16 Aralık 2010 Basın Özeti
Abone olABD yönetiminin BP'ye açtığı dava, Azerbaycan'daki dogalğaz sızıntısı, 'Assange'ın hapiste kalmasını İngilizler istedi', Kosova Başbakanı'na yöneltilen suçlamalar, ABD'de çelişkili Afganistan raporları ve Larry King'in ekrana vedası
Financial Times Amerikan hükümetinin, Meksika Körfezi'nde
yaşanan petrol sızıntısı felaketi nedeniyle petrol devi BP'ye karşı
açtığı davayı manşetten duyuruyor.
Gazete, davada BP'nin suçlu bulunması halinde 21 milyar doları
aşan bir ceza ödemek zorunda kalabileceğini belirtiyor.
Bu cezanın, şirketin sızıntıdan zarar gören bölge halkına yapılacak
tazminat ödemeleri için oluşturduğu 20 milyar dolarlık fonun
üzerine ekleneceği kaydediliyor.
Haberde, ceza miktarının Amerikan hükümetinin ağır ihmal iddiasını
ne ölçüde kanıtlayabileceğiyle doğru orantılı olduğu
vurgulanıyor.
BP'ninse ağır ihmal suçlamasını reddettiği söyleniyor.
Financial Times, sadece BP'ye değil, 11 işçinin öldüğü patlamanın ve sızıntının gerçekleştiği Deepwater Horizon petrol platformuyla ilgili sekiz şirketin daha dava açıldığını yazıyor.
Azerbaycan'daki kaza
Amerikan diplomatlarına ait gizli yazışmaları yayımlayan
Wikileaks'in ifşaatlarına yer vermeye devam eden
Guardian da, 18 ay önce BP'nin Azerbaycan'da
işlettiği doğalgaz yataklarında Meksika Körfezi'ndekine benzer bir
kazanın yaşandığını yazıyor.
Yazışmalarda diplomatlar, yaşanan doğalgaz sızıntısından sonra
BP'nin 212 işçiyi tahliye edebildiği için şanslı olduğunu
söylüyor.
Sızıntının iki doğalgaz yatağının kapatılmasına ve aylar boyunca
günlük en az 500 bin varillik üretim kaybına yol açtığı da
kaydediliyor.
BP'nin Azerbaycan'daki sızıntının nedenini, 'kötü betonlama'
olduğunu düşündüğü belirtiliyor.
Guardian daha önce de, BP'nin Eski Yönetim Kurulu Başkanı Tony
Hayward'ın Meksika Körfezi'ndeki sızıntıyı aynı şekilde
açıkladığını ve betonlama işini yapan Halliburton şirketini
suçladığını hatırlatıyor.
Gazete, BP'nin Azerbaycan'daki betonlama işini kimin yaptığı
sorularına cevap vermeyi reddettiğini de belirtiyor.
'Assange'in hapiste kalmasını İngilizler istedi'
Wikilieaks'in kurucusu Julian Assange, İsveç'te iki kadına tecavüz ettiği suçlamasıyla Londra'da gözaltına alınmıştı.
Mahkeme, önceki gün Assange'ın kefaletle serbest bırakılmasına
karar vermişti.
Ancak İsveç makamları adına hareket ettiğini söyleyen savcılığın
kararı temyiz etmesi nedeniyle, Assange hapiste kalmaya devam
ediyor.
Guardian, bugün yapılacak temyiz duruşması öncesi,
Assange'ın hapiste kalmaya devam etmesini isteyenin, sanılanın
aksine İsveç makamları değil, İngiliz savcılığı olduğunu
yazıyor.
Gazete haberini, İsveç Başsavcılığıyla yaptığı görüşmeye
dayandırıyor.
Haberde, Assange'ın avukatlarının bu bilgi karşısında şoke
oldukları ve İngiliz yetkililerin kendilerine Assange'ın hapiste
kalmasını isteyenin İsveçliler olduğu yönündeki sözlerini de
aktardıkları da belirtiliyor.
Taçi'ye yöneltilen suçlamalar
Times, Kosova Başbakanı Haşim Taçi'ye bir Avrupa
Konseyi raporunda yöneltilen uyuşturucu ve organ kaçakçılığı
suçlamalarına geniş yer ayırıyor.
Haberde İngiltere'nin başbakana yöneltilen suçlamaları
araştırması için Kosova'ya baskıyı arttırdığı belirtiliyor.
Times, Sırbistan'ın Taçi hakkındaki iddialarla ilgili ek kanıtlar
sunacağını kaydediyor.
Haberde, Sırp yetkililere göre kurbanlardan birinin 49 yaşındaki
Predrag Dragoviç olduğu belirtiliyor.
Dragoviç'in, 1999'daki Kosova Savaşı'ndan hemen sonra evinden
kaçırıldığı ve öldürüldüğü söyleniyor.
Sırp savcıların, yakın mesafeden başından vurularak öldürülen
Dragoviç'in cesediyle fotoğraf çektiren dört Kosova Kurtuluş Ordusu
üyesinin kimliğini tespit etmeye çalıştığı kaydediliyor.
Predrag Dragoviç'irn oğlu, 'Biz Karadağ'a kaçtık. Babam ve
babaannem evde kaldı. 'Ben kimseye kötülük yapmadım, o yüzden
ayrılmam için hiçbir neden yok' dedi. Bize kaygılanmamamızı
söyledi' diyor.
Taçi'ye yöneltilen suçlamalar, Guardian'da bir
makale kaleme alan Avrupa ve Balkanlar uzmanı Neil Clark'ın
yazısına da konu oluyor.
Blair'ın 'iyi savaşı'
Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'in Kosova Savaşı'nı 'iyi
savaş' diye tanımladığını hatırlatan Clark şöyle devam ediyor;
'Bırakın Tony Blair'in dediği gibi iyi savaş olmayı, NATO'nun
Yugoslavya'ya saldırısı, Irak'ın işgali kadar gayri ahlakiydi. Ama
Irak savaşı eleştirildikçe, 'liberal müdahaleciler' için Kosova
Savaşı'nın bir tür başarı olduğu söylemini savunmak çok daha önemli
hale geldi. Avrupa Konseyi'nin Kosova Kurtuluş Ordusu'nun işlediği
suçlarla ilgili raporu bu pozisyonu savunmayı daha da zorlaştırdı.
Bu rapor insanların Batı'nın gelecekteki liberal müdahaleleri'ne
daha şüpheyle bakmalarında rol oynarsa memnuniyetle
karşılanacak'
Çelişkili Afganistan raporları
Times, Amerikan yönetiminin Afganistan'daki
askeri ilerlemeyi değerlendiren iyimser bir rapor yayımlayacağını
yazıyor.
Başkan Obama'nın da bu iyimser değerlendirmeyi, güvenlik
sorumluluğunu hızla Afgan güçlerine devredilmesi ve NATO güçlerinin
gelecek yıldan itibaren çekilmesini meşru göstermek için
kullanacağını belirtiyor.
Ancak Times'ın haberine göre, 16 Amerikan istihbarat servisini bir
çatıda toplayan Ulusal İstihbarat Konseyi'nin Afganistan ve
Pakistan konusundaki raporu farklı bir portre çiziyor.
Raporda Afganistan'ın büyük kısmının Taliban'ın denetiminde olduğu,
diğer bölgelerinse Taliban'ın geri dönüş tehdidine açık bulunduğu
belirtiliyor.
Raporda NATO'nun bölgede başarı kazanmasının, Pakistan'ın aşiret
bölgelerinde Taliban ve El Kaide'nin yok edilmesine bağlı olduğu
söyleniyor.
Ancak Pakistan hükümeti ve silahlı kuvvetlerinin bunu yapmayı
istemedikleri kaydediliyor.
Larry King'in ekrana vedası
Independent, televizyon efsanelerinden Larry King'in, CNN
televizyonundaki programına 25 yıldan sonra bugün son verecek
olmasına geniş yer ayırıyor.
Gazete, 76 yaşındaki King'in ekranlara veda etmesiyle, aslında uzun
süredir modası geçmiş olan bir mülakat tarzının tamamen tarihe
karışacağı görüşünde.
King'in, sorgulayıcı olmak yerine, hep konuklarının rahatına
öncelik verdiğini söyleyen gazete, halefi İngiliz gazeteci Piers
Morgan'ın çok farklı pir program yapacağını belirtiyor.
Morgan, 'Format, her şey değişecek. CNN stüdyosunda kırmızı
pantolon askılarıyla oturan bir diğer programcı olmayacağım.
Larry'ninkine kıyasla çok farklı bir şey olacak.' diyor.