17 Kasım 2011 Basın Özeti
Abone olİngiliz gazetelerinde bugün öne çıkanlar: 'Ankara Suriye krizinde liderliği alıyor', Suriye'de artık iki taraf da silahlı, Ankara Shell'le anlaşma imzalıyor, Almanya'da Neo-nazi cinayetleri.
Bugünkü İngiliz gazetelerinde yer alan, Suriye'de yaşanmakta
olanlara dair haberlerin hemen hepsinde, gelişmelerin Türkiye'yle
ilgili boyutları bir hayli öne çıkmış.
Guardian'ın, Suriye krizinden etkilenen bölge ülkelerinin, çıkış yolu konusunda Fransa ve İngiltere başta olmak üzere batılı güçlerin liderliğine ihtiyaç duyduğuna dair haberinde, batının doğrudan müdahalesi yerine Libya örneğinde yaşandığı gibi bir "Suriye Temas Grubu" kurulmasının gündeme gelebileceği belirtilmiş.
"Ankara Suriye krizinde liderliği alıyor"
Dün Fas'ta yapılan Arap Birliği dışişleri bakanları zirvesine Ahmet Davutoğlu'nun katılmış olmasına dikkat çeken Guardian, haberini Simon Tisdall imzalı bir yorum yazısıyla birlikte sunmuş.
Yazının başlığı: Ankara Suriye krizinde liderliği alıyor.
Tisdall yazısında, Suriye'nin gittikçe gerilen bölge ülkelerle
ilişkilerinin son dönemde geçirdiği evreleri özetledikten sonra,
Ankara'nın bundan sonra yaşanacaklar konusunda liderlik rolüne
soyunmakta olduğunu söylemiş.
Tisdall, iki ülke arasındaki ilişkilerin doksanlardan bu yana izlediği inişli çıkışlı seyri özetlemiş ve Türkiye'nin Şam'a karşı duruşunu sertleştirmesinin sebeplerine değinmiş.
Başbakan Erdoğan ve dışişleri bakanı Davutoğlu'nun bölgesel liderlik konusunda uzun zamandır istekli olduklarını anlatan yazar, ikilinin şimdilerde Esad sonrası döneme dair hazırlık yapmakta olduklarını söylemiş.
Simon Tisdall, Ankara'nın Şam'a karşı sertleşen tavrının Washington tarafından, Rusya gibi Esad yanlısı bölge güçlerine karşı desteklendiğine dikkat çekmiş.
Yaşanacak gelişmelerin Türkiye'nin Suriye'ye müdahalesini ya da sınır hattında bir güvenli bölge ilan etmesini doğurabileceğini iddia eden yazar, makalesini şöyle sonlandırmış:
"Batıya yüzü dönük ve NATO'nun müttefiki olan Türkiye, çoğunluğu oluşturan Sünni nüfusuyla, ülkedeki rejimden usanmış Suriyeli Sünnilere bir model sunuyor.
Bu yalnızca Ankara'nın Şam'da devrim istemesiyle ilgili değil, Esad'ın korku politikasının işlememesiyle de alakalı.
Çünkü Suriyeliler'in önünde, Esad'ın devrilmesi ardından, laiklerin, müslümanların ve farklı mezheplerin bir arada yaşayabilecekleri Türkiye'deki gibi alternatif bir model var."
Özgür Suriye Ordusu
Financial Times'ın Suriye'yle ilgili haberinde ise ülkedeki Esad karşıtı silahlı birliklerin dün gerçekleştirdikleri saldırı öne çıkmış.
Şam yakınlarındaki Harasta'daki bir ordu üssüne yapılan saldırının Türkiye'de konuşlanmış Özgür Suriye Ordusu tarafından üstlenildiğinin belirtildiği haberde, örgüte Suriye ordusundan kaçan askerlerin katılımının artmakta olduğu bildirilmiş.
Haberde Ankara'nın silahlı milislere destek verdiğini kabul etmediği ancak Ankara tarafından resmen kabul edilen Suriye Ulusal Konseyi'nin Özgür Suriye Ordusu ile yakın ilişkide olduğu anlatılmış.
Esad muhaliflerinden oluşan Ulusal Konsey üyelerinden Ömer Şavaf'ın, silahlı milislerin Türkiye'de bulunan komutanlarından Riyad El Esad'la Antakya'daki görüşmesi ve "onlar bizi dostumuz" sözlerinin aktarıldığı haber, Şavaf'ın Türkiye sınırı civarına bir güvenli bölge oluşturulmasının, silahlı muhalifler için büyük önem taşıdığı yolundaki demeciyle son bulmuş.
Suriye'de artık iki taraf da silahlı
Independent'ta yayımlanan "Şimdi de bölge güçleri Esad'a arkalarını dönüyorlar" başlıklı yorum yazısı Adrian Hamilton'un kaleminden çıkmış.
Yazıda, Suriye ordusuna yönelik düzenlenen roketli saldırının, ülkedeki çatışmanın iki tarafının da silahlanmış olduğunun kanıtı anlamına geldiği söylenmiş.
Hamilton bu duruma, ordudan ayrılıp muhaliflerin saflarına katılan askerlerin olduğu kadar dış ülkelerin müdahalesinin de yol açmakta olduğunu belirtmiş.
Yazar Suudi Arabistan'daki islamcı örgütlerin Suriye'deki bazı gruplara silah sağladığının açık olduğunu belirtirken, ABD'nin ve Türkiye'deki bazı akımların da benzer çabalarda oldukları şüphesinin güçlü olduğunu dile getirmiş.
Ankara Shell'le anlaşma imzalıyor
Financial Times'ta yer alan Türkiye'yle ilgili bir başka haber Shell şirketiyle imzalanması gündemde oran Akdeniz'de petrol arama anlaşmasına dair.
Haberde, haftaya imzalanması beklenen anlaşmanın Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları konusunda önemli bir gelişme olduğu söylenmiş.
Antalya açıklarında başlanacak petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerinin Shell'den çok Türkiye için önemli olduğunun belirtildiği FT haberinde, son dönemde Doğu Akdeniz'in altında bulunduğu tahmin edilen enerji kaynakları konusunda İsrail, Kıbrıs ve Lübnan'ın da benzer girişimlerde bulunmakta oldukları söylenmiş.
Almanya'da Neo-nazi cinayetleri
Guardian, Daily Telegraph ve Times gazetelerinde yer alan Almanya kaynaklı haberin konusu, ülkedeki Nasyonal Sosyalist Yerlatı isimli neo-nazi örgüt tarafından işlendiği tahmin edilen cinayetlere dair.
Haberlerde aralarında 8 Türkiye kökenli kişinin de bulunduğu göçmenlere yönelik cinayetlerden sorumlu olduğu tahmin edilen aşırı sağcı örgüt hakkında yapılan soruşturmada ulaşılan bulgular anlatılmış.
Times, oğullarının örgüt tarafından öldürüldüğü tahmin edilen Türk anne babanın fotoğrafları eşliğinde verdiği haberinde, Alman emniyetinde görevli bazı polislerin örgütün faaliyet ve cinayetlerinden haberdar oldukları boyutunu öne çıkarmış.
Alman gizli servisinde görevli bir memurun, 2006 yılında gerçekleştirilen bir cinayetin infaz anında olay yerinde bulunduğunun ortaya çıkmasıyla, Alman kamuoyunun büyük şok geçirdiğinin söylendiği haberde Alman Yeşiller partisinden Cem Özdemir'in şu sözlerine yer verilmiş:
"Solcu bir örgütten gelenlere yaptıklarını bırakmazlar, ama aşırı sağcı militanlarla doğru düzgün mücadele bile etmezler."
Daily Telegraph ise konuyla ilgili haberinde, örgütün ele geçirilen planlanmakta olan suikast listesinde 88 politikacının bulunduğunu ve 88 sayısının Adolf Hitler'i temsil eden bir şifre olduğunu öne çıkarmış.