15 Temmuz anket sonuçları siyasi hayatının sonu!
Abone olA&G Araştırma Şirketi'nin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası liderlerin oy durumlarına ilişkin yaptığı anket sonuçları HDP'yi şoke edecek. 15 Temmuz sonrası
A&G Araştırma'nın 15 Temmuz darbe girişimi sonrası
liderlerin oy oranlarına ilişkin yaptığı anketin sonuçlarına Adil
Gür, Milliyet gazetesi yazarı Tunca Bengin'e anlattı.
Tunca Bengin'in bugünkü köşesinden yazdığı anket sonuçlarına göre, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın beğenisi ve oy oranı çok arttı.
Anket sonuçlarının ortaya koyduğu bir diğer çarpıcı detay ise HDP ve HDP lideri Selahattin Demirtaş'la ilgili. Anket sonuçlarına göre, 15 Temmuz sonrası tüm liderlerin beğenisi artarken, Demirtaş'a ve HDP'ye olan sempati ciddi oranda düşmüş durumda.
İşte Adil Gür'ün aktardıklarına göre liderler anketinin sonuçları...
"...
15 Temmuz’dan sonra Cumhurbaşkanı’nın beğenisi ve oyu çok arttı. AKP’nin oyunun üzerinde. Binali Yıldırım zor bir dönemde başbakan oldu, süreci çok iyi yönetti, duruşu, kişisel üslubuyla kamuoyunun güvenini, sempatisini kazandı. Kemal Kılıçdaroğlu’nu beğenenler, sempati duyanlar eskiye oranla çok fazla. Devlet Bahçeli’nin kongre taleplerinin olduğu döneme göre beğenisi ve oyu arttı.
Yani Selahattin Demirtaş ve HDP dışında tüm siyasi partilere ve liderlere sempati geçmişe göre çok fazla. Ama buna rağmen bugün bir seçim olsa oyları, tercihleri ne kadar etkiler tespit etmek çok kolay değil. Çünkü Türkiye çok olağanüstü bir dönemden geçiyor. Böyle bir zamanda ‘bugün seçim olsa kime oy verirsiniz’ sorusuna verilen cevaplara yüzde yüz güvenilir diye bakmak çok doğru değil. Çünkü insanlar bu tip sorulara bir takım kaygılarla cevap veriyorlar belki.
Ancak şu kesin; HDP dışında her siyasi parti oy verilebilir hale geldi. Örneğin 15 Temmuz’dan önce ‘ağzıyla kuş tutsa asla oy vermem dediğiniz bir parti var mı?’ diye sorduğumuzda CHP’lilerin yüzde 80-85’i AKP’ye, AKP’lilerin yüzde 70-75’i de CHP’ye ağzıyla kuş tutsa oy vermem diyordu. 15 Temmuz’dan sonra bu oranlar neredeyse yarı yarıya düştü. Yani oy geçişkenliği, polarizasyon çok kolaylaştı. Bunun siyasi partiler için avantajları da var, riskleri de. O nedenle siyasi parti liderlerinin önünde hem kolay hem zor bir süreç var. Doğru politikalar üretebilirlerse halkta destek bulabilirlerse bu işten kazançlı çıkabilirler..."