenci Birliğinden yapılan açıklamada yakınlarını kaybedenlerin acılarını paylaşmak için gösterilere bir hafta ara verildiğini belirtmiş.
Guardian'a konuşan bir diğer öğrenci birliği lideri ise İsrail halkının daha adil bir yaşam talebinden bir terör saldırısı sebebiyle vazgeçmeyeceğini belirtmiş.
Guardian bazı uzmanların, İsrail nüfusunun yüzde 90'ının desteğini topladıkları belirtilen ve Netanyahu iktidarını sarsma ihtimali taşıyan muhalefet dalgasının gücünü yitirmesi için tek sebebin bir güvenlik sorunu olduğunu, saldırıdan önceki günlerde ifade etmiş olduklarına dikkat çekmiş.
Yirmi beş bin kişilik cenaze namazı
İngiltere'de geçen hafta yaşanan şiddet olayları sırasında hayatını kaybeden üç Birminghamlı Müslüman gencin dün düzenlenen cenaze töreninin haberi, Times gazetesinde cenaze namazı kılmakta olan binlerce kişinin büyük bir fotoğrafı eşliğinde verilmiş.
Haberde, yaklaşık yirmi beş bin kişinin katıldığı cenaze töreninde, Birmingham'da yaşanan isyan sırasında kendi mahallelerini korumak için sokakta bulundukları sırada üzerlerine araba sürülmesi sebebiyle hayatlarını kaybeden üç gencin anıldığı söylenmiş.
İngiltere'nin farklı noktalarından gelen ve Müslümanların çoğunluğu oluşturduğu cenaze töreninde, hüzünle mutluluğun birlikte yaşandığı belirtilen haberde, törene katılan birçok kişinin hayatını kaybeden üç genci "şehit" olarak tanımladıkları belirtilmiş.
Haberde ayrıca, oğlunu kaybettiği gün televizyonlardan sükûnet çağrısı yapan Harun Şahan'ın, şiddet olaylarının etnik bir çatışmaya dönüşmesine engel olduğu değerlendirmesine yer verilmiş.
Notting Hill Karnavalı ertelenmedi
Ülkede yaşanan şiddet olaylarını geri bırakma çabası olarak değerlendirilebilecek bir gelişme olan, Londra'nın tarihi Notting Hill Karnavalı'nın ertelenmeyeceğinin açıklanması, Times'in haberleri arasında.
Habere göre, 1976 yılında büyük bir isyana sahne olan ve 2000 yılında iki kişinin hayatını kaybettiği Notting Hill Karnavalı'nın erteleneceği söylentiler, dün Londra Emniyeti'nden yapılan açıklamayla asılsız çıkmış oldu.
28 ve 29 Ağustos tarihlerinde Londra'da düzenlenecek Notting Hill karnavalının önceki yıllardan farklı olarak hava kararmadan, önce saat 7'de sona ereceğinin bildirildiği Times'ın haberinde, karnaval boyunca 5000 polisin görev alarak, geçen haftaya benzer isyan olaylarını önlemeye çalışacağı söylenmiş.