180 bin kişi tiroit kanseri
Abone olTürkiyede yaklaşık, 180 bin kişide henüz tanısı konulmamış tiroit kanseri bulunduğunu söyledi.
Guatr ve Tiroit Kanseri Derneği Başkanı Prof. Dr. Cumali Aktolun,
bilimsel rakamlara göre Türkiye’de yaklaşık, 180 bin kişide henüz
tanısı konulmamış tiroit kanseri bulunduğunu söyledi.
Prof. Dr. Cumali Aktolun, ülkede tiroitkanseri ve tiroit nodülleri
hakkında gerek toplumda, gerekse sağlık camiasındaki mevcut bazı
yanlış değerlendirmelerin, tiroit kanseri tanısının gecikmesine ve
dolayısıyla da kanserin yayılmasına neden olduğunu kaydetti.
“Tiroit nodülü kanser habercisi olabilir” diyen Aktolun, erken
teşhis, doğru ve eksiksiz tedavi ile yüzde 100’e yakın bir oranda
tam tedavi imkanı bulunan bu kanserin, yeterli bilgi sahibi
olunmadığı için tedavi edilemez safhaya kadar geciktirildiğini
söyledi.
Tiroidde, “normalde bulunmaması gereken, sınırları belli, içinde
hücre bulunan kitleye (nodül)” denildiğini anlatan Aktolun, “Bu
kitle kanser de olabilir, iyi huylu bir kitle de olabilir. Nodül
kelimesi, aslında sadece tiroiddeki kitleler için kullanılmaz.
Akciğer, meme, karaciğer gibi bazı organlarda saptanan kitleye de
nodül denilebilir. Ancak altı çizilmesi gereken en önemli husus
nodülün bir kitle olmasıdır” dedi.
Aktolun, tiroit nodüllerinin sanıldığından çok yaygın olduğuna
işaret ederek, batı ülkelerinde erişkin toplumun yaklaşık yüzde
40-50’sinde nodül olduğunun bilimsel çalışmalarla ortaya konduğunu
ifade etti.
Cumali Aktolun, “Türkiye’de erişkin nüfus yaklaşık 30 milyondur. En
az 3 milyon erişkin Türk vatandaşında tiroit nodülü mevcuttur. Bu
nodüllerin ortalama yüzde 6’sında bilimsel olarak kanser olasılığı
bulunduğunu dikkate alırsak, bilimsel rakamlara göre Türkiye’de
yaklaşık 180 bin kişide henüz tanısı konmamış tiroit kanseri var”
diye konuştu.
TEDAVİSİ
Tiroit nodüllerinin kanser ya da iyi huylu olup olmadığının
teşhisinde ultrasonografi, sintigrafi ve iğne biyopsisi
yöntemlerinin kullanıldığını hatırlatan Aktolun, nodülün boyutunun
kanser ile tam vedoğrudan bir ilişkiye sahip olmadığını, küçük
nodüllerde de kanser çıkma riski mevcut bulunduğunu kaydetti.
Aktolun, “Bu nedenle, ‘nodülhenüz küçük, kanser olma ihtimali
düşük, ileri teknikler kullanılmasına gerek yok’ tarzı yaklaşımlar,
kanserin gereksiz yere geç teşhis edilmesine neden olmaktadır” diye
konuştu.
Tiroit bezesinde nodül bulunmasının, her zaman tiroit hormon
bozukluğuna neden olmadığını ifade eden Aktolun, nodülün tek tedavi
yönteminin ameliyat olmadığını vurguladı.
Prof. Dr. Aktolun, artık sadece kanser riski olan nodüllere
ameliyat yapıldığını, diğerlerinin ilaçla veya radyoaktif iyotla
tedavi edildiğini söyledi.
Kanserde sadece ameliyatın yeterli olmadığına dikkati çeken Cumali
Aktolun, sonrasında mutlaka radyoaktif iyot ile içerden ışınlama
yapılması gerektiğini bildirdi.
ntvmsnbc