150 bin göçmenle karşı karşıya kalabiliriz!
Abone olIŞİD'in Rojava'daki Kobane'ye saldırısıyla başlayan göç dalgasını yorumlayan Numan Kurtulmuş 4 bin kişiyle başlayan mülteci dalgasının 150 bini bulabileceğini söyledi...
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, sınırdaki Suriyeli
göçüşle ilgili olarak A Haber'e konuştu. "100-150 bin göçmenle
karşı karşıya kalabiliriz" diyen Kurtulmuş, dram karşısında
dünyanın sessizliğine tepki gösterdi.
IŞİD MÜLTECİLERE 6 KM
YAKLAŞMIŞTI
Dün sabah saatlerinden itibaren zaten bölgeyi çok yakinen bütün
birimlerimiz takip ediyor. Öncelikli olarak orada Suriye
topraklarında bu insanların barındırılması ama IŞİD’in yakın bir
noktaya gelmesi 8 kilometre hatta 6 kilometreye kadar gelmiş olması
dolayısıyla bu insanlara sınır kapısının açılması kararı alındı. En
iyi senaryodan en kötü senaryoya kadar bütün senaryoları gözden
geçirdik.
150 BİN MÜLTECİ SENARYOSUNU ÇALIŞTIK!
Bir köyün IŞİD tarafından alınmasıyla birlikte hemen sınırımıza
yeni bir göç dalgasının gelebileceği, bu insanların 4 – 5 bin kişi
civarında olursa nasıl barındırılacağı, 100 – 150 bin kişi olursa
nasıl bunlarla ilgili imkanların sağlanacağı bütün bunları detaylı
olarak çalıştık.
Bizim topraklarımıza, bizim memleketimize sığınan herkese de
başından itibaren olduğu gibi bugün de kapımız açıktır. Eğer burada
sınırdaki köyler, şehirler, kasabalar, bunlar düşerse, IŞİD
Türkiye’ye komşu olmuş olacak. Bunun getirmiş olduğu güvenlik
zaaflarının olduğu ortadadır. Bunun getireceği siyasi sorunların
çok açık bir şekilde ortada olduğu görülüyor.
DÜNYANIN KILI
KIPIRDAMIYOR
Türkiye şu anda yaklaşık bir buçuk milyona yakın Suriyeli mülteci
sorunuyla karşı karşıya. 2 buçuk milyar lira gibi bir maliyetle
karşı karşıya. Ama dünyanın kılı kıpırdamıyor. Dünyada hiçbir
uluslararası yardım mekanizması bu anlamda Türkiye’ye destek
olmuyor. Kendi ülkelerinde birkaç bin mülteci ağırlayan birtakım
büyük ülkelerde o birkaç bin mültecinin ağırlığı karşısında bile
eziliyorlar. Ama çok şükür bu kadar büyük kitlelere ulaşmış
olmasına rağmen bundan yakınmıyoruz. Evet problemleri biliyoruz,
bunun zorluklarını biliyoruz ama sonuçta dost olarak, kardeş
olarak, akrabalarımız olarak bu insanlara nasıl yardım edeceksek bu
yardımı yapmaya gayret ediyoruz.
IŞİD BİR SONUÇTUR
IŞİD’i bir sebep olarak ortaya koymamak lazım. IŞİD bir sonuçtur.
IŞİD’i doğuran şartların ortadan kalkması lazım ki herhangi bir
şekilde bölgenin karışıklığı devam etmesin. Ama bölgedeki şartlar,
Suriye’deki bu otorite boşluğu, Suriye’deki Esad rejiminin halkına
karşı sürdürmüş olduğu bu soykırım orada bütünüyle siyasal
süreçlerden dışlanan geniş Sünni kitleler. Irak’ta Sünnilerin
siyasal katılım süreçlerinin büyük oranda dışarı bırakılması, zaten
IŞİD’e altın tepsi içerisinde toplumsal bir destek ortamı
oluşturuyor. Suriye’de ve Irak’ta acilen barışın sağlanması, bütün
tarafların, bütün toplumsal kesimlerin siyasal katılım süreçlerinin
içinde olmasını sağlamadan terörün önünü kesemezsiniz, örgütlerin
önünü kesemezsiniz. Yarın sabah IŞİD’i bitirdik, e ne olacak? Ondan
sonra başka bir örgüt ortaya çıkabilir.