16 Eylül Basın Özeti
Abone olİngiltere Pazar gazelerinde Avrupa basınında yayılan üstsüz Provence fotoğrafları yüzünden Cambridge Dükü ve Düşesinin artan başağrısı; yoksullara yardımlarla zenginleşenler ve 23 yılın ardından Hillsborough hesaplaşması.
Bu Pazarki İngiliz gazetelerinde Cambridge Dükü ve Düşesinin Güneydoğu Asya turu sırasında çekilen fotoğraflarının yanı sıra, Avrupa'daki paparazzilere karşı vermeye hazırlandıkları yasal mücadele öne çıkıyor.
Gazetelerin hepsinde Cambridge Düşesinin Borneo'daki yağmur ormanlarında eşi Prens William'la birlikte yaptığı iple tırmanışı gösteren çok sayıda fotoğraf yer alıyor. Bu fotoğraflara, Catherine'in Güney Fransa'da tatildeyken çekilmiş üstsüz fotoğraflarının bugün İrlanda Cumhuriyeti'nde yayımlanmasına, yarın da İtalya'da yayımlanacak olmasına yönelik kınamalar eşlik ediyor.
Sunday Express gazetesi Prens William ve eşi Catherine'in şu günlerde yaşadıklarını "Mutluluk ve Keder" diye tanımlarken, Observer, bir İtalyan dedikodu dergisinin sahibinin, daha önce görülmemiş olan 30 fotoğrafı, yarın "Kraliçe soyundu" başlığı altında yayımlayacaklarını söylediğini aktarıyor. Sunday Express, yapılanların "savunulamayacak bir basın tecavüzü olmaktan da öteye geçtiğini" ve "alımlı ve kusursuz bir genç kadın açısından kişisel utanç yarattığını" yazıyor.
'Mide bulandıran ironi'
Sunday Mirror, Prens William'ın eşinin fotoğraflarının yayımlanmasından sorumlu kişileri hapse attırmak için "mahkemede ifade vermeye ahdettiğini öne sürüyor. Gazete, büyük öfke içindeki William'ın, yardımcılarına "Bunların hapsedilmesini istiyorum" dediğini iddia ediyor.
BBC'nin Kraliyet ailesine ilişkin haberler yapan eski muhabiri Jennie Bond da, Sunday Mirror'daki yazısında "Prens William'ı üzmek için daha etkili bir yöntem bulunamazdı. Bu olayın, Presin annesi Diana'nın gazetecilerin takibi sırasında öldüğü Fransa'da meydana gelmesi de, mide bulandıran bir ironi." diyor.
Sunday Times, Prens William ile eşi Catherine'in Provence tatilleri sırasında 200'den fazla fotoğraf çekilmiş olduğunu yazarken, çok satan bulvar gazetesi Sun, Catherine'in, üstsüz fotoğraflarını yayımlayan basın organlarını "açgözlü" diye nitelediğini yazıyor.
Sunday Telegraph, bir başka Fransız fotoğrafçının çok büyük kolaylıkla çekim yaptığını ve istediği gibi hareket edebildiğini anlattığına işaret ederek, Prens William ve eşinin güvenliğinden sorumlu kişilerin, bu olay sırasında çifti gerektiği gibi koruyamadıklarını yazıyor.
Yoksullara yardımlarla zengin olanlar
Sunday Telegraph'te yer alan bir yazıda İngiltere'de birçok hükümet dairesinin harcamalarında büyük kesintilere gidilirken Üçüncü Dünya ülkelerine yardım sağlanması kapsamında birçok özel kuruluşun zengin edildiği belirtiliyor.
Gazete, günümüzde 'yeni yoksulluk baronları' yaratılmış olduğunu belirterek, dünyanın yoksul bölgelerine yapılacak yardımlar konusunda danışmanlık hizmeti veren kimi şahısların, yılda 2 milyon sterline varan miktarlarda maaşlar aldıklarını, bu paraların da vergi mükelleflerinin cebinden çıktığını yazıyor.
Hillsborough yalanları
Independent On Sunday gazetesinin manşeti "Hillsborough Komplosu" şeklinde. Haberde, 1989 yılında meydana gelen stadyum faciası ardından birçok yalan söylendiği, gerçeklerin örtbas edilmeye çalışıldığı ve bunun bir adli utanç olduğu belirtiliyor.
Independent on Sunday, olay sırasında görev başında olan ve tanık olduğu şeyler ardından görevinden istifa eden bir polisin, bundan 15 yıl önce, olayı soruşturan yargıca, gerçekten olup bitenlerin örtbas edildiğini söylediğini ama anlattıklarının dikkate alınmadığını yazıyor.
Daily Star gazetesi de, Hillsborough faciasına ilişkin kutular dolusu belgenin gizli tutulmaya devam ettiğini, zira sigorta şirketlerinin ellerindeki dosyaları tam olarak açmayı reddettiklerini belirtiyor. Gazete Hillsborough'da olup bitenlerin açıklığa kavuşması için kampanya yürütenlerin büyük bir hayret ve düşkırıklığı yaşadıklarını kaydediyor.
Star'a açıklama yapan sigorta yetkilileriyse, ellerindeki belgelerin Hillsborough raporunun sonucuna veya başka soruşturmalara bir etkisi olamayacağını savunuyorlar.
Kara Çarşamba
Bundan 20 yıl önce 16 Eylül tarihi, bir Çarşamba gününe isabet etmiş ve o gün yaşananlar dolayısıyla 'Kara Çarşamba' diye tarihe geçmişti. Söz konusu tarihte İngiltere, Avrupa Döviz Kuru Mekanizması'ndan ayrılmak zorunda kalmıştı.
Dönemin maliye bakanı Lord Lamont, o gün yaşadıklarını Sunday Telegraph gazetesine anlatıyor.
Norman Lamont, "faiz oranlarının yüzde 12'ye yükseltilmesine rağmen sterlinin değerinde hiçbir kıpırdama olmaması üzerine oyunun sona erdiğini anladım. Televizyondaki hastane dizisi Casualty'de, hastasının öldüğünü anlayan cerrah gibi hissettim kendimi. Yapılabilecek tek şey sistemin bütün fişlerini çekmekti." diyor.