15 Temmuz gazilerinden 'aylık' eylemi
Abone ol15 Temmuz gazileri, söz verilen aylıklarının bağlanmaması sebebiyle bir eylem başlattı. TBMM önünde yapılan eylemde gaziler, “Gazilerimizin hak ettikleri aylıkları bağlanana kadar süresiz bütün bakanlıkların önünde, Meclis’in önünde, Ulus'ta, AK Parti Genel Merkezi önünde ve bütün partilerin önünde her gün eylemlerimize devam edeceğiz. Gazilerimizin gazi aylıkları bağlana kadar bütün partilerin ve bakanlıkların önünde oturma eylemi yapacağız” açıklamasını yaptı.
Ülkemizin 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminin ardından
kahramanca mücadele eden gaziler, hakları olan aylıkların henüz
bağlanmamasına karşı bir araya gelerek eylem başlattı. 15 Temmuz
gazileri, devletin kendilerine verdiği sözleri yerine getirmemesine
tepki göstermek amacıyla bir araya geldi.
Eyleme katılan gaziler, 15 Temmuz'da ülkenin birliği, beraberliği ve demokrasisi için canlarını ortaya koyduklarını hatırlatarak, devletten hak ettikleri aylıkların gecikmesine tepki gösterdi. Yaşadıkları zorlu süreçte verdikleri mücadele sonrasında, hükümetin kendilerine vaat ettiği aylıkların bir türlü ödenmemesi, gaziler arasında büyük bir hayal kırıklığına neden oldu.
Eylemi düzenleyen gaziler, “Gazilerimizin hak ettikleri aylıkları bağlanana kadar süresiz bütün bakanlıkların önünde, Meclis’in önünde, Ulus'ta, AK Parti Genel Merkezi önünde ve bütün partilerin önünde her gün eylemlerimize devam edeceğiz. Gazilerimizin gazi aylıkları bağlana kadar bütün partilerin ve bakanlıkların önünde oturma eylemi yapacağız” açıklamasını yaptı.
Eylemi düzenleyen grup,
ayrıca TBMM'ye dilekçe yazdı. Dilekçeleri şu
şekilde:
KANUN DEĞİŞİKLİĞİ ÖZET BİLGİ NOTU
Anayasamızın 61.maddesi şöyledir: “Devlet harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malül ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar.”
15 Temmuz gazilerinin Anayasa ile garanti altına alınan haklarının aradan 7 yıl geçmesine rağmen hâlâ tam olarak sağlanamaması idarenin yavaşlığıyla açıklanamayacak kadar müphem görünmektedir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 7082 nolu kanunda kendisine yüklenen görevi 7 yıldır yerine getirmemiştir. 7082 nolu kanunla gazi ünvanı almamıza rağmen devletin maaş vermediği gaziler de 15 Temmuz Gazileri’dir.
15 Temmuz gazilerinin maaşsız gazi olmaları maalesef izah edilemeyecek bir ayıptır. Bu ayıbın, bu çelişkinin artık giderilmesi gerekmektedir. Gazilerin daha fazla üvey evlat muamelesi görmeye tahammülü kalmamıştır.
7082 nolu kanunun 17. Maddesine ve 6749 Sayılı Kanunun Vazife malulü aylığı bağlanması ve diğer haklar başlıklı kısmına ek bir değişiklik hükmü konularak ve bu haktan yararlanmamız mümkündür ve şarttır.
TEKLİFİMİZ:
7082 NOLU KANUN
17.Madde (3) fıkra değişik hali
“Ek tazminat hakkı dahil bütün haklardan ve ilgili mevzuatında sağlanan diğer haklardan aynı şekilde yararlandırılır. Bu hakların kullandırılmasında en düşük maluliyet derecesi esas kabul edilir ve aylık maaş bağlanır. Bu maaş er maaşından daha az olamaz. “
6749 NOLU KANUN
7.Madde 1.fıkra: “malul olan sivillere” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve 7082 sayılı Kanunun 14’üncü maddesi uyarınca gazilik ünvanı verilenlere” şeklinde değiştirilmesi.
Bu değişikliklerin daha fazla gecikmeden 15 Temmuz şanlı direnişinin 7.yılında yapılarak biz gazilere bir hakkın teslimi Gazi Meclisimizi oluşturan milletvekillerimizin de namusu olacaktır.
Saygılarımızla arz ederiz.
15 TEMMUZ GAZİLERİNİN HAKLARININ SAĞLANMASI İÇİN
GEREKLİ KANUN DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFİMİZ
Anayasamızın 61.maddesi şöyledir: Devlet harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malül ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar.
15 Temmuz 2016 gecesi darbe teşebbüsüne karşı Cumhurbaşkanımız ve Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından “Seferberlik” çağrısı yapılmıştır. Bir gece içerisinde 2700 gazi ve 251 şehit verilen başka bir olay Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarihinde meydana gelmemiştir.
15 Temmuz 2016 tarihinde yaşananların Türk tarihindeki eşsizliği ve biricikliği tarihteki yerini şimdiden almıştır. O gece canını ortaya koyarak aziz vatanımızın ve devletimizin korunması için terör örgütü ile mücadele edip kanı dökülenlere ‘Gazi’ ünvanı, hayatını kaybeden kardeşlerimize de ‘Şehit’ ünvanı verilmiş ve bu kardeşlerimiz tarihin şanlı sayfaları arasında yerini almıştır. Devletimiz de şehitlerimizin aziz hatırası ve gazilerimizin can siperane gayretlerini unutmayarak ilgili kurum ve kuruluşları harekete geçirmiştir
Devlet kurumlarının şehit ve gazi hakları konusunda koordine olmasının yanı sıra 15 Temmuz Gazi ve Şehit yakınları olarak bizler de meydana gelmiş bulunan sosyal ve hukuki problemlere çözüm bulmak ve haklarımızı kendi zaviyemizden görüp eksiklikleri gidermek için çalışmalara başlamış bulunuyoruz.
NİÇİN 3713 DEĞİL DE 7082 NOLU KANUN VE KİMLİK KARTLARINDAKİ DEĞİŞİM NE ANLAMA GELİYOR
Yaptığımız çalışmalarda ve görüşmelerde gördükki konuyla ilgili mevzuatın çok çeşitli ve karmaşık olduğu aşikârdır. Örneğin Bakanlık tarafından verilen gazi kimlik kartlarında ilkin “675 sayılı KHK “ yazarken bu ibare daha sonra “3713.” şekline dönüşmüş daha sonra da 15 Temmuz darbe teşebbüsünde yaralananlar için 7082 nolu kanun haline gelmiştir. Bahse konu olan 7082 nolu kanun 675 sayılı olağanüstü hal kapsamında bazı tedbirler alınması hakkında kanun hükmündeki kararnamenin muhtevasının daha sonra 19 maddelik bir kanuna dönüşmesiyle oluşmuştur.
7082 nolu kanunun 14. maddesi sadece biz 15 Temmuz Gazilerini ilgilendirmektedir. Bu kanun maddesi ile de kararname hükmünde Gazi olmaktan çıkarak, kanun hükmünde Gazi olmaya terfi etmiş bulunuyoruz
7082 NOLU KANUN
MADDE 14- (1) 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemi ile bu eylemin devamı niteliğindeki eylemler sebebiyle malul olan kamu görevlileri ve siviller ile bu eylemlerin devamı niteliğindeki eylemlerin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinin sağlanmasında yardımcı ve faydalı oldukları sırada yaralanan kamu görevlileri ve sivillere, yaralanma derecesine bakılmaksızın gazilik unvanı verilir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından belirlenir.
Kanun koyucu “gazilik ünvanı” kazananların haklarının uygulanması sorumluluğunu Bakanlığa vermektedir. Bu usul ve esaslar şu ana kadar bir çok değişik kanun, kararname, yönetmelik, genelgeye yapılan atıflarla hayata geçirilmektedir. Bütün bu atıfların ve referansların bir an önce 7082 sayılı kanun şemsiyesinde toplanıp, müstakil bir kanun olarak dercedilmesi arzumuzdur. Her kurumda hakkımızda değişik ibareler, yasa maddeleri ile karşılaşmaktayız. Eşitlik ve adalete uygun olarak özlük haklarımızın tamamının verildiği ve güvence altına alındığı müstakil bir kanun gerekmekte ya da 7082 nolu kanunun 14. Maddesi fıkralarıyla beraber yeniden düzenlenmelidir.
15 Temmuz Şehit yakınlarımız 3713 nolu kanun kapsamında tüm haklardan yararlandırılırken 15 Temmuz Gazilerimizin bu kanunun bazı maddelerinden yararlandırılmaması enteresandır. Şehit olamayışımız bizim elimizde olan bir eksiklik midir? Bizim bilemediğimiz bir suçumuz mu ima edilmektedir?
MAAŞ, EK TAZMİNAT, BAKMAKLA YÜKÜMLÜ BULUNULAN KİŞİLER
Dünyanın hiçbir yerinde “maaşsız Gazi” gibi ne bir uygulama ne de tanım vardır.
Maaş dahil tüm ÖZLÜK haklarından 3713 sayılı kanuna atıfla 7082 sayılı kanun kapsamında gazilerimizin yararlandırılmasını istemekteyiz.
Gazilerimiz arasında takriben 300 kadarının maddi/manevi problemleri had safhadadır.
Ayrıca malül olan gazilerimizin rahatsızlıklarına ek olarak zamanla yeni problemleri ortaya çıkabilmektedir. Ameliyat tekrarları onu, onbeşi geçen gazilerimiz bulunmaktadır. Bu nedenle bu durumdaki gazilerimiz başta olmak üzere aldıkları tazminatlara ek olarak yeni tazminat alabilme haklarının da sağlanması gerekmektedir.
15 Temmuz gazilerimizin ölümü halinde diğer gazilerimize sağlandığı gibi ölüm aylığının da bağlanması zaruridir.
Kıbrıs Barış harekatına katılan tüm askerlerin geri hizmetlerde dahi olsa maaşa layık görülmesi devletimizin alkışlanacak bir kararı iken 15 Temmuz gazilerinin maaşsız gazi olmaları izah edilemeyecek bir garabettir. Bu ayıbın, bu çelişkinin artık serinkanlılıkla düşünülerek giderilmesi gerekmektedir. 7082 nolu kanunun 17. Maddesine ek bir değişiklik hükmü konularak bu haktan yararlanmamız mümkündür.
7082 sayılı kanun Madde 17- …
(4) 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(3) Birinci fıkra kapsamında tazminat hakkından yararlandırılanlar, 3713 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi kapsamında aylık bağlama şartı oluşan sivillere 3713 sayılı Kanunla sağlanan tazminat, aylık .bağlama hakları ve 22/7/2016 tarihli ve 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin 7 nci maddesinin ikinci fıkrasındaki ek tazminat hakkı dışında kalan haklardan ve ilgili mevzuatında sağlanan diğer haklardan aynı şekilde yararlandırılır. Bu hakların kullandırılmasında aylık bağlama şartı aranmaksızın en düşük malûliyet derecesi esas alınır.”
3713 sayılı kanun Madde 21 …
- j) (Ek: 4/7/2012-6353/75 md.)Terör eyleminin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılmasıveya bertaraf edilmesinin sağlanmasında yardımcı ve faydalı olanlar bu faaliyetlerinden dolayı hayatını kaybettikleri, yaralandıkları veya engelli hâle geldikleri; ilgili valinin teklifi üzerine Nakdi Tazminat Komisyonu tarafından karara bağlanan sivillerden Sosyal Güvenlik Kurumunca ilgili mevzuatına göre malullük aylığı bağlanması koşullarının oluştuğu tespit olunanların kendileri, 2330 sayılı Kanuna göre aylık bağlanması hakkından ve bu fıkranın (c), (d) ve (g) bentlerindeki haklardan, bunların eş, ana ve babaları ile bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamına giren çocukları da bu fıkranın (d) bendinde düzenlenen haklardan yararlandırılı Yukarıda sayılanlardan aynı sebeplerle hayatını kaybedenlerin veya bu fıkra kapsamında malul olması sebebiyle aylık almakta iken hayatını kaybedenlerin dul aylığına müstehak eşi, ana ve babaları ile yetim aylığına müstehak çocukları 2330 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık bağlanması hakkından ve bu fıkranın (c) ve (d) bendindeki haklardan yararlandırılır. (1)(2)
Ek Madde 3- (Ek: 2/1/2017-KHK-684/1 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7074/1 md.)
21 inci maddenin birinci fıkrasının (a), (h), (i) ve (j) bentleri kapsamında terör eylemi nedeniyle yaralanmış olup ilgili mevzuatına göre malul sayılmamaları nedeniyle aylık bağlanamayanlardan, talepleri üzerine 13/7/1953 tarihli ve 4/1053 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Vazife Malullüklerinin Nevileri ile Dereceleri Hakkında Nizamname hükümlerine göre derece tespiti yapılanlara, bu dereceleri esas alınarak aşağıda yazılı gösterge rakamlarının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda, nakdi tazminat karar tarihini takip eden aybaşından başlamak üzere aylık bağlanır.
Dereceler Göstergeler
1 22.382
2 20.821
3 19.259
4 17.698
5 16.136
6 14.616
Bu madde uyarınca aylık bağlananlar hakkında 5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi hükümleri uygulanır. Bu aylıklar, vefatları halinde, anne ve baba için herhangi bir şart aranmaksızın, 5510 sayılı Kanunun 34 üncü maddesi esas alınarak hak sahiplerine ölüm aylığı olarak intikal ettirilir. Bu şekilde aylığa hak kazanılmasından önce geçen her türlü sigortalılık ve prim ödeme süreleri, iştirakçilik ve fiili hizmet süreleri ile bunların itibari ve fiili hizmet süresi zammı olarak değerlendirilen süreleri; aylığa hak kazanılmasından sonra geçen sigortalılık ve çalışma sürelerinin tabi olacağı sigortalılık haliyle birleştirilmez ve sonradan geçen sigortalılık veya çalışma süreleri yaşlılık/emekli, malullük ya da ölüm/dul veya yetim aylığı bağlanmasında veya toptan ödeme yapılmasında ilgili mevzuatına göre ayrı bir çalışma veya sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Bu şekilde aylık bağlananlardan, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlara, ikramiyeye esas hizmet süreleri için ayrıca emekli ikramiyesi ödenir. Ayrıca, aylık bağlandıktan sonraki çalışmaları için 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümleri uygulanmaz.
TEKLİFİMİZ 1:
17.Madde (3) fıkra değişik hali
(Ek tazminat hakkı dahil bütün haklardan ve ilgili mevzuatında sağlanan diğer haklardan aynı şekilde yararlandırılır. Bu hakların kullandırılmasında en düşük maluliyet derecesi esas kabul edilir ve aylık maaş bağlanır. Bu maaş er maaşından daha az olamaz.)
6749 Sayılı Kanun
Vazife malulü aylığı bağlanması ve diğer haklar
MADDE 7- (1) 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemi ile bu eylemin devamı niteliğindeki eylemler sebebiyle hayatını kaybeden veya malul olan sivillere 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi kapsamında bağlanacak aylıklarının hesabında aynı fıkranın (h) bendi hükümleri esas alınır ve kendileri ile hak sahipleri, söz konusu (h) bendi kapsamında bulunanlara ilgili mevzuatında sağlanan diğer haklardan aynı şekilde yararlandırılır. Ancak, dul ve yetimlerine bağlanacak aylığın toplam tutarı, malulün ya da ölenin kendisine bağlanacak aylıktan az olamaz. Ayrıca, bunlar hakkında 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun nakdi tazminat hükümleri uygulanır. Bunların aylık başlangıç tarihine kadar olan genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığı sebebiyle tahakkuk eden prim ve prime ilişkin her türlü borçları Sosyal Güvenlik Kurumunca terkin edilir.
(…)
(3) Birinci fıkra kapsamına giren eylemler sebebiyle hayatını kaybeden, malul olan veya yaralanan kamu görevlileri ve siviller ile bunların hak sahipleri veya kanuni mirasçılarına, bu madde veya ilgili mevzuatı uyarınca ödenen gelir, aylık, emekli ikramiyesi, nakdi tazminat ve ek tazminatlar haczedilemez.
TEKLİFİMİZ 2:
7.Madde 1.fıkra: “malul olan sivillere” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve 7082 sayılı Kanunun 14’üncü maddesi uyarınca gazilik ünvanı verilenlere” şeklinde değiştirilmesi.
2330 sayılı NAKDİ TAZMİNAT VE AYLIK BAĞLANMASI
HAKKINDA KANUN
- f) (Ek: 7/6/1990 - 3658/1 md.)İç güvenlik ve asayişin korunmasında veya kaçakçılığın men, takip ve tahkiki ile ilgili olarak güvenlik kuvvetlerine kendiliklerinden yardımcı olmuş ve faydalı oldukları yetkililerce tevsik edilmiş şahısları;
ı) (Ek: 7/6/1990 - 3658/1 md.) Yukarıdaki bentlerde sayılanların yaptıkları görevler veya yardımlar sebebiyle saldırıya maruz kalan eş, füru, ana, baba ve kardeşlerini; (2)
kapsar.
Nakdi tazminat
Madde 3 – Bu kanun kapsamına girenlerden;
- a) (Değişik: 1/4/1998 - 4356/1 Md.)Ölenlerin kanuni mirasçılarına, en yüksek Devlet Memuru brüt aylığının (Ek gösterge dahil) 100 katı tutarında,
- b)(Değişik: 1/4/1998 - 4356/1 md.)Yaşamak için gerekli hareketleri yapmaktan aciz ve hayatını başkasının yardım ve desteği ile sürdürebilecek şekilde malül olanlara 200 katı, diğer engelli hâle gelenlere (a) bendinde belirtilen tutarın % 25'inden % 75'ine kadar, yaralananlara ise % 20'sini geçmemek üzere engellilik ve yaralanma derecesine göre, (1)
Nakdi tazminat ödenir.
Bu nakdi tazminatın tespitine esas tutulacak aylık; tazminat verilmesine dair karar tarihindeki en yüksek Devlet memuru aylığının (Ek gösterge dahil) brüt tutarıdır.
- c) (a) bendi esaslarına göre tespit edilen nakdi tazminatın kanuni mirasçılara intikalinde; ölenin eş ve füruu veya yalnızca füruu ile içtima eden ve ölüm tarihinde sağ olan ana ve babasının her birine ayrı ayrı olmak üzere % 15 tutarındaki kısmı verildikten sonra kalanı içtima eden diğer mirasçılara ödenir. Diğer hallerde miras hükümleri uygulanır. Ancak ana veya babaya verilen tazminat çocukların her birine ödenen tazminattan fazla olamaz.
Nakdi tazminat ve aylığın etkisi
Madde 6 – Bu Kanun hükümlerine göre ödenecek nakdi tazminat ile bağlanacak emekli aylığı uğranılan maddi ve manevi zararların karşılığıdır.
Yargı mercilerinde maddi ve manevi zararlar karşılığı olarak kurumların ödemekle yükümlü tutulacakları tazminatın hesabında bu kanun hükümlerine göre ödenen nakdi tazminat ile bağlanmış bulunan aylıklar gözönünde tutulur.
Madde 6 da belirtildiği gibi kanun koyucu maddi ve manevi zararların karşılığı olarak tazminat ödenir demektedir.
Burada dikkat edilmesi gereken husus hassaten manevi tazminat boyutudur. Lakin kanun koyucu bu hususiyete bile dikkat ederken gazilerin Anayasa ile garanti altına alınan haklarının aradan 5 yıl geçmesine rağman hâlâ tam olarak sağlanamaması idarenin yavaşlığıyla açıklanamayacak kadar müphem görünmektedir.
Yukarda sıraladığımız taleplerin gaziler yararına gerçekleşmesi için acilen kanun değişiklikleri gerekmektedir. Bu değişikliklerin daha fazla gecikmeden 15 Temmuz şanlı direnişinin 7.yılında yapılarak biz gazilere bu hakkın teslimi, Gazi Meclisimizi oluşturan milletvekillerimizin de namusu olacaktır.
Saygılarımızla arz ederiz.
Not: Bu metin 397, 15 Temmuz gazisinin imzasıyla TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanlığına 21.06.2021 yılı tarihinde teslim edilmiştir