15 yıl içerisinde 3.600 günü dolduran bir işçinin ‘İSTİFA’ etse
bile Kıdem Tazminatı almaya hak kazandığını mutlaka bir yerden ya
okumuş ya da duymuşsunuzdur.
Bu hak, emeklilik için gerekli prim günü sayısı ve sigortalık
süresinin doldurulup, emeklilik yaşını beklemek için işten
ayrılanlara tanınan bir tazminat türü.
“Emeklilik Hakkı Tazminatı” ( Mülga, 1475 Sayılı İş Kanunu 14.
Madde)
-Sigortalılığı 08.09.1999 tarihinden önce başlayan ve 3.600 prim
ödeme gün sayısını dolduran, (09.09.1999 ile 30.04.2008 tarihleri
arasında işe girenlerde ise 25 yıl 4.500 gün)
-İşten ayrılmadan önce SGK İl Müdürlüğüne gidip “kıdem tazminatı
alabilir” yazısı ile birlikte çalışılan kuruma dilekçe ile
başvuran,
Çalışanların tamamı bu emeklilik hakkı tazminatını almaya hak
kazanır.
Hem de 3.600 günü tek bir işyerinde doldurmak da gerekmiyor.
Farklı işyerlerindeki çalışma sürelerinin toplamının 3.600 günü
bulması bu tazminatı alabilmek için yeterli.
DÜRÜSTLÜK İLKESİ VE HAKKIN KÖTÜYE KULLANIMI
Özelikle son yıllarda kanunun kendisine tanıdığı bu hakkı kötüye
kullanıp, çalıştığı işyerini zarara uğratarak işten ayrılanların
sayısında da epeyce bir artış var. 3.600 günü doldurduktan sonra
her sene işyeri değiştiren, her ayrılmış olduğu işyerinden de
istifa ettiği halde emeklilik hakkı tazminatı alan (5 yılda 3-4
defa farklı işverenden tazminat alan) kişiler bulunmakta.
Pek tabi ki her sigortalı istediği işyerinde çalışabilir. Bütün
işçilerin çalışma hakkı anayasa gereği teminat altında.
AMA…
İş bulduktan sonra 15 yıl 3.600 günle ikinci, hatta üçüncü sefer
bu tazminatı talep etmek isteyenlere; Yargıtay’ın “Dürüstlük ilkesi
ve hakkın kötüye kullanılması halinde tazminat kararının bozulması”
hakkındaki kararını hatırlatmak isterim.
Dava sonucun özetinde;
“Somut uyuşmazlıkta davacı işçi yasal koşullara sahip olmasına
rağmen, önce iş bulmuş ve sözleşme imzalamış, daha sonra ise iş
sözleşmesini yaş hariç emeklilik koşullarını taşıdığı gerekçesi ile
feshetmiştir. Davacı işçi Medeni Kanunu’nun 2. Maddesi ve 4857
sayılı İş Kanunu’nun 23. Maddesi düzenlemesi karşısında fesih
hakkını dürüstlük kuralına uygun kullanmamıştır. Davacının iş
akdini yeni bir iş bulup, iş sözleşmesi imzalaması üzerine sona
erdirdiği açıktır. Hakkın kötüye kullanımını hukuk korumamalıdır.
Bu nedenle davacının kıdem tazminatı isteğinin reddi yerine yazılı
gerekçe ile kabulü hatalıdır.” denilmektedir. (Yargıtay 9.HD. Esas
No:2013/11223 Karar No:2015/9012 Karar Tarihi: 04.03.2015)
Kararda, atıfta bulunulan Türk Medeni Kanunu’nun 2.Maddesinde
ise; “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken
dürüstlük kuralına uymak zorundadır. Bir hakkın kötüye kullanılması
hukuk düzeni korumaz.” hükmü yer almaktadır.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun fesih hakkını düzenleyen 435.
Maddesi’nde de “dürüstlük kuralı” açıkça belirtilmektedir.
Özetle; 15 Yıl 3.600 Günle Kıdem Tazminatı alabilirsiniz. Ama
talep etmeden önce bu konu ile ilgili Yargıtay kararını ve bu
konudaki diğer kanunları göz önünde bulundurmanız lehinize
olacaktır…
Not: Soru ve görüşleriniz için iletisim@ozkantastan.com adresime
mail atabilirsiniz.