18 Eylül 2011 Basın Özeti
Abone olİngiliz Pazar gazetelerinden seçtiklerimiz: Batılı ekonomileri etkisi altına alan borç krizi ve Türkiye-İsrail çekişmesi...
İngiliz Pazar gezetelerinde öne çıkan uluslararası konu euro
bölgesinde yaşanan ekonomik sorunlar ve euro'nun geleceğine ilişkin
tartışmalar...
Sunday Times, mali piyasalarda Yunanistan'ın borçlarını ödeyemeyeceği korkusunun yeniden artmış durumda olduğunu belirtiyor.
Gazeteye göre Yunanistan'ı kemer sıkma politikaları bile kurtaramayabilir.
Gazete, krizin başka ülkelere sıçraması ihtimalinin de kaygıları artıran bir diğer unsur olduğunu kaydediyor.
Sunday Telegraph gelişmelerin, euro bölgesinde
olmamasına karşın, İngiltere'yi de etkileyebileceği kanısında.
Çünkü ekonomisi durgunluk noktasında olan İngiltere için AB'den gelecek talep kritik öneme sahip.
Gazete, Muhafazakar partili eski maliye bakanı Norman Lamont'un konuya ilişkin değerlendirmesine yer veriyor.
Eski bakana göre sadece euro değil bir bütün olarak AB'nin yeniden ele alınması gerekiyor.
Margaret Thatcher döneminde bakanlık yapmış olan Lamont, euro'yu ayakta tutmak için bir dizi önlemler alınabileceği ancak bunların sadece kısa dönemli sonuç vereceğini ileri sürüyor.
Eski bakana göre, uzun dönemde euro bölgesinin dağılması kaçınılmaz.
Gazetede yer alan diğer bir yazıda da, Yunanistan'ın 17 ülkenin dahil olduğu euro bölgesinden ihraç edilebileceği endişesi ele alınıyor.
Yazara göre en iyi senaryo Yunanistan'ın kontrollü bir şekilde temerrüde gitmesi ve ardından euro'dan ayrılması.
Gazete piyasaların, Avrupa'nın önde gelen beş merkez bankasının likiditeyi artırma kararı almasıyla canlandığını belirtiyor.
Önde gelen borsaların hemen tamamı, kararın ardından değer kazandı.
Gazeteye göre bu iyimser hava rasyonel değil.
Avrupa bankaları Euro bölgesindeki bazı ülkelerin borçlarından duyulan kaygılar nedeniyle fon sağlamakta sorunlar yaşıyor.
Gazetenin Münih muhabiri de Almanya hükümetinin sorunlu ülkelere destek konusunda iki arada bir derede kaldığı kanısında.
Felaket kapıda mı?
Observer'ın ekonomi yazarı William Keegan İngiltere, AB ve ABD'nin 'iktisadi ve içtimai felaketle karşı karşıya olduğu' kanısında.
Emektar yazar, 'felaket gibi sözcükleri nadiren kullanırım ama bu kez iş gerçekten de ciddi' diyor.
Yazara göre, felaket ortamını yaratan unsur Atlas Okyanusu'nun her iki yakasında da kemer sıkmaya yapılan vurgu.
Keegan içinde bulunulan ekonomik koşullarda bunun tam tersinin yapılması gerektiği kanısında.
Geçtiğimiz günlerde, Avrupa Birliği'ne üye devletlerin maliye bakanları Euro bölgesindeki krizi ele almak ve Yunanistan'a ikinci bir kurtarma paketi konusundaki mevcut farklılıkları gidermek üzere Polonya'da bir araya geldi.
Keegan Avrupalı liderlerin toplantısına ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner da katılmasının rastlantı olmadığını belirtiyor.
Washington, euro bölgesindeki karışıklıkların küresel ekonomiyi de etkilemeye başlamasından kaygılı.
Observer yazarı ABD'nin AB ülkelerini kemer sıkma politikalarından vazgeçmeye ikna etme çabası içinde olduğunu kaydediyor.
Türkiye-İsrail sürtüşmesi
Independent on Sunday uluslararası haberler sayfasında Ortadoğu uzmanı Patrick Cockburn'ün uzun bir yazısına yer veriyor.
Arap dünyasında son gelişmeleri ve Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın Ortadoğu gezisini değerlendiren yazar, Arap alemine liderlik etme iddiasının Türkiye'yi İsrail ile kafa kafaya getirdiği kanısında.
Independent gazetesinin Ortadoğu muhabirliğinin yanısıra, bölge üzerine bir çok kitabın da yazarı olan Cockburn, giderek zayıflayan Arap dünyasında yabancı güçlerin nüfuzunun artacağını belirtiyor.
Bunun Irak'ta zaten olduğunu yazan Cockburn, yakında Suriye'de de bunun gözleneceği kanısında.
Yazara göre, müttefikleri arasında kaybedeceği kaygısının dernleşmekte olması, Kaddafi gibi Esad'ın da elini zayıflatıyor.
Cockbun'e göre bölgedeki gelişmelerden açık biçimde karlı çıkan ülke Türkiye oldu.
Yazar, şu anda Türkiye'nin bölgede yükselen güç olarak görüldüğünü belirtiyor.
Cockburn, Erdoğan'ın Mısır gezisi sırasında laikliğe verdiği desteğin, gerek Türkiye'de kimi kesimleri gerekse de Mısır'da Müslüman Kardeşleri şaşırttığını yazıyor.
Yazara göre, İsril liderliği de Türkiye'nin Arap alemine liderlik iddiasını ne kadar ciddiye alması gerektiği konusunda kararsız.
Cockburn, İsrail'in ilk kez, bölgenin en önemli üç ülkesi olan Mısır, İran ve Türkiye'nin üçünü birden karşısında bulduğunu belirtiyor.
Yazar, şimdiye kadar Kamas, Hizbullahve FKÖ gibi 'ufak balıklardan' gelen tehdidi abatmaya alışık olduğunu belirttiği İsrail liderliğinin, yenikoşullar altında e yapacağını tam olarak bilemez halde olduğunu yazıyor.
Ancak Cockburn, Türkiye'nin sıfır düşmanlık politikasını sonsuza kadar sürdüremeyeceği kanısında.
Yazara göre,'Erdoğan'ın sert sözleri ardından ser eylemler de gelecek olursa, İsrail ve ABD karşılık verecektir'.
Cockburn 'Erdoğan bu balayının tadını çıkarsın, ama kısa zaman içinde Ortadoğu'da herkesle dost olmanın mümkün olmadığını görecektir' diyor.