17 Ocak 2012 Basın Özeti

Financial Times, kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poors'un Fransa'nın kredi notunu düşürmesiyle gelecek Mayıs ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi ülkede ateşli bir siyasi tartışma başladığını yazıyor.

Gazete, Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin rakiplerinin kredi notunun düşmesine yol açan borç artışından Sarkozy'yi sorumlu tuttuğunu söylüyor.

Haberde, eski Başbakan ve Sosyalistler'in cumhurbaşkanı adayı Francois Hollande'ın danışmanı Laurent Fabius'un, Sarkozy'nin görev yaptığı süre boyunca kamu borçlarına 600 milyar Euro daha eklediğini söylediği belirtiliyor.

Bütçeden Sorumlu Bakan Valerie Pecresse ise Fabius'un da bir parçası olduğu geçmişteki sosyalist hükümetlerin, ekonomik büyüme dönemlerinde bile milyarlarca euroluk borç yaptığını söylüyor ve "Bu konuda soldan ders alacak halimiz yok" diyor.

'Aşırı sağı durdurun'

Financial Times, Fransa'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerine bir de başyazısını ayırmış. Gazete, Fransız siyasetçilere aşırı sağcı Ulusal Cephe'yle mücadele için daha çok şey yapmalarını tavsiye ediyor. Dikkat çeken satırlar şöyle;

"Bayan Le Pen'in şimdiye kadarki başarısının koşullarını hazırlayan ana akım siyasetçilerdi. Desteklerinin büyük kısmını kriz, işleri ve umutları yiyip bitirirken iç bölünmeleriyle fazla meşgul olan partiler tarafından terk edilmiş hisseden işçi sınıfından alıyorlar. Bu durum, Ulusal Cephe'nin yükselişinden kaygılanan, ama bunu durdurmak için çok az şey yapan ana akım siyasetçiler için büyük bir sorun. Özellikle de, Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy için. Aşırı sağ seçmeni kazanmak için giriştiği ulusal kimlik kampanyası ve bağırıp, çağırmaları işe yaramadı. Sosyalistler de bu sadece sağın problemi diye kayıtsız kalmamalı. Sosyalistlerin adayı Francois Hollande, sırf Bayan Le Pen'i durdurmak için seçilirse, tüm bir ulusu temsil ettiğini söyleyemez."

'AB Macaristan'la mahkemelik olacak'

Times'ın dünya haberleri sayfalarında yer verdiği bir habere göre, Avrupa Birliği Komisyonu bugün, Macaristan Başbakanı Viktor Orban'a, çıkarttığı bazı yeni yasaların Avrupa Birliği normlarına aykırı olması nedeniyle konuyu Avrupa Adalet Divanı'na taşıyacağını söyleyecek.

Bu hamlenin, Orban'ın Avrupa Birliği ya da Uluslararası Para Fonu IMF'den ekonomik yardım alma umutlarını daha da azaltacağı vurgulanıyor.

Haberde, mali piyasaların durgunluğa giren Macar ekonomisine sırt çevirdiği bir ortamda, hükümetin bu paraya çok ihtiyaç duyduğu belirtiliyor.

Gazete, AB ve IMF'nin yasalar değiştirilene dek hiçbir kaynak aktarmayacaklarını söylediklerini de hatırlatıyor.

Times, komisyonun Macar Merkez Bankası'nın bağımsızlığını sınırlayan yasanın Lizbon Anlaşması'na aykırı olduğu görüşüne sahip olduğunu belirtiyor.

Gazete komisyonun, yargıçların 62 yaşında emekli olmasını öngören yasaya da, ayrımcılık yapıldığı gerekçesiyle karşı çıktığını vurguluyor.

Türkiye ve Brezilya'ya savaş gemisi satışı

Financial Times'da dikkat çeken bir haber de, İngiltere ve Avrupa'nın en büyük savunma şirketi BAE Systems'ın yeni pazarlar arayışıyla ilgili.

Gazete, şirketin Brezilya ve Türkiye'yle yeni savaş gemileri satışı için görüşmeler yaptığını ve böylece İngiltere'deki tersanelerinde istihdamı korumayı amaçladığını yazıyor.

Financial Times, BAE'in Brezilya ve Türkiye'ye en yeni tasarımı olan, Tip-26 Küresel Muharebe Gemisi'ni satmayı amaçladığını belirtiyor.

Tasarım aşamasındaki savaş gemisinin, denizaltılarla mücadele kapasitesine sahip olduğu ve hava savunma sistemleri taşıma seçeneği bulunduğu kaydediliyor.

Brezilya ve Türkiye gibi kalkınmakta olan ülkelerin savaş gemilerini büyük ölçüde kendi ülkelerinde inşa etmek istediğini söyleyen gazete, söz konusu geminin teknolojik açıdan çok karmaşık bir tasarım olduğunu vurguluyor.

Ortak üretim

Bu nedenle, ilk birkaç siparişin Brezilyalı ve Türk mühendislerle beraber İngiltere'de inşa edilebileceği ve sonra üretimin söz konusu ülkelere taşınabileceği belirtiliyor.

Böylece, İngiltere'nin savunma alanında kesintiler yaptığı bir dönemde, BAE'in İngiltere'deki tersanelerinin ömrünü uzatma şansına sahip olabileceği vurgulanıyor.

Independent, son olarak domuz gribi salgını sırasında pek çok ülkenin stokladığı Tamiflu adlı ilacın üreticisi Roche'un, ilacın yan etkilerini bilimadamlarından sakladığı sonucuna varan bir raporu haberleştirmiş.

'Tamiflu'nun yan etkileri saklandı'

İlaçlar üzerinde araştırmalar yapan Cochrane adlı bir sivil toplum kuruluşunun Tamiflu üzerine yaptığı iki yıllık çalışma sırasında, ilaç devi Roche'un ilacın piyasaya çıkmasından önce yapılan deneylerle ilgili bilgi vermeyi reddettiği belirtiliyor.

Kuruluş, Tamiflu'ya Avrupa'da onay veren Avrupa İlaç Dairesi'nden bazı bilgiler aldıklarını, ancak bunların da tüm sorularını yanıtlamadığını söylüyor.

Roche ise, ilaca ruhsat veren makamlara klinik deneylerle ilgili tüm bilgilerin verildiğini savunuyor.

K.Kore'ye daimi AP bürosu

Guardian'ın dünya haberleri sayfalarında, Kuzey Kore yönetiminin ilk kez Batılı bir haber ajansına daimi büro açma izni verdiği duyuruluyor.

Associated Press Haber Ajansı'nın bir yıl süren görüşmelerin ardından büro açma iznini aldığı kaydediliyor.

Büroda sürekli çalışacak muhabir ve fotoğrafçının Kuzey Koreli olacağı belirtiliyor. Kuzey Kore'de yabancılarla kimin çalışacağına hükümetin karar verdiği belirtilirken, onay almadan açıklama yapanların ciddi sıkıntılar yaşayabileceği söyleniyor.

Haberde görüşlerine yer verilen Seul'deki Kumkin Üniversitesi'nden Andrey Lankov ise, yabancı muhabirlerin rejimin izin vermediği Kuzey Korelilerle konuşmasının imkansıza yakın olduğunu belirtiyor.