17 Temmuz 2011 Basın Özeti

İngiliz pazar gazetelerinin ortak konusu Rupert Murdoch'un medya imparatorluğunu saran skandal ve tartışmalar...

Independent on Sunday bazı önde gelen milletvekillerinin Murdoch'la gizli bağları olduğunu yazıyor.

Gazeteye göre, önümüzdeki hafta Murdoch ailesini iddialar hakkında sorgulayacak yetkililerden biri olan Kültür Komisyonu başkanı, Rupert Murdoch'un kızı Elisabeth ile şirket yöneticilerinden Les Hinton'ın arkadaşı...

Les Hinton, telekulak skandalı ardından, Murdoch'un News International şirketinden istifa eden üst düzey yöneticilerden biri.

Dow Jones'un genel müdürü ve Wall Sterret Journal'ın yayıncısı olan Hinton 1995-2007 yılları arasında da News International'ın yöneticiliğini yaptı.

Bu dönem şirketin sahibi olduğu News of the World gazetesinin yasadışı telefon dinlemeler yaptığı bir dönem.

Indepedent on Sunday, hafta içinde Murdoch'ları sorgulayacak olan parlamento komisyonunun özellikle Rebekah Brooks üzerşnde yoğunlaşacağını belirtiyor.

Medya patronu Rupert Murdoch'a ait News International şirketinin yöneticisi ve kapatılan News of the World gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Rebekah Brooks da, telefon dinleme skandalı sonrası istifa etmişti.

Brooks 2003 yılına kadar, İngiltere'de skandalın merkezindeki News of the World gazetesinin genel yayın yönetmenliğini yapmıştı.

Gazete 2002'de Brooks bu görevdeyken, cinayete kurban gitmiş olan Milly Dowler adlı bir genç kız henüz kayıp durumundayken onun cep telefonundaki mesajlara ulaşıp mesajları gizlice dinlemekle suçlanıyor.

Independent on Sunday News of the World gazetesinde üst düzey editörlük yapmış iki kişinin de polis tarafından sorgulanmak istediğini belirtiyor.

News of the World gazetesi, İngiltere'de dört bin kişiyi etkilediği düşünülen yasadışı telefon dinleme skandalı nedeniyle geçtiğimiz haftasonu kapatılmıştı.

Sunday Telegraph Murdoch grubunu yeni darbelerin beklediğini belirtiyor.

Gazeteye göre polis Rupert Murdoch'un oğlu James'in yasadışı eylemleri ört bas etmede ne rol oynadığını belirlemeye çalışıyor.

Gazete, Murdoch'un şirketlerine yatırım yapmış kişilerin de, İngiltere'deki tüm gazetelerin satılması çağrısı yaptıklarını aktarıyor.

Filistin devleti tartışmaları

Observer olası Filistin devletini bekleyen sorunları ele alıyor.

Geçtiğimiz günlerde, Arap Birliği, Filistin devletinin tanınması için Birleşmiş Milletler'e başvuracağını açıklamıştı.

Filistin liderleri de, Eylül ayında yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Konseyi toplantısında Filistin devletinin tanınması için bir önerge sunacaklarını söylüyor.

Observer'ın Ramallah'taki muhabiri ise halkın asıl derdinin ekmek kavgası olduğunu belirtiyor.

Filistinliler, Orta doğu sorununda süregelen tıkanıklığın çözülmesi için tek yolun Filistin devletinin tanınması olduğunu söylüyor.

Gazeteye göre ise, günlük hayatın acı gerçekleri karşısında, Filistin devleti ideali çekiciliğini yitiriyor.

Gazete, Gazze ve Batı Şeria'da yapılan son kamuoyu yoklamasında, Filistinlilerin öncelik verdiği konuların iş, sağlık, su kesintileri ve eğitim olduğunu belirtiyor.

İsrail'i protesto gözterileri ve barış görüşmeleri öncelikler sıralamasının altlarında yer alıyor.

Filistin liderleri Orta doğu barış görüşmelerinin tıkanmasından sonra Birleşmiş Milletler'e başvurmaya karar vermişti.

Ancak girişime karşı çıkan İsrail, böyle bir gelişmenin istenen etkinin tam tersini yaratabileceğini ve barış çabalarına zarar verebileceğini söylüyor.

Observer, Filistinlilerin devlet kurma arayışına, geçtiğimiz hafta Arap Birliği tarafından verilen desteğin, İsrail'i alarma geçirdiği belirtiyor.

Habsburg prensine veda

Sunday Times, son Avusturya-Macaristan İmparatoru'nun son varisinin cenaze törenini ele aldığı haberde, imparatorluk dönemini anımsatan ritüellerin canlandırıldığını belirtiyor.

Son varis Otto von Habsburg'un naaşı, dün Avusturya'nın başkenti Viyana'da yapılan törenle mozoleye kondu.

Gazete Avrupa'nın dört bir yanından kraliyet ailesi mensupları ve politikacıların katıldığı, töreni binlerce kişinin izlediğini belirtiyor.

Otto von Habsburg bu ay başında Almanya'da 98 yaşında ölmüştü.

Gazete, cumhuriyetçi Avusturya'da böylesi bir törenin yapılmasının önemli bir olay olduğunu belirtiyor.

Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda imparatorluk yıkılınca hanedan sürgüne gitmişti.

Gazete, Otto von Habsburg'un ülkesine ancak, 1961'de tahtta iddiası kalmadığını resmen ilan etmesi ardından giriş yapabildiğini hatırlatıyor.

Sunday Times'a göre son varisin Viyana'ya gömülen naaşının kalbi çıkarıldı.

Gazete, emperyal Katolik gelenek uyarınca kalbin bugün Budapeşte'deki bir manastırda toprağa verileceğini belirtiyor.