16 Mayıs 2012 Basın Özeti
Abone ol'Çökmenin' eşiğindeki Yunanistan; IMF: Atina'nın euro'dan çıkışı ihtimaline hazırlanın; Almanya'nın sayesinde resesyonu atlatan euro bölgesi; AB'nin Somali'de korsan baskını ve İngiltere'de medya dünyasını sarsan suç duyurusu.
Çöküşün eşiğinde
Daily Telegraph'ın manşetinde, ''Yunanistan
çöküşün eşiğinde'' diye yazılı. Telegraph, kötümser tahminlerin
dünden bu yana güç kazandığını belirtiyor. Bu tahminlere göre borç
krizinin altından kalkamayacak duruma gelen Yunanistan'da halk
bankalara akın ederek paralarını çekmeye başlayacak ve Yunanistan
kaçınılmaz olarak euro'dan çıkmak zorunda kalacak.
Gazete, Yunan liderlerin siyasi tıkanıklığı aşmak için yeniden genel seçime gitmek gerektiğini kabul ettiğini ve IMF Başkanı Christine Lagarde'ın da aynı gün Avrupa Birliği'ne gönderdiği mesajda ''Yunanistan'ın euro'yu terketmesi ihtimaline hazırlıklı olun'' dediğini aktarıyor.
Yunanistan'da hükümet kurma pazarlıkları çerçevesinde dün yapılan zirvenin de başarısızlıkla sonçlanması ardından, PASOK lideri Evangelos Venizelos, ülkenin yeniden seçim sürecine girdiğini açıklamıştı.
''Euro bölgesi çalkanıyor'' diye yazan Guardian, Yunanistan Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas'ın yeni genel seçim tarihini ya 10 ya da 17 Haziran olarak bugün duyurmasının beklendiğini aktarıyor.
Yunanistan'sız bir hayat
Yunanistan'daki seçim düzenlemeleri, hükümet kurulamaması
halinde seçimlerin bir ay içinde yinelenmesini öngörüyor ve son
anketler Syriza olarak anılan aşırı uçtaki sol ittifakın tekrar
yapılacak bir seçimde en büyük oy oranına ulaşacağını
gösteriyor.
Kamu harcamalarında daha fazla kesinti yapılmasına karşı çıkan bu blok, AB ve IMF tarafından Yunanistan'a sunulan kurtarma paketinin koşullarını reddederek, kredi anlaşmasını yeniden pazarlığa açmayı talep ediyor.
Ancak en başta Almanya -kredi musluğunun en önemli kaynağı- buna hiç razı görünmezken, kemer sıkma koşullarını bertaraf eden bir Yunanistan'ın euro'yu terketmesi gerekeceği giderek daha sık dile getirilir oldu. Hatta Times'ın tırnak içindeki manşetine bakacak olursak, ''Euro bölgesi Yunanistan'sız bir hayata hazır''.
Bu sözler, Hollanda hükümetinin Avrupa Birliği'nden sorumlu bakanı Ben Knapen'a ait ve Times, Hollandalı yetkilinin Yunan halkına ''kemer sıkma politikalarını gevşetecek durumda değiliz'' mesajını ilettiğini yazıyor.
Almanya'nın sayesinde
Financial Times, euro bölgesinin son açıklanan ekonomik verilerini aktarıyor. Gazetenin ifadesiyle euro kullanan ülkeler yeniden resesyona girmekten ''Almanya'nın sayesinde kurtuluyor.''
Financial Times, yılın ilk üç ayındaki verilere göre euro bölgesinin ekonomisinin büyük oranda Alman ekonomisinin yüzde 0.5 büyümüş olması sayesinde resesyonu atlattığını yazıyor.
2011 yılının son çeyreğinde, euro bölgesinin yüzde 0.3 oranında küçülmesi , birçok uzmanın daha fazla daralma yaşanacağı tahminlerini beraberinde getirmişti.
Fakat Financial Times, Almanya'nın bir önceki çeyrekte yaşadığı küçülmenin geçici olduğunun anlaşıldığını yazıyor. Buna karşın Fransa ekonomisi yılın ilk üç ayında hiç büyümezken, İtalya ekonomisinin ise yüzde 0.8 oranında küçüldüğü görülüyor.
Korsan baskını
Gazetelerin uluslararası haber sayfalarında ortaklaşa yer verdikleri bir gelişmeyi, Times'ın satırlarından aktaralım. Gazete, Avrupa Birliği saldırı helikopterlerinin Somali sahilinde dün sabah saatlerinde düzenledikleri baskında deniz korsanlarının teknelerini hedeflediklerini yazıyor.
Times'ın aktardığına göre Avrupa Birliği'ne bağlı gücün bir sözcüsü, bir dizi korsan teknesini imha ettiklerini söylüyor.
Avrupalı yetkililer şimdiye kadar kaçırılan gemilerin mürettebatı ve yolcularına zarar gelebileceği kaygısıyla korsanların sahildeki üslerine saldırmaktan kaçınmıştı.
Somali'de üslenen korsanlar Hint Okyanusu'nda çok sayıda tekne kaçırıyor ve serbest bırakmak için yüksek fidyeler istiyorlar.
Son olarak geçen hafta bir Yunan petrol tankeri Umman Denizi'nde korsanlar tarafından kaçırılmıştı.
Times'a göre Avrupa Birliği kaynakları, korsanların üssüne yapılan baskın sırasında ne Somalililerden ne de operasyona katılanlardan can kaybı olduğunu söylüyorlar.
Telekulak soruşturması
İngiltere gazetelerinin tümünün manşetinde yer alan iç haber ise, yakın zamana değin İngiltere medyasının en önemli aktörlerinden biri olan Rebekah Brooks hakkında polisin dün resmen suç duyurusunda bulunmasıyla ilgili.
Yakın zamana değin Murdoch medyasının yıldızı olan Brooks, en çok satan Sun gazetesinin genel yayın yönetmenliğini yapmış, daha sonra terfi ederek Murdoch'un İngiltere'deki tüm medya kuruluşlarının genel yöneticiliğine geçmişti.
Ancak Murdoch medyasını sarsan telefon dinleme skandalıyla ilgili soruşturma, şimdi Rebekah Brooks'un kendisini gazetelerin ön sayfalarına taşımış bulunuyor. Savcılık kendisini -ve kocası dahil çevresinden bir dizi başka kişiyi- adaleti yanıltmak suçlamasıyla yargılamaya karar verdi.
Brooks'un uzun kızıl saçlarıyla tanıdık siması, gazetelerin ön sayfalarını dolduruyor. Daily Telegraph, ''Bu bir cadı avıdır.'' diyen Rebekah Brooks'un suçlamaları reddederek hukuk savaşına giriştiğini yazıyor.
Başbakan uzantısı
Guardian, Brooks'un ve kocası Charlie'nin Muhafazakar Başbakan David Cameron'la geçmiş yıllardaki yakın ilişkilerine işaret ederek, ''Bu konu gelecek seçimlere kadar Cameron'ın başını ağrıtrabilir.'' yorumunu aktarıyor.
Savcılık Brooks ve diğerlerini, 2011 yılı Temmuz ayında polisten bilgi ve belge saklama ve Rupert Murdoch'un İngiltere'deki medya şirketlerini bir araya getiren New International arşivindeki bazı belgeleri yok etmeye çalışmakla suçluyor.
İngiltere'yi sarsan telefon dinleme skandalı, çok sayıda şöhretin ya da haber konusu olmuş sıradan insanların telefonlarının Murdoch'a bağlı muhabirlerce, bazen polisle işbirliği içinde, gizlice dinlendiğinin ortaya çıkmasıyla patlak vermişti.
Scotland Yard'ın skandalla ilgili sürdürdüğü başka soruşturmalar da var.