15 soruda Gladio nedir ne değildir?
Abone olKozmik odadan Gladio mu çıkacak? Yeşil Gladio nedir? Gladio hala Türkiye'de cinayet işliyor mu? İşte bu soruların cevabı
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast iddiasıyla ilgili
günlerdir Genelkurmay “Kozmik Oda”da aramalar yapılıyor.
Kimilerine göre “Kozmik Oda”dan Türkiye’yi bir dönem kana bulayan Gladio’nun belgeleri çıkacak!
Soner Yalçın "Anlaşılan o ki Gladio’nun ne olduğunu hala bilmiyoruz. Gladio’yu anlama kılavuzunu yazmak şart oldu." demiş ve 10 soruda Gladio nedir, ne değildir anlatmış!
1) Gladio ilk nerede ne zaman hangi amaçla kuruldu
Gladio, II. Dünya Savaşı’nda doğdu.
İngilizler düşman
altındaki topraklarda direniş hareketleri örgütlemek için 1940
yılında “Özel Harekatlar İdaresi” (SOE) adlı gizli bir ordu kurdu.
Savaş sırasında SOE işgal altındaki direnişçilere silah yardımında
bulundu.
2) Savaş bitince Gladio kaldırıldı mı?
İngiltere ve ABD, gizli orduları bu kez Batı Avrupa’daki komünist
hareketlere karşı kullanma kararı aldı. İş bölümü
yaptılar; Fransa, Belçika, Hollanda, Portekiz ve Norveç’teki
operasyonlardan İngiltere sorumluydu. Amerikalılar ise Finlandiya,
İsveç ve Türkiye’nin dahil olduğu diğer ülkelerden sorumluydu.
Gizli Ordular askerler ve aşırı sağcılardan meydana getirildi.
İçlerinde ılımlı muhafazakarlara da rastlanıyordu. Solcu yoktu.
3) Gladio komünistlere karşı ilk nerede ne zaman
kullanıldı?
1944’te Yunanistan’da gerçekleştirdi. İngiltere’yi
protesto eden Komünistlerin üzerine LOK adlı gizli ordu
mensuplarınca ateş açıldı. 25 solcu öldü.
4) NATO bu işe nasıl dahil oldu?
Gizli orduların bir çatı altında birleştirilmesi 1949’da NATO’nun
kuruluşuyla gerçekleşti. NATO’daki gizli orduların adı “Stay
Behind” idi. NATO’da gizli orduları “Müttefik Gizli Komite” (ACC)
koordine etti. NATO üyesi olmayan bazı ülkelerin gizli orduları
buraya bağlıydı.
Bu gizli/gölge ordu 1990’dan itibaren İtalya’da ortaya
çıkarılan “Gladio” adıyla bilinir oldu.
5) Türkiye’de Gladio kuruldu mu?
Türkiye 1952 yılında NATO’ya girdi. Bir
yıl sonra Seferberlik Tetkik Kurulu kuruldu. Finansmanı,
teçhizatı ABD’den geldi. Binası Amerikan Askeri Yardım Heyeti
(JUSMATT)'ın içindeydi. Bu kurum ve daha sonraki adıyla Özel Harp
Dairesi ilk kez 1970’lerde tartışma konusu oldu. 12 Mart’ta
işkence gören devrimciler kontrgerillanın gladyo ile olan
ilişkisini deşifre ettiler. Askerler, ÖHD'nin ülke
işgalinde kullanılacağını; terör eylemlerine karışmadığını
söylediler hep.
Tartışmalar Gladio’nun İtalya’da ortaya çıkışıyla 1990’larda
yeniden alevlendi.
6) Gladio darbe tezgahladı mı?
Gladio komünist-sol partilerin iktidar olmaması için her yola
başvurdu. Ancak hedefin sadece solcular olmadığını da
eklemek gerekir. Zamanla düşman tanımını değiştirdi;
“demokrasiyi” tehlikeye düşürecek herkes hedef
yapıldı. Bu amaçla devlet terörü de yaptı, darbeler
de.
İlk askeri darbesini 1961’de Fransa’da gerçekleştirmek
istedi. Fransa gizli ordusu/Gladio CIA ile birlikte,
General De Gaulle karşı darbe girişiminde bulundu. Darbe girişimi
başarısız oldu. De Gaulle gizli ordularıyla birlikte NATO’yu Fransa
topraklarından kovdu.
7) 27 Mayıs 1960 müdahalesi Gladio’nun eseri
miydi?
Her askeri darbeyi Gladio ile ilişkilendirmek
doğru değildir.
Gerek 27 Mayıs 1960, gerekse 1974’deki Portekiz Nisan
Devrimi’nin gizli ordular/Gladio ile ilgisi yoktur.
Diğer yandan gizli ordular, 1966’da Portekiz, 1967’de Yunanistan,
1971 ve 1980’de Türkiye’de yapılan askeri darbelerde rol aldılar.
1981 İspanya darbesi gibi bazılarında ise başarısız oldular.
8) Arınç suikast iddiasıyla gündeme gelen Aldo Moro olayı
nedir?
Aldo Moro İtalya’da başbakanlık yapmış,
Hıristiyan demokratların (DCI) lideriydi.
1972 seçimlerinde DCI yüzde 39; Komünist PCI ile Sosyalist PSI ise
toplam yüzde 37 oy aldı. A.Moro ve Cumhurbaşkanı G. Leone,
solcularla koalisyon kurma izni için ABD’ye gittiler.
Dışişleri Bakanı H. Kissinger’in sert tepkisiyle karşılaştılar.
Bir sonra ki seçimde Komünist PCI tek başına yüzde 34.4’lük bir oy
alarak birinci parti oldu. A. Moro bu kez kararını ABD’den
bağımsız olarak verdi; koalisyona katılacaktı.
“Tarihi
Uzlaşma” (Compromesso Strorico) anlaşmasının imza atılacağı 16 mart
1978 günü kaçırıldı. 55 gün sonra cesedi bulundu. Suç solcu Kızıl
Tugaylar Örgütünün üzerine atıldı.
9) Aldo Moro cinayeti bugün çözüldü mü?
Cinayeti Gladio’nun işlediği konusunda herkes hemfikir.
1995’te bu cinayeti araştıran meclis komisyonu CIA’dan bilgi edinme
yasası gereği bazı belgeler istedi. Şöyle bir açıklama aldı: “CIA,
talebinizle ilgili kayıtların varlığını ya da yokluğunu teyit ya da
inkar edememektedir.”
10) Peki İtalya’da Gladio açığa çıkarılmadı
mı?
Bu koca bir yalandır.
İşin aslı şudur: 31 mayıs
1972’de Peteano Köyü’ndeki bir patlamada
polis gücü Carabinier’in üç elemanı öldü. Suç Kızıl Tugaylar’a
atıldı.
Aradan 12 yıl geçti. İtalyan Hakimi F. Casson dosyayı
yeniden açtı ve hayretler içinde kaldı. Olay yerinde hiçbir polis
araştırması yapılmamış; olay soruşturulmamış ve dosya
kapatılmıştı. Bomba düzeneğinin Kızıl Tugaylar tarafından
yapıldığı şeklindeki raporu İtalyan ırkçı Ordine Nuovo Örgütü’ne
mensup M. Morin hazırlamıştı! Halbuki bomba NATO
envanterinde bulunan C-4 patlayıcıyla yapılmıştı.
Hakim
Casson araştırmalarının sonucunda NATO’ya bağlı Gladio’nun yer altı
cephaneliklerinden birini de ortaya çıkardı. Ardından
İtalyan ırkçı örgütü ile İtalyan Askeri Gizli Servisi’nin (SID)
bağlantılarını buldu. Peteano’daki patlamayı
gerçekleştiren örgüt üyesi V. Vinciguerra tutukladı.
Şunu da eklemeliyim; 1974’de de Hakim G. Tamburino İtalyan
sağcılarıyla gizli askeri servisin ilişkilerini soruşturmuş, hatta
SID Başkanı General V. Miceli’yi devletin yapısını ve yönetim
biçimini illegal eylemlerle değiştirmek iddiasıyla tutuklamıştı.
General Micelli mahkemede “tüm yaptıklarımı bana NATO ve
ABD emretti” demişti. Ama dava bu kadarla sınırlı
kalmıştı.
Bu olaydan 16 yıl sonra Hakim Casson, Gladio’nun üzerine korkusuzca
gitti. Hatta İtalyan Başbakanı G. Andreotti’nin Ağustos
1990’da Gladio’nun varlığını açıklaması işini
kolaylaştıracağını sandı. Ancak İtalya devleti, Gladio’yu
“devlet sırrı” kapsamına soktu. Sadece eylemi yapanlar
cezalandırılacaktı.
11) Terör eylemlerine katılan yüzlerce kişi yargılanmadı
mı?
Türkiye’de öyle sanılıyor! Aslında davalar
birbirine karıştırılıyor. Üç dava var; Gladio, P-2 ve Temiz
Eller Operasyonu.
Birini F. Casson, diğerini M. Sindona
ve ötekisini G. Colombo soruşturdu.
Temiz Eller Operasyonu, çok ünlü isimlerin yargılandığı bir
davaydı. Operasyon 1992 kışında Milanolu bir temizlik şirketinin
verdiği rüşvetin araştırılmasıyla başladı. Basit gibi
görünen olaylar dizini bir anda tüm İtalya’yı saran rüşvet ağını
ortaya çıkardı. 5 binden fazla soruşturma, 3 bini aşkın
dava açıldı, bini aşkın insan hüküm giydi.
Diğer soruşturma konusu P-2 ise, masonlara
yönelikti.
1980 başında ele geçirilen “Propaganda 2”
belgesine göre stratejinin adı: “Piano di rinascita democratica”
yani demokrasinin yeniden doğuş planıydı.
Bu plan uyarınca,“gerilim stratejisi” hedeflenmiş; sinmiş, pusmuş,
yıldırılmış, edilgen bir “korku toplumu” yaratmak istenmişti. Bu
amaca ulaşmak adına her türlü dezenformasyon ve provokasyonu
kullanmak mübahtı. Bunun için öncelikle medyanın (hem sahipliği,
hem çalışanları anlamında) ele geçirilmesi gerekiyordu. Ayrıca;
yargı bağımsızlığının yok edilmesi; sendikaların
etkisizleştirilmesi; başkanlık sistemine geçiş planlanıyordu.
Dava açıldı ama sonuç alınamadı. 950 kişilik listeden
sadece üç kişi 12 yıl ev hapsi cezası aldı. Sonra ne mi
oldu? P-2’nin “1816” No’lu üyesi Silvio Berlusconi Başbakan
oldu!
Neyse, biz P-2’den 10 yıl sonra ortaya çıkarılan ve konumuz olan
Gladio’ya dönelim.
12) Gladio diğer Avrupa ülkelerinde açığa çıktı
mı?
Sadece İtalya, Belçika ve İsviçre’de, gizli
orduların/Gladio’nun araştırılması için meclis komisyonları
kuruldu. Ancak bilgilerin çoğu “devlet sırrı” kapsamına
alındı.
ABD: Baba Bush 1990’larda Körfez Savaşı’yla uğraştığını
açıklayarak Gladio konusuna girmedi. ABD medyası da konuyu pek
araştırmadı. Washıngton Post’a göre, Gladio sadece bir İtalyan
operasyonuydu ve Amerika ile ilgisi yoktu! İngiltere: Gladio’nun
arkasında CIA ve MI6 olduğu artık sır değil. Buna rağmen J. Major,
“korkarım güvenlik meselelerimizi tartışmayacağız” diyerek olayı
kapattı. Meclis de zaten ilgisizdi.
Fransa: J.Chirac konuya hiç ilgi göstermedi. Zaten kendisinin
1975’de Fransa gizli ordunun (SAC) başkanı olduğu yazıldı. Meclis
araştırması yapılmadı.
İspanya: F. Gonzales önce gizli ordularla ilgili
gerçeklerin açığa çıkarılmasını istedi. Bir hafta sonra Savunma
Bakanı N. Sera, İspanya’da Gladio’nun olmadığını açıkladı. Bırakın
yargılamayı meclis araştırması bile yapılmadı.
Portekiz: Savunma Bakanı F. Nogueira Portekiz’de herhangi bir
Gladio örgütlenmesi olmadığı söyledi. Meclis araştırması bile
yapılmadı.
Hollanda: Savunma Bakanı R.T. Beek önce ülkenin istihbarat
biriminden brifing aldı. Sonra gizli oturumda meclise bilgi verdi.
Ardından Gladio’nun gölge şebekesi I&0 kapatıldığı açıklandı.
Sadece iki kişi tutuklandı. Meclis araştırmasına gerek
duyulmadı.
Lüksemburg: Yeşiller Partisi konuyu meclise
getirdi. Ancak araştırma önergesi reddedildi.
Almanya: Yeşiller ve Sosyal Demokratların
çabalarına rağmen olay soruşturulmadı. Başbakan H. Kohl önce tüm
iddiaları yalanladı. 2 aralık 1990 seçimlerini kazanınca, bu kez
gizli orduların 1990 yazından beri dağıtıldığını, silah zulalarının
kapatıldığını açıkladı.Alman meclisi araştırma yapmaya gerek
duymadı.
Yunanistan: Gizli ordunun 1955’te kurulduğunu
ancak 1988’de kapatıldığı açıklandı. Soruşturma yürütülmesi talebi
her ortaya çıktığında, iktidarda hangi parti olursa olsun buna
gerek olmadığını belirtti.
NATO: Gladio’yu NATO çatısı altında SHAPE’nin organize ettiği artık
biliniyor. Ancak NATO herkesin Noel tatiline girdiği 1990 yılının
23 Aralık günü, olayı sessiz sedasız “devlet sırrı” kapsamına
sokuverdi. İtalya’daki meclis araştırmasında danışmanlık yapan
tarihçi A. Giannuli, Gladio belgelerinin nerede olduğu şöyle
açıkladı. “Bugünkü asıl sorun NATO arşivlerine ulaşabilme
sorunudur.”
AB: Avrupa Parlamentosu, hiçbir yere varamayan bir dizi kınama
kararı çıkarttı. Bu pasif tavrı bugün hala kınanmaktadır.
13) “Kozmik Oda” araması Gladio’nun varlığını kanıtlamak
için mi yapılıyor?
Yürütülen soruşturmayla ilgili bir
şey söylenemez. Ancak şunu söyleyebiliriz: Gladio soğuk
savaş politikalarının ürünüdür.
Soğuk savaş bitince gizli ordular kapatıldı mı? Bunun
olması için dünyadaki siyasi-iktisadi kamplaşmanın sona ermesi
gerekiyor. Dünya yeniden bir kamplaşma evresindedir. Uluslararası
dengeler yeniden belirlenmektedir.
Türkiye’de olup biteni analiz edebilmek için kafamızı
kaldırıp dünyada neler olduğuna bakmalıyız.
14) Türkiye’de Gladio eylemleri sürüyor
mu?
Trabzon’daki Rahip A. Santorini, Malatya’daki
misyonerler ve İstanbul’daki H. Dink cinayetleri aynı amaca hizmet
etmektedir. Bunlar suikast değil provokasyon eylemleridir.
Azınlıklara suikast yapılacağı istihbaratını içeren “Kafes” adlı
belge de bu amaçla ortaya atılmıştır.
Bunların amacı;
tıpkı bir dönem P-2’nin İtalya’da gerilim stratejisiyle hayata
soktuğu “demokrasinin yeniden doğuş” planına benzer şekilde yapılan
Türkiye’deki hukuksuzluklara Batı kamuoyundan destek bulmaktır.
Evet, SHAPE, CIA ve MI6 kontrolündeki Gladio hâlâ
faaliyettedir.
15) Türkiye’deki “Yeşil Gladio” nedir?
Bunu da
yeni çıkan “Bu Dinciler O Müslümanlara Benzemiyor” kitabımdan
okuyacaksınız.