17 Ekim 2011 Basın Özeti
Abone olİngiltere gazetelerinde 'Küreselleşme karşıtı küresel hareket', 'Euro bölgesinde borç krizi' ve 'Fransa'nın inkar ettiği katliam'.
Independent gazetesi, New York'ta kapitalist sistemi protesto
için bir ay önce başlayan "Wall Street'i İşgal Et" eyleminin hafta
sonunda 80'den fazla ülkede ve 1000'e yakın kentte yapılan
gösterilerle küresel bir harekete dönüştüğünü vurguluyor.
Gazetede yer alan bir yorumda, Laurie Penny tüm dünyada, kolektif hareket ruhunun yeniden keşfedilmeye başlandığını belirterek, "Halk, iktidarı yeniden ele geçiriyor" diyor.
'İlahi yardım'
Guardian da, birkaç yüz küreselleşme karşıtının Londra'daki ünlü St. Paul Katedrali'nin önünde kamp kurduğunu belirtiyor.
Habere göre rahip Giles Fraser eylem dolayısıyla katedralin önünde toplanan polis memurlarından, korunmaya ihtiyaçları olmadığını söyleyerek uzaklaşmalarını istedi. Guardian bu gelişmeyi "Eylemcilere Tanrı'nın evinden ilahi bir destek geldi" diye yorumladı. Gazete bazı protestocuların eylem yaptıkları alana, Mısır'da 30 yıllık Hüsnü Mübarek yönetimini deviren eylemlerin merkezine atıfla "Tahrir Meydanı" adını verdiklerini aktarıyor.
Financial Times gazetesi manşetinde, G20 maliye bakanlarının,
euro bölgesindeki borç krizini sona erdirmeye yönelik kapsamlı bir
plan hazırlanması çağrısında bulunduğunu anımsatarak "Top şimdi,
Almanya ile Fransa'nın bahçesinde" diyor.
Gazeteye göre, G20 maliye bakanları, gelecek haftasonu yapılacak liderler zirvesine kadar euro bölgesinin, özel sektörün Yunanistan'da üstleneceği borçların miktarı, Avrupa bankalarının sermaye yapılarının güçlendirilmesine yönelik bir plan hazırlanması ve Yunanistan'daki krizin diğer ülkelere sıçramasını önleyecek bir mekanizmanın oluşturulması konusunda anlaşmaya varılmasını istedi. Almanya'yla Fransa'nın bu hafta içinde aralarındaki görüş ayrılıklarını gidermesi gerektiğini vurgulayan gazetenin haberinde şöyle deniyor:
Kurtarma paketi
"Euro bölgesi ülkeleri bu konularda anlaşmaya çok yakın değiller. Piyasalar gergin bir şekilde bu hafta içinde çıkacak kararlara odaklanmış durumda. ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner ise 'Fransa ve Almanya anlaşırsa büyük şeyler mümkündür' diyerek iyimserlik sergiledi. Çıkacak paketin ayrıntılarının Perşembe gününden önce belli olması beklenmiyor. Zira, Uluslararası Para Fonu, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Merkez Bankası'nın Yunanistan'ın borçlarının sürdürülebilirliği konusundaki raporu beklenecek."
Financial Times'a göre, Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schauble, Yunanistan'ın borç krizine kalıcı çözüm getirecek pakette, özel alacaklıların daha fazla katkıda bulunması gerektiğini söylüyor.
'Daha fazla Avrupa'
Aynı gazetede yer alan bir başka haberde de Alman siyasetçileri ve iş çevrelerinin euro bölgesindeki krizin çözümünün daha fazla Avrupa'dan geçtiğine inandıkları belirtiliyor.
Gazeteye göre, Almanya'daki siyasetçiler krizin, euro bölgesinin Avrupa Para Birliği'ni destekleyecek ekonomik entegrasyondan yoksun olduğunu ortaya çıkardığını düşünüyor. Ama euro bölgesinin 17 üyesi birbirlerinin ulusal egemenliklerinin temel taşı sayılan mali politikalarına karışma hakkını elde edecekse, bu durum daha fazla siyasi entegrasyonu gerektirecek.
Daily Telegraph de borç krizinin, euro bölgesinin dışında olan İngiltere'de ekonomiyi durma noktasına getirdiğini, İngiliz vergi mükelleflerinin kurtarma paketine katkı yapmak zorunda kalabileceklerini belirtiyor.
Haberde şöyle deniyor:
"Avrupa'nın gelecek hafta içinde 2 trilyon euroluk, kurtarma paketine son şeklini vermesi bekleniyor. Ama paketin yetersiz kalacağı ve Uluslararası Para Fonu IMF'nin İspanya ve İtalya'yı düzlüğe çıkarmasının istenebileceğinden endişe ediliyor. Bu durum İngiliz vergi mükelleflerinin de kurtarma operasyonlarına dahil edilmesi anlamına geliyor."
Times gazetesi de, euro bölgesindeki krizin daha da derinleşmesi halinde, İngiltere'de işsizliğin son 30 yılın en yüksek seviyesine çıkabileceğini aktarıyor. Gazete, geçen haftya açıklanan verilere dayanarak İngiltere'de işsizliğin yüzde 8,1 ile 1994'ten sonraki en yüksek seviyede olduğunu belirtiyor.
50 milyar euroluk altyapı projesi
Guardian gazetesi, Avrupa Komisyonu'nun ekonomiyi canlandırmak için 50 milyar dolarlık bir yatırım hamlesine girişeceğini yazıyor.
Habere göre, bu hafta start verilmesi beklenen plan uyarınca enerji, ulaşım ve dijital altyapı projeleriyle önümüzdeki birkaç yıl içinde yüzbinlerce kişiye istihdam olanağı yaratmayı hedefliyor.
Times gazetesi, İsrail'in beş yıl önce kaçırılan Gilad Şalit'in serbest bırakılması karşılığında ilk aşamada salıveririlecek 477 Filistinli tutsağın adlarını açıkladığını belirtiyor. Gazeteye göre, bu tutsaklar arasında İsraillilere saldırılar düzenleyen Filistinlilerin de bulunması, kurban yakınlarını öfkelendirdi. Üst düzey bir istihbarat yetkilisi de "Takas anlaşması yerine, Şalit'i kurtarmaya çalışmalıydık" dedi.
Guardian da, Yüksek Mahkeme'nin bugün kurban yakınlarının anlaşmanın hayata geçirilmesinin ertelenmesine yönelik başvurusunu değerlendireceğini, bunun sonucunda yarın beklenen takasın ertelenebileceğini kaydediyor. Gazete anlaşma kapsamında 550 Filistinli tutsağın daha iki ay içinde salıverilmesinin öngörüldüğünü belirtiyor.
'ETA'dan şiddete son'
Guardian'da yer alan bir başka haberde, Bask bölgesinin bağımsızlığı için silahlı mücadele veren ETA'nın bu hafta içinde şiddete son verme kararı almasının beklendiğini aktarıyor. Gazete, eski Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'ın bugün görüşmeler için İspanya'ya gideceğini belirterek, yüzlerce ETA üyesi mahkumun şiddete son verilmesi çağrısı ardından ETA'nın yakın bir zamanda önemli açıklamalar yapacağını kaydediyor.
'Fransa'nın inkar ettiği katliam'
Cezayir asıllı Fransız akademisyen Nebile Ramdani, Guardian'daki yazısında "Fransa'nın inkar ettiği katliam" başlıklı yazısında bundan tam 50 yıl önce bugün Paris'te 200 Cezayirli göçmenin, Cezayir savaşını protesto ederken öldürülmesi nedeniyle şimdiye kadar kimsenin yargılanmadığını belirtiyor. Yazar şöyle diyor:
"Paris'in simgeleri Eyfel Kulesi ve Notre Dame katedralinin önünde soğukkanlılıkla öldürülenler için bugün anma etkinlikleri yapılacak. Parisliler, kentin savaş sonrası en kanlı dönemini anacaklar."