150 yıl yaşamak ister misiniz?
Abone olİnsan ömrünün 21. yüzyılda yaklaşık iki misli artması ve 150 yıla ulaşması öngörülüyor.
Mikhail Tombak yaşadığımız süreyi uzun ve sağlıklı olarak nasıl
kullanabileceğimizi anlatıyor ‘150 Yıl
Yaşayabiliriz’ kitabında. Birtakım mucizevi diyetlerden
söz etmiyor yazar; sağlığımızı korumaya ve sürdürmeye yarayan temel
ilkeleri açıklıyor. Sağlığımız ile beslenmemiz, nefes almamız,
fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlarımızı karşılama biçimlerimiz
arasındaki ilişkileri anlatırken kolayca uygulanabilecek öneriler
yapıyor
Sağlıklı yaşam ve beslenme sorunlarını ele alan kitapların son
zamanlarda artması ve satış rakamlarının da yükselmesi bu konuya
duyarlı, ilgili insan sayısının da giderek arttığını gösteriyor.
Ancak güvenilir, ciddi eser sayısının çok olduğu da henüz
söylenemez. Biyolog Prof. Tombak’ın dünyada çok satan kitabı bu
alanda en dikkate değer çalışmalardan biri olarak biliniyor.
İnsanların ortalama yaşam süresi 19. yüzyılda 40 yıl civarındaydı;
salgın hastalıkların önlenmesi, antibiyotiklerin ve ameliyat
tekniklerinin gelişmesiyle birlikte 20. yüzyılda yaklaşık iki misli
uzadı ve 70 yılın üzerine çıktı. Artık içinde bulunduğumuz 21.
yüzyılda ise yine yaklaşık iki misli artması ve 150 yıla ulaşması
bekleniyor. Son yıllarda sağlık bilimlerinde görülen olağanüstü
gelişmelerin yanı sıra insanların beslenme düzeninin ve yaşam
tarzlarının değişmesinin bunu sağlayacağı belirtiliyor.
Öte yandan 150 yıl öylesine söylenen bir rakam değil, belli bir
hesaba dayanıyor. Şöyle ki, insan bedeni büyük bir enerji sistemi
ve on iki kanaldan akan bu enerji sürekli olarak değişip,
dönüşüyor. Hücrelerin yenilenmesi anlamına da gelen insan
bedenindeki tam bir enerji değişimi döngüsü yedi yıl sürüyor.
Yaşamımızda böyle yirmi iki döngü bulunuyor ki, biriken enerjiye
bakıldığında yaklaşık 150 yıl yaşayabileceğimiz ortaya çıkıyor.
Bir buçuk yüz yıl inanılmaz uzun bir ömür gibi gelebilir ama
öncelikle zihnimizden başlayarak kendi kendimize yaşamımızı
kısalttığımızı, sınırladığımızı kabul etmeliyiz.
Böylece doğanın bize sunduğu kapasiteyi tam olarak kullanamıyoruz.
Uzun yıllar Moskova Sağlık Bilimleri Merkezi’nin başkanlığını yapan
Prof. Mikhail Tombak bu kapasiteyi çok daha uzun ve sağlıklı olarak
nasıl kullanabileceğimizi anlatıyor. Birtakım mucizevi diyetlerden
söz etmiyor; sağlığımızı korumaya ve sürdürmeye yarayan temel
ilkeleri açıklıyor.
Sağlığımız ile beslenmemiz, nefes almamız, fiziksel ve ruhsal
ihtiyaçlarımızı karşılama biçimlerimiz arasındaki ilişkileri
anlatırken kolayca uygulanabilecek öneriler yapıyor.
İşte bazı öneriler
- Uzun yaşamın sırrı seyrek ve doğru nefes almaktır.
- Her gün sıcak-soğuk duş alın; kan dolaşımınız düzelecek ve
bağışıklığınız güçlenecektir.
- Bedeninizin dış temizliğinin yanı sıra iç temizliğini de yapar,
kalınbağırsağınızı, karaciğerinizi, böbreklerinizi temizlerseniz,
gençleşirsiniz.
- Gün içinde nefesinizi sıkça 30 saniye tutarsanız,
zayıflarsınız.
- Boğazınız ağrımaya başladığında bir dilim limon emerseniz
bakteriler yok olacaktır.
Romalı filozof Seneca, “İnsanlar ölmezler, kendi kendilerini
öldürürler” demiş. Gerçekten de sadece sağlığımızı değil ne kadar
yaşayacağımızı da esas olarak kendimiz belirliyoruz. Elbette bunu
yaşam tarzımızla yapıyoruz. Yaşam tarzımızı doğayla uyumlu olarak
düzenlediğimizde ve doğru beslendiğimizde sadece uzun değil ama
aynı zamanda sağlıklı bir yaşam sürmemiz mümkün... (Selman
Görgülü)