15 yıldır hayata geçirilemeyen proje
Abone olTürkiye'de tek elden güvenilir kan toplayıp bunları işleyecek Kan Ürünleri Üretim Tesisinin Kurulması 1990'lı yıllardan beri gündemde.
Avusturya hükümetiyle bu konuda bir de protokol yapıldı ama
aradan geçen 15 yıla rağmen hala bir adım ileri gidilemedi.
Bu projenin akibetini, yıllardır gerçekleşememesinin nedenini,
tesisin ne zaman kurulacağını sagliginsesi.com sordu, Sağlık Bakanlığı Tedavi
Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Uzm. Dr. Bekir Keskinkılıç
yanıtladı:
sagliginsesi.com :1990’ lı yıllarda
hükümetin Avusturya hükümeti ile Türkiye’ de Kan Ürünleri Üretim
Tesisi kurulması konusunda bir işbirliği anlaşması imzalanmıştı ama
bu tesisten bir ışık yok. Projenin akıbeti ne, tesisten vaaz mı
geçildi?
Uzm. Dr. Bekir Keskinkılıç : Belirttiğiniz gibi 1990’lı yıllarda
Avusturya hükümetiyle yapılmış böyle bir işbirliği anlaşması var. O
proje tamamlandı ama devam edip etmeyeceği konusu henüz Bakan’da
bekliyor. Tamamıyla yerli kaynaklar ya da yurt dışı işbirliği ile
kamu maliyetine yük getirmeden bu projeyi yapmak isteyenler
var.
Tabii bunlar daha ayrıntılı değerlendirilecek ve ne kadar ciddi
oldukları görülecek. Ben bu noktada tünelin ucundaki ışık görünüyor
diye düşünüyorum. Gerekirse özel sektörün bu işi üstlenmesinin yolu
açılabilir, onlara destek verilebilir.
sagliginsesi.com : Bu projenin ortalama
maliyeti ne kadar.
Uzm. Dr. Bekir Keskinkılıç : 40-100 milyon dolar arasında
değişiyor. Kapasite ve kullanılacak teknoloji tabi ki maliyeti
etkileyecek.
sagliginsesi.com : Tesisin Türkiye’ye
sağlayacağı yararlardan bahseder misiniz?
Uzm. Dr. Bekir Keskinkılıç : Tesisi kurarsak kendi topladığımız
plazmayı orada işleyip saklama şansımız var. 2 yıl kadar
saklayabiliriz. Yılda 80-100 milyon Euro’luk ithalatımız var.
Türkiye’ de tesislerin kurulması ile bu rakamı sıfıra indiremeyiz.
Sonuçta DNA teknolojisi ile üretilen ürünler Türkiye’ ye girmeye
devam edecek. Hatta plazma kaynaklı faktörlerde girecek. Serbest
pazar ekonomisi dahilinde Türk plazması ile üretilen, yurt dışından
gelenle yarışacak ve tercih edilen kullanılacak.
Türk plazması güvenlik açısından daha avantajlı olacak.
O nedenle yurt dışında kapasitesini, tam olarak kullanmayan
girişimcilerle görüşüyoruz. Onların teklifleri var. Dışarıda
ürettirip Türk etiketi ile alma şansımız var. Onu da
düşünüyoruz.
sagliginsesi.com : Yani hala düşünme
aşamasındasınız? 15 yıldır düşünülüyor, hiç mi hareketlenme
yok.
Uzm. Dr. Bekir Keskinkılıç : Olmaz olur mu, var tabii. Ama burada
asıl konu hammadde. Yani hammaddenin sağlıklı toplanması gerekir.
Kanı aldıktan sonra birkaç saat içinde bileşenlerine ayırıp gerekli
işlemi yaparak soğuk dolaba koymalısınız. Aksi takdirde zaman
içinde üretilecek faktörün etkinliği azalır. Bu da organizasyon
gerektiriyor. Yani Bölge Kan Merkezlerinin oluşturulması lazım
öncelikle.
sagliginsesi.com : Kısaca daha çok uzun
yıllar beklemek gerekir demek mi diyorsunuz?
Uzm. Dr. Bekir Keskinkılıç : Bugün tamam desek 4-5 yılda ancak
fabrika kurulur. Kanunla birlikte kan merkezlerinin yapısını
değiştirmekle öngördüğümüz süre ise bir buçuk yıldır.
sagliginsesi.com : Bölge Kan Merkezleri
kurulacak dediniz. Herhalde bunu Kızılay yapacak. Hekimler
geçmişten ötürü Kızılay’a güvenmiyor, alt yapı eksikliğinden
bahsediliyor, bu konuda ne diyeceksiniz?
Uzm. Dr. Bekir Keskinkılıç : Yaz başında bu konuda Kızılay’la
protokol imzaladık. Kızılay Bölge Kan Merkezlerini kurmak konusunda
istekli. Temmuz 2007’e kadar 6 tane bölge kan merkezini kuracağını
söyledi. Bunların AB standartlarında olacağını ve kaliteli plazma
toplama hedefinde olacaklarını da belirtiler. 250 bin kapasiteli
bir fabrika için en az bir buçuk milyon ünite kan
toplanmalıdır.
Ülke ihtiyacı tahmini rakamlara göre 3- 3,5 milyon ünitedir. Bu
kadar miktarda kan toplama ancak büyük bir organizasyonla yapılır.
Kızılay’ın geçmişte hataları oldu ama gönlümüzde yatan kuruluş. Alt
yapı, kadro konusuna da gerekirse Kızılay’a bu dönemde kadro
desteği sağlayabiliriz.