15 Temmuz gecesi 'Alamadılar mı Erdoğan'ı?' sorusu
Abone olSİİRT'te 15 Temmuz darbe girişimi sırasında yaşananlara ilişkin 332 sanığı yargılandığı davada sanıklardan birinin diğerine WhatsApp'tan "Alamadılar mı Erdoğan'ı?' diye sorduğu ortaya çıktı.
Siirt'te, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki
darbe girişimi sırasında Valilik binasını abluka altına almaya
çalıştıkları iddia edilen, aralarında rütbeli eski askerlerin de
bulunduğu 89'u tutuklu 332 sanığın yargılandığı davanın görülmesine
devam edildi. 15 Temmuz gecesi sanıkların yaptıkları telefon
görüşmelerine yer verilen mütalaada, WhatsApp uygulaması üzerinden
telefonunda "Ablam" şeklinde kayıtlı kişiyle yazışan sanık Murat
Çağdaş'ın, "İyi abla bi sorun yok" ifadesine cevaben karşıdaki
kişinin, "Alamadılar mı Erdoğan'ı?" diye sorduğu ortaya çıktı.
Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesince, Siirt Üniversitesi Merkez
Yerleşkesi'ndeki konferans salonunda görülen duruşmaya, tutuklu
sanıklar geniş güvenlik önlemleri altında getirildi.
Eski Siirt 3. Komando Tugay Komutanı tuğgeneral Ahmet Şimşek, Tugay Komutan Yardımcısı albay Alican Erkiletlioğlu ve eski Eruh 2. Komando Tabur Komutanı yarbay İsmet Çehreli, tutuklu bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi aracılığıyla duruşmaya katıldı.
Duruşmada, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları ile Başbakanlık adına avukat Engin Birgül de hazır bulundu.
"ALAMADILAR MI ERDOĞAN'I?" MESAJI
Duruşmada, Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını
tamamladı.
15 Temmuz gecesi sanıkların yaptıkları telefon görüşmelerine yer
verilen mütalaada, WhatsApp uygulaması üzerinden telefonunda
"Ablam" şeklinde kayıtlı kişiyle yazışan sanık Murat Çağdaş'ın,
"İyi abla bi sorun yok" ifadesine cevaben karşıdaki kişinin,
"Alamadılar mı Erdoğan'ı?" diye sorduğu, sanığın "Yok abla"
yanıtının ardından karşıdakinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a
hakaretlerde bulunarak, "Huzursuz oldu, o yeter ona." yazdığının
tespit edildiği belirtildi.
SİİRT YANACAK BU GECE
Mütalaada, sanık Mehmet Kula'nın darbe girişimi sırasında yine
WhatsApp üzerinden mesajlaştığı "Meleğim" diye kayıtlı
kişiye "Evet aşkım haberleri izledin mi?" diye sorduğu,
"İzledim, Ankara'da darbe olmuş" cevabını alması üzerine, "O bizi
de etkiliyor. Siirt yanacak bu gece" cevabını verdiği ifade
edildi.
Kula'nın karşıdaki kişinin "Bırak bu mesleği" diye yazması üzerine, "Bir kez girdim bırakamam. Hayırlısı neyse o olsun. Valiyi almaya geldik. Bilmiyorum ben de Valiyi çağırmışlar gelmemiş. Biz almaya geldik. Yok daha çıkmadık. 3 gün buradayız belli olmaz." cevabını verdiği kaydedildi.
Cumhuriyet savcısı, 280 sanık hakkında açıkladığı mütalaasında, 257 sanığın "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını istedi. Savcı, 23 sanık hakkında ise üzerlerine atılı suçu işledikleri yönünde her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı kanaatine ulaşıldığından bu kişilerin beraatlarını talep etti.
Sanık avukatları, mütalaaya karşı savunma için süre talebinde bulundu.
ARA KARAR AÇIKLANDI
Cumhuriyet savcısının mütalaasının tamamlanmasının ardından mahkeme
heyeti, tutukluluğa ilişkin sanıklara söz hakkı verdi.
Daha sonra verilen aranın ardından mahkeme heyeti, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak için ek ifade veren sanık Baki Sindal'ın tahliyesine hükmetti. Bir sonraki duruşma 2 Nisan'da görülecek.
Önceki duruşmalarda tutuklu 52 sanık hakkında mütalaasını açıklayan Cumhuriyet savcısı, "mahrem sorumluları" Siirt Üniversitesinde öğretim üyesi olarak görev yaparken ihraç edilen tutuklu sanık Doç. Dr. Mehmet Akbulak ve eski öğretmen Oğuzhan Tezcan ile eski Siirt 3. Komando Tugay Komutanı tuğgeneral Ahmet Şimşek, yardımcısı albay Alican Erkiletlioğlu, eski İl Jandarma Komutan Vekili albay Necati Metin, eski Eruh 2. Komando Tabur Komutanı yarbay İsmet Çehreli, eski Siirt 3. Komando Tugay Komutanlığı Tabur Komutanı yarbay Coşkun Kargın, eski Harekat ve Eğitim Şube Müdürü yüzbaşı Serdar Hacısalihoğlu ve eski Lojistik Şube Müdürü yüzbaşı Erdem Barışık'ın da aralarında bulunduğu 51 sanığın "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle, bir sanığın ise "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılmasını istemişti.