1.5 milyon sigortalı kayıp
Abone olAraştırmalara göre, 1 milyon 570 bin sigortalı ücretli TÜİK verilerine yansımıyor. Kayıt dışı ise her gün artıyor.
DİSK Araştırma Enstitüsü’nün (DİSK - AR) TÜİK ve SGK
verilerine dayandırarak yaptığı araştırma raporuna göre, 1 milyon
570 bin sigortalı ücretli TÜİK verilerine yansımıyor.
DİSK - AR’ın araştırmasına göre, SGK kapsamındaki zorunlu sigortalı sayısı 11 milyon 255 bin kişi olurken, TÜİK’in 15 Nisan 2010’da açıkladığı ücretli sayısı ise 12 milyon 825 bin kişi.
SGK istatistikleri ile TÜİK’in açıkladığı hanehalkı işgücü
anketi arasında 1.5 milyon kişilik bir fark olduğu tespit edilen
araştırmada, TÜİK verilerinde yüzde 15’lik bir kayıp olduğu, bu
oranın işsizlik rakamlarına yansıtıldığında resmi işsiz sayısının 4
milyon 145 bine, geniş tanımlı işsiz sayısının ise 6 milyon 740
bine ulaştığı iddia edildi.
3 MİLYON 76 BİN KİŞİ KAYIT DIŞI
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Araştırma Enstitüsü
DİSK-AR, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Sosyal Güvenlik Kurumu
verilerine dayandırarak yaptığı araştırma raporunu yayınladı.
DİSK-AR’ın Sosyal Güvenlik Kurumu Ocak 2010 aylık istatistik
bülteni verilerine göre, eski SSK, bugünkü SGK 4a kapsamındaki
zorunlu sigortalı sayısı 9 milyon 30 bin. Eski Emekli Sandığı,
bugünkü SGK 4c kapsamındaki zorunlu sigortalı sayısı 2 milyon 225
bin. Toplamda işteki durumu ücretli olan ve SGK kapsamındaki
zorunlu sigortalı sayısı 11 milyon 255 bin. Aynı dönem için TÜİK
tarafından 15 Nisan 2010 tarihinde açıklanan verilere göre, ücretli
sayısı 12 milyon 825 bin. Bunların 3 milyon 76 bini herhangi bir
sosyal güvenlik kurumu kapsamında değil. Yani kayıtdışı. SGK
kapsamındaki kayıtlı ücretli sayısı ise 9 milyon 749 bin. SGK
tarafından gerçek olarak tutulan Sosyal Güvenlik istatistikleri ile
TÜİK’in açıkladığı hanehalkı işgücü anketi arasında 1.5 milyon
kişilik bir fark var.
ADRESE DAYALI NÜFUS SİSTEMİ SAYIYI
AZALTIYOR
Rapora göre TÜİK, Hanehalkı İşgücü Anketi’nin oransal sonuçlarını
Nüfus sayısı ile çarparak işsiz sayısını veriyor. Adrese Dayalı
Nüfus Sistemine geçişle birlikte o güne kadar yapılan nüfus
kestirimi yanlış kabul edilmiş oldu. TÜİK, ADNS’ye geçmeden önce
Türkiye’nin 2010 nüfusunu 76.5 milyon olarak tahmin ediyordu. ADNS
ile 2010 Ocak ayında nüfusumuz 71 milyon. Arada yaklaşık yüzde
8’lik bir fark var. Bu da sosyal güvenlik sistemindeki kayıp nüfus
hakkında bir fikir veriyor. Çünkü bu sisteme geçiş ile birlikte
Türkiye kayıtdışı nüfus olgusunu benimsemiş durumda. Bu nedenle
TÜİK verileri güven vermiyor.
İŞYERİNİ KAPATAN SAYISI 5 BİN KİŞİ ARTTI
DİSK-AR’ın TÜİK’in Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçları üzerinden
yaptığı hesaplamaya göre, 2010 Ocak döneminde (Aralık 2009, Ocak,
Şubat 2010) geçtiğimiz aya göre, işsiz sayılanların sayısı 23 bin
kişi artarak 715 bine, güvencesiz ve geçici iş ilişkisi nedeni ile
işini kaybedenlerin sayısı 126 bin kişi aratarak, 1 milyon 171
bine, iflas eden veya işyerini kapatanların sayısı da 5 bin kişi
artarak 282 bin kişiyi yükseldi. Bu verilere göre krizin etkileri
giderilmediği gibi derinleşmeye devam etti.
2 MİLYON 228 BİN KİŞİ İŞ ARAMAKTAN UMUDUNU
KESTİ
Araştırmaya göre, Türkiye açısından işsizlik verileri ile ilgili
olarak giderek önemini artıran kesim, işe başlamaya hazır olup, iş
bulmaktan umudunu kestiği için iş aramayan ve bu nedenle işsiz
sayılmayanlar ile diğer nedenlerle işe başlamaya hazır olup, iş
aramayan ve bu nedenle işsiz sayılmayanlar. Bu durumda olan kişi
sayısı 10 yıl önce son derece azken, bugün neredeyse toplam işsiz
sayısına yakın bir düzeye ulaştı. 2004 yılında sayısı 1 milyon 100
bin olan işe başlamaya hazır olup son 3 aydır, başta umutsuzluk
olmak üzere çeşitli nedenlerle iş arama kanallarından birini
kullanmayan bu nedenle işsiz sayılmayanların sayısı, 2010 yılının
Ocak ayında 2 milyon 228 bin düzeyinde. Bu rakam ele alındığında
genel tanımlı bir işsizlik oranına ulaşılıyor. Bu hesaplamaya göre
işsiz sayısı 3 milyon 591’den 5 milyon 839 bine yükselirken,
işsizlik oranı yüzde 14.51’den yüzde 21.63’e çıkıyor.
KÖYE DÖNÜŞ, TARIMDA İSTİHDAMA DÖNÜŞ OLARAK
YANSIDI
Rapora göre genel tanımlı (GT) işsizlik verilerine çeşitli
nedenlerle tam zamanlı çalışamayanlardan oluşan, eksik istihdam
sayıları ilave edildiğinde, işsiz ve yetersiz istihdam edilenlerin
toplam istihdama oranı yüzde 26.1’i buluyor. Araştırmaya göre
İşsizlik verileri açısından bir başka çarpıcı olgu, tarımda
alanında istihdamda yaşanan artış. Türkiye’deki istihdam içerisinde
tarımın payı yapısal uyum politikalarının sonucunda 2000’li
yıllarda radikal bir biçimde azaldı. Buna karşın tarımda geçtiğimiz
yılın ocak ayına göre 697 bin kişilik artış, krizin olumsuz
etkisinin bir sonucu. Araştırmaya göre, köye dönüş, krize karşı bir
sığınma olarak algılanmalı. Bu durum, işgücü istatistiklerine
istihdama dönüş olarak yansıdı.
8 MİLYON ÜCRETLİNİN HİÇBİR İŞ GÜVENCESİ YOK
TÜİK verilerine göre ücretlilerin 3 milyon 76 bin
kişisi kayıtdışı. Bununla birlikte SGK verilerine göre 30 kişiden
az çalışanı olan ve bu nedenle iş kanunun iş güvencesi
maddelerinden yararlanamayan ücretlilerin sayısı 4 milyon 668 bin
kişi. TÜİK verileri ile SGK verileri arasındaki uyumsuzluk, SGK
verileri esas alınıp düzenlendiğinde toplamda 8 milyon ücretlinin
herhangi bir iş güvencesi yok. Bu rakama ise 6 aydan az süredir
çalışanlar dahil değil.
KRİZİN FATURASI İŞSİZLİK OLARAK ORTADA
DURUYOR
Rapor’un sonuç kısmında, işsizlik olgusunun, krizin en ağır
faturası olarak Türkiye’nin üzerine çöktüğü görüşüne yer verildi.
Araştırmanın sonuç kısmında şu düşünceler dile getirildi: “Krizi
kendileri için fırsata çeviren servetlerini katlayan işverenlerin
yanında, bugün işsiz kalan, ücretleri düşürülen, ücretsiz izinlere
mahkum edilen milyonların sesi duyulmamaktadır. Türkiye’de
Başbakanın dediği gibi emek sömürüsü vardır ve bu durumun sorumlusu
sendikasız, sigortasız, güvencesiz çalışma yaşamını kendine amaç
edinen hükümettir. İşsizliğin insanların üzerindeki en büyük şiddet
haline geldiği bu süreçte, hükümetlere düşen işçiye iş sağlamaktır.
“
İŞSİZLERİN DURUM TABLOSU
İşsizlerin durumu oran nüfus:
Çalıştığı iş geçici olup işi sona eren yüzde 32.6, 1 milyon 171 bin
kişi
İşten çıkartılan yüzde 19.9, 715 bin kişi
Kendi isteği ile işten ayrılan yüzde 15.2, 546 bin kişi
İşyeri kapanan /iflas eden yüzde 8, 287 bin kişi
Ev işleriyle meşgul yüzde 7.3, 262 bin kişi
Öğrenimine devam eden veya yeni mezun yüzde 7.6, 273 bin kişi
Diğer neden yüzde 9.4, 338 bin kişi
Rakamlarda TÜİK verileri esas alınmıştır.