16 Nisan 2019 tarihli fotoğraf!..

Diplomaside bazı görüşmeler vardır…

Kader anıdır…

Milattır…

Bazı fotoğraflar vardır…

Çok şey anlatır…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin son süreçte yaşadığı öyle anlar, çekilmiş öyle fotoğraflar  vardır ki…

Kırılma noktasıdır!

Ama atlanır!..

İnsanı gerçeğe değil cambaza baktırırlar!..

Eylül-Ekim 2019’a bir dönelim mi?

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemini satın alma kararı Washington ile aramızda gerilim kaynağı olmuş...

S-400’lerin satın alınması halinde ABD’nin Türkiye’ye yaptırım uygulayabileceği ve Türkiye’yi üretim zincirine dahil olduğu F-35 savaş uçağı projesinden çıkarabileceği tehditinde bulunulmuştu.…

7 Ekim 2019’da ABD Başkanı Trump şöyle diyordu;

"Daha önce de söylediğim gibi, sadece tekrarlıyorum, eğer Türkiye benim büyük ve benzersiz bilgeliğimle sınırı aşmak olarak değerlendirdiğim bir şeyi yaparsa, Türkiye'nin ekonomisini tamamen yok edeceğim (daha önce de yaptığım gibi!)”
 
Trump’ın Türkiye karşıtlığı zirve yapmış, tehditkâr mesajları ile Türk ekonomisi üzerine kara bulut gibi çökmüştü…

Çok kritik bir süreç yaşanıyordu…

Sonra bir anda Trump, 180 derece dönüş yaptı?

Türkiye düşmanlığından Türkiye’ye karşı sıcak mesajlar veren…

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile daha yakın ilişkiler kuran….

Ekonomik tehdidi bırakan…

S-400’lerin alımı noktasında Türkiye’ye hak veren…

Bir önceki ABD Başkanını Türkiye'ye haksızlık yaptığını söyleyen..

Bir ABD Başkanı Donald Trump karşımıza çıktı…

Ne diyordu Trump;

“Türkiye Obama yönetiminin tavrı nedeniyle S-400 almak zorunda bırakıldı. Türkiye’nin F-35’leri alamaması adil değil. Türkiye'nin bizimle çok çok iyi olduğu bir dönemdeyiz. Ve şimdi Türkiye'ye, başka bir füze sistemi almaya gerçekten de mecbur bırakıldığı için F-35 savaş uçaklarını satmayacağımızı söylüyoruz. İçinde bulundukları, çok zor bir durum. Bizim içinde bulunduğumuz da çok zor bir durum" dedi.
 
Peki Türkiye’yi tehdit eden Trump nasıl oldu da bir anda gerçekleri görerek Türkiye’ye hak verdi…
 
Yazımın başında belirttim ya…
 
Diplomaside  kişisel beceri ve lobi gücü isteyen bazı görüşmeler vardır…

O görüşmelerin önemi belki ülkenizde hakettiği değeri görmez ama o görüşmeler o  devletin geleceği için kırılma noktasıdır…
 
İşte bu da aynen öyle…
 
Tarih; 16 Nisan 2019…
 
O gün bir anda bir fotoğraf karesi gündeme düşüyor…

Hiç kimsenin beklemediği bir fotoğraf..

 
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Hazine ve Maliye Bakanı, ABD Başkanı ile bir araya gelmiş sohbet ediyor…
 
Yani ABD Başkanı Donald Trump  Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ı kabul edip baş başa görüşüyor ve Türk Cumhuriyeti Devleti adına sorunları dinliyordu…
 
Çünkü Türkiye’nin haklı olarak kendi savunma mekanizmasını ortaya koyması gerekiyordu ki bunun çözümü  için de 1 numaralı isim ABD Başkanıydı…
 
İşte o görüşme, işte bu fotoğraf  Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilkti.

Bir diplomasi zaferiydi. 

Ne yazık ki  bezim ülkemizde  damat takıntısı olanların algı operasyonları nedene ile kimse ise olaya bu açıdan bakmıyordu…

Ama gerçekleri o gün tarih yazıyordu...
 
Çünkü dünyada nice Başbakanlar, nice Cumhurbaşkanları ABD Başkanı ile görüşmek için  aylarca randevu sırası beklerken,  Türk Devletinin bir bakanı lobi gücünü de kullanarak ABD Başkanı ile görüşmeyi başarıyordu.
 
Ve en önemlisi de hal hatır, selam getirme görüşmesi değil, ABD Başkanının Türk devletine bakış açısını değiştiren bir görüşme oluyordu... 
 
Bu Kolay mı?

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Hazine ve Maliye Bakanı, IMF-Dünya Bankası ve G-20 toplantıları kapsamında ABD’ye gitmiş, ABD Başkanı tarafından kabul edilmiş, Türkiye’nin haklılık gerekçeleri konuşulmuş ve sonucunda ABD Başkanı Türkiye’ye hak vermiş!..

Bu bir  diplomasi zaferiydi!..

Birdahaki böyle bir zafere kimse imza atar mı?

Çok zor!..
 
O gün Reuters’ın haberinde Bakan Albayrak şöyle  diyordu;

“ABD Başkanı bizi kabul etti. Cumhurbaşkanımızın bazı mesajları vardı, onları kendisine ilettik. Gayet pozitif, olumlu, yapıcı bir görüşme gerçekleşti. Trump’tan gayet pozitif geri dönüşler aldık, bunları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ileteceğim.”

Albayrak, gazetecilerin “Trump görüşmesi S-400 sorununun aşılmasında yeni bir pencere açar mı?” sorusuna ise şu yanıtı veriyordu.

“Benim edindiğim intiba, gayet yapıcı ve olumlu. S-400 konusunda ihtiyaçlara dair aktarılanlarla ilgili gayet makul bir bakış açısı sergiledi… Görüşmeye dair şunu söyleyebilirim ki, S-400 ve diğer konular da olumlu geçti.”

 O günden sonra ABD’nin ( Joe Biden gelene kadar) Türkiye’ye bakış açısı negatiften pozitife geçti…
 
Diyeceğim şu ki;

Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın 16 Nisan 2019 yılında ABD Başkanı ile son derece samimi bir şekilde yaptığı görüşmenin önemini belki Türk medyasında bugüne kadar hiç okumadık, hiç görmedik ama  gerçek olan şu ki Berat Albayrak o gün Türk devleti adına  tarihe not düştü!
 
Öyle ikide bir “Damat… Damat” diye  hakaret dolu siyaset yapmaya çalışan, Türkiye’yi sözde yönetmeye talip olan Genel Başkanların, bırakın Beyaz Saray’a  gitmelerini  telefonla bile ulaşmasının mümkün olmadığı gerçeği altında bunu başardı Berat Albayrak o gün...
 
İşte Türk ekonomisinin ABD saldırısı altından çıkarak nefes almasının kırılma noktası işte bu görüşmedir…

O günden sonra Türkiye rahat nefes aldı…

O günden sonra Türk ekonomisi kırılganlığını yendi…

Yoksa o günlerde ABD yaptırımlarının artması demek Türk Hükümetinin geleceği açısından felaket olabilirdi…

Bu nedenle;

Bakanlık vizyon meselesidir!..

Bakanlık ülkesi adına uluslararası ilişkilerde lobi çalışmasıdır…

Bakanlık liderin yüküne omuz vermektir..

Fakat o gün 16 Nisan 2019 tarihli bu fotoğrafın ve görüşmenin hakkı verilmemişti..

Damattı ya!..

Amerika Birleşik Devletleri  Başkanından Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir bakanının randevu alıp baş başa görüşmesi ve  ABD Başkanının Türkiye’ye bakış açısını değiştirmesi bir  milattır…

Ne kadar görmezden gelinmeye çalışılsa da gerçek olan budur!

Tarihte ilk kez bir Türk bakan ABD Başkanı ile baş başa bir görüşme gerçekleştirmiş oldu.

O gün Trump 'ın nasıl yumuşadığını , Türkiye'den yana tavır koymaya başladığını bunun bir diplomasi zaferi olduğunu  bizim diplomasi söylemedi…

Neden?

Damat ya!..

ABD’den Başkan seviyesinde değil, alt seviyede  seçimler için  randevu talebinde bulunup bekleyen muhalefete de kapak olsun..

Damat dedikleri Berat Albayrak işte budur...

Hatırlatalım dedik...

İyi gelir!..

Damat ya!..