16 Mart 2012 Basın Özeti
Abone olEconomist: Türkiye'de dört gazeteci serbest, onlarcası ise daha talihsiz, Beşir Atalay'ın Suriye'de tampon bölge çıkışı, Batı'nın Afganistan stratejisine 'çifte darbe', 'Nabucco hattı küçülüyor' ve DSÖ Başkanı'ndan antibiyotik uyarısı.
Economist, "Türkiye'de Baskı- Devletin
Düşmanları" başlıklı bir makalede, Türkiye'de Odatv davası
nedeniyle cezaevinde tutulan dört gazetecinin serbest bırakılmasını
ele alıyor.
"Dört gazeteci serbest, Onlarcası ise daha talihsiz" diyen dergi,
Nedim Şener'in "Bu kadar çok arkadaşım özgür değilken, ben nasıl
mutlu olabilirim ki? " şeklindeki sözlerine yer veriyor.
Dergi, Şener'in bu soruyu, AKP iktidarını devirmek için kurulan
komplonun bir parçası olduğu yönündeki zayıf suçlamalar nedeniyle,
bir yıldan fazla hapiste yatmasının ardından, diğer üç gazeteciyle
birlikte salıverilmesinden sonra sorduğunu belirtiyor ve şöyle
devam ediyor.
"Bu soruyu sormakta haklıydı. Türkiye'de en az 100 gazeteci
parmaklıklar ardında. Bu sayı tüm diğer ülkelerden daha fazla.
Çoğu, terör suçlamasıyla hapiste tutuluyor. Ancak Türkiye'nin
muğlak terörle mücadele yasaları uyarınca, Kürt yanlısı Barış ve
Demokrasi Partisi'nin basın toplantısını haber yapmak bile,
tutuklanmanıza neden olabilir. Kürt yanlısı DİHA Haber Ajansı 27
muhabirinin hapiste olduğunu söylüyor. Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ı eleştiren gazeteciler, ürkek medya patronları tarafından
işten atılıyor. "
Economist Şener'in geçen yıl, 'kariyerini insan hakları ihlallerini
ortaya çıkartmak üzerine inşa etmiş bir gazeteci' olan Ahmet Şık
ile beraber tutuklandığını söylüyor.
'İkisi de Gülen hareketini eleştirdi'
Şener'in 2007'deki Hrant Dink suikastinde polisin suç ortaklığı
olduğu iddialarını araştırdığını belirten dergi, şöyle devam
ediyor;
"Her ikisi de, Amerika'da münzevi bir hayat süren imam Fettullah
Gülen'in liderliğini yaptığı, Türkiye'nin en nüfuzlu İslami
hareketine sert eleştiriler yöneltti. Çok kişi, AKP iktidarı
sırasında, Gülenciler'in polise ve yargıya sızdığını düşünüyor.
Gazeteciler de bunu kanıtlamaya çalışıyordu. Şık geçen yıl
tutuklandığında, 'Dokunan yanar' diye bağırmıştı."
Gazetecilerin serbest bırakılmasına, Avrupa Birliği ve çeşitli
insan hakları gruplarından gelen baskının yardımcı olduğunu
vurgulayan Economist, "Erdoğan bir zamanlar kendisini Türk
liberallere ve Batılı dostlarına sevdiren reformlara yakında geri
döneceğine dair cesaretlendirici işaretler veriyor." diye devam
ediyor.
'Kızım için daha zordu'
Şener'in bu reformlara hapishanelerdeki durumun da dahil
edilmesi gerektiği yönündeki sözlerini akataran dergi, yüzlerce
küçük yaşta mahkumun, fiziksel ve cinsel taciz iddialarından sonra
Pozantı Cezaevi'nden başka bir cezaevine nakledildiğini
hatırlatıyor. Economist'in makalesi şöyle sona eriyor;
"30 kilo vermiş olsa da, Şener için hapis yaşamı çok da kötü
değildi. Ziyaret sırasında, metal dedektöründe düğmeleri öttüğü
için eteğini çıkartmak zorunda kalan sekiz yaşındaki kızı için daha
zor olduğunu söylüyor. Polis babasına karşı kanıt bulabilmek için
defterlerini karıştırdı. Şener 'Kızım bana ben terörist miyim?"
diye soruyordu" diyor. Türk savcıların gözünde olabilir de."
Atalay'ın tampon bölge çıkışı
Times ve Daily Telegraph
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın Suriye konusunda dün yaptığı
açıklamaları taşıyor sayfalarına.
Suriye'den Türkiye'ye bir günde bin mültecinin geçtiğini söyleyen
Times, Atalay'ın sınırda bir tampon bölgenin değerlendirilebileceği
yönündeki sözlerini aktarıyor. Ancak Times, Atalay'ın bu bölgenin
nasıl ve nerede kurulacağı konusunda bir ayrıntı vermediğini
söylüyor.
Ama Daily Telegraph, Atalay'ın sözlerini "Türkiye Suriye'nin
kuzeyine bir askeri müdahale tehdidinde bulundu" başlığıyla
duyuruyor okuyucularına.
Gazete, Türkiye'nin geçmişte de, mülteci sayısının artması
durumunda sivillerin korunması için Suriye topraklarında bir
güvenli bölge oluşturmaktan bahsettiğini hatırlatıyor.
'Afganistan'da çifte darbe'
Guardian Gazete, dünya haberleri sayfalarında
Batı'nın Afganistan stratejisinin çifte darbe aldığını yazıyor.
Guardian'a göre bu darbeler, Karzai'nin Batılı güçlerin kırsal
bölgelerde devriye gezmeyi bırakıp, üslerine dönmeleri çağrısı ve
Taliban'ın Amerika Birleşik Devletleri'yle barış görüşmelerinden
çekildiğini duyurması.
Haberde, üst düzey Batılı bir diplomatın "Gerçekten şoke oldum. Bu
iki haber çok kötü. Afganistan'daki görev süremde yaşadığım belki
de en karanlık gün" şeklindeki sözlerine de yer veriliyor.
Guardian, Obama yönetiminin Karzai'nin kırsal kesimden derhal
çekilme çağrısını reddettiğini, Taliban'ın görüşmelerden
çekilmesini de bu tür barış müzakerelerinde görülen "iniş çıkışlar"
diye tanımladığını belirtiyor. Bazı diplomatların da Karzai'nin
talebini, siyasi hamle olarak gördükleri kaydediliyor.
'Nabucco küçülüyor'
Financial Times'ta Hazar Bölgesi'nden Avrupa'ya
doğalgaz taşıması öngörülen 3900 kilometre uzunluğundaki Nabucco
doğalgaz boru hattı planlarının küçültüldüğü yazıyor. Nabucco Batı
adı verilen, küçültülmüş projede boru hattı uzunluğunun orijinal
planın yarısı, taşınması öngörülen gazın da çok daha az olduğu
söyleniyor.
Yeni projede hattın, Türkiye-Bulgaristan sınırından Avusturya'ya
uzanmasının planlandığı kaydediliyor.
Gürcistan'dan Avusturya'ya kadar uzanıp, yılda 31 milyar metreküp
doğalgaz taşıması öngörülen orijinal Nabucco projesiyle, Avrupa
Birliği'nin Rus gazına bağımlılığına alternatif yaratılması
amaçlanıyordu.
Ancak, 8 milyar Euro'ya mal olması beklenen hat için, bu harcamayı
meşru kılacak düzeyde doğalgaz bulunmasının zor olacağı
düşünülüyordu.
Kazanın nedeni DVD mi?
Independent, İsviçre'de 22'si çocuk, 28 kişinin
öldüğü otobüs kazasıyla ilgili yeni iddiaları haberleştirmiş.
Haberde, sağ kurtulan bazı çocukların kazadan hemen önce, şöförün
ön paneldeki DVD'yi değiştirmeye çalıştığını anlattığı
söyleniyor.
Belçika basınına konuşan bazı otobüs şöförlerinin de, bu bir anlık
dikkatsizliğin otobüsün tünel duvarına çarpmasına neden
olabileceğini söylediği aktarılıyor.
Independent, Gazete, Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Margaret Chan'ın antibiyotikler konusundaki uyarılarına yer veriyor.
DSÖ'den antibiyotik uyarısı
Chan dünyanın, çocukların dizlerindeki çiziklerin bile ölümcül
olabileceği, hastaların kalça protezi gibi basit ameliyatlarda bile
hayatlarıyla kumar oynamak zorunda kalacağı bir döneme girdiği
uyarısında bulunuyor.
Chan, sık sık görülen hastalıklara yol açan mikropların hızla
antibiyotiklere karşı direnç kazandığını belirtiyor.
Doktorlara, hastalarına uygun antibiyotikler reçete etmeleri ve
hastaların da antibiyotik tedavisine harfiyen uyması çağrısında
bulunan Margaret Chan ayrıca, antibiyotiklerin hayvan
yetiştiriciliğinde kullanılmasına kısıtlamalar getirilmesini
istiyor.
Chan, sağlıklı hayvanlar üzerinde, sağlıksız insanlardan daha çok
antibiyotik kullanıldığına dikkat çekiyor.
Çiftlik hayvanlarının daha hızlı büyümesi için, bazı üreticiler
antibiyotik ilaçlar kullanıyor.