Bangladeş'te kamplarda kalan Arakanlı Müslümanların anlattıkları, Myanmar'daki katliamın boyutunu gözler önüne serdi. Myanmar askerleri ve Budist milliyetçilerin katliamlarından kaçarken ailesinin neredeyse tamamını kaybeden Arakanlı Müslümanlardan Ali Hüseyin, yaşadıklarını "Askerler, insanları öldüre öldüre ilerliyordu. Ormana kaçmak zorunda kaldık. Kaçarken 17 yaşındaki evli kızım Minera Began'ın tecavüz edilerek öldürüldüğünü gördüm. Geri dönüp cenazesini bile ortadan kaldıramadan kaçmak zorunda kaldık." sözleri ile aktardı. 50 yaşındaki Arakanlı Ali Hüseyin, Myanmar'da katliamların başlamasının ardından eylülde askerlerin köyünü bastığını ve kaçmak zorunda kaldıklarını söyledi. Hüseyin, "Askerler, insanları öldüre öldüre ilerliyordu. Ormana kaçmak zorunda kaldık. Kaçarken, 17 yaşındaki evli kızım Minera Began'ın tecavüz edilerek öldürüldüğünü gördüm. Geri dönüp cenazesini bile ortadan kaldıramadan kaçmak zorunda kaldık." diye konuştu. Askerlerin saldırıları ormanda da devam edince köylerinden uzaklaşmak zorunda kaldıklarını dile getiren Hüseyin, bir daha yaşadıkları topraklara dönemediklerini söyledi. Bangladeş sınırına 13 günde yağmur ve çamurda yürüyerek geldiklerini anlatan Hüseyin, "Yolda sadece su içtik. 7 kişilik ailemden geriye sadece ben ve eşim kaldı. Myanmar askerlerinden kaçarken, diğer çocuklarımı da kaybettim çünkü saldırı başlayınca herkes başka yöne dağıldı. Onlar şimdi nerede, hangi kampta yetim bilmiyorum." dedi. Hüseyin, Bangladeşteki kampta 7 kişilik ailesinden kalan fotoğrafa bakarak gözyaşı döküyor.