15 Kasım 2012 Basın Özeti
Abone ol'Türkiye AB yolunda devam etmeli' diyen Financial Times'tan İngiltere ya da İsveç tipi üyelik önerisi, İsrail'in Gazze'ye topkeyün saldırısının yaratacağı riskler ve 'hamilelikte çok az alkol almak bile çocukların zekasını etkiliyor'
Financial Times, bugün başyazılarından birini Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerine ayırıyor.
Gazete, katılım müzakerelerinde yeni bir ivmenin Türkiye'nin dönüşümüne yardımcı olacağı görüşünde.
Financial Times Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidardaki on yılında Türkiye'nin gösterdiği ekonomik ve siyasi kalkınmadan dolayı gurur duymakta haklı olduğunu söylüyor. Ancak gazete, bu dönüşümün itici gücünün, Ankara'nın Avrupa Birliği'ne girme arzusu olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de haklı olduğunu belirtiyor ve şöyle devam ediyor;
"Gül'ün dün bu gazetede yayımlanan sözleri Türkiye'nin geleceği açısından hayati önemdeki bir tartışmayı canlandırmalı. Her beş Türk'ten sadece biri bir gün Avrupa Birliği vatandaşı olacaklarına inanıyor. Fransa, Almanya ve Kıbrıs'ın baskısı altında katılım müzakereleri iki yıldır donmuş halde. Erdoğan hükümetinin, katılım sürecinin başında kat edilen ilerlemeden geri adım atması da tesadüf olamaz."
'Erdoğan eleştirilere tahammülsüzleşti'
Türkiye'de İfade özgürlüğü ve basın üzerindeki baskıların katlandığını belirten Financial Times, onlarca gazetecinin, aylarca yargılanmadan hapiste tutulduğuna dikkat çekiyor. Gazete, bir gözü 2014'teki cumhurbaşkanlığı seçiminde olan Erdoğan'ın da, giderek artan oranda eleştirilere tahammülsüz davrandığı görüşünde.
Financial Times ayrıca, Erdoğan'ın kendisini muhafazakâr ve milliyetçi oyları almak için konumlandırdığını söylüyor ve şöyle devam ediyor;
"Erdoğan katılım sürecinde kaldırılan idam cezasını geri getirmekten bile söz etti. Avrupa Birliği'nin böyle temel değerlerinden birini reddetmesi pek olası değil. Sonuçta, Erdoğan 2023'e dek Avrupa Birliği üyeliğini kovalamayı taahhüt etti. Ancak katılım süreci durduğu ve Türkiye'de muhalefet işlevsiz kaldığı sürece, Erdoğan'ın iktidarını denetleyecek çok az şey olacaktır."
İngiltere ya da İsveç tipi üyelik
Financial Times, bazı Avrupa Birliği ülkelerinin Türkiye'nin üyeliğine şiddetle karşı çıkmaya devam edebileceğini, ancak bunun her durumda yıllar sürecek müzakerelerin yeniden başlamasını önlememesi gerektiğini belirtiyor.
Gazete görüşmeler bittiğinde Avrupa Birliği'nin de çok farklı bir yer olacağını kaydediyor.
Avrupa Birliği'nde şimdiden, Euro Bölgesi üyeleri ve diğerleri şeklinde iki katmanlı bir yapı oluştuğuna dikkat çeken Financial Times, Türkiye'ye örneğin İngiltere ya da İsveç'inkine benzer bir statü vermenin kabul edilebilir olacağını vurguluyor. Yazı şu şekilde sona eriyor;
"Genişleme, şimdiye dek Avrupa Birliği'nin en başarılı politikası. Bir dönemin baskıcı ülkelerinde demokrasi ve refahı teşvik etme aracı oldu. Türkiye sonunda tam üyeliği elde edemese bile, katılım süreci Türkiye'yi vatandaşları için daha iyi bir yer ve Avrupa için daha iyi bir ortak haline getirecektir"
İsrail saldırısının riskleri
Guardian'ın manşetinde, İsrail'in Hamas'ın askeri kanat lideri Ahmet Cabari'yi bir hava saldırısında öldürmesinden sonra bölgede artan gerilim var.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun "Gerekirse operasyonu genişletebiliriz" dediğine dikkat çeken gazete, Mısır ve İran'ın kınadığı saldırının, yeni çatışmaları beraberinde getirebileceği korkularını arttırdığına dikkat çekiyor.
Gazetenin yazarlarından Harriet Sherwood, Gazze'ye karşı bir İsrail saldırısının risklerle dolu olduğunu vurguluyor. Yazar, Gazze'de ortaya çıkan ve büyük ölçüde Hamas'ın denetimi dışında kalan radikal örgütlerin, böyle bir saldırının yol açacağı sonuçları tahmin edilemez hale getirdiği görüşünde. Sherwood şöyle devam ediyor;
"Hamas'ın kendisi de aşırılık yanlısı örgütlerin baskısını hissediyor. Bu örgütlerin üyeleri Hamas'ın, iktidarın rahatlığı ve ayrıcalıkları karşılığında İsrail'e karşı silahlı direnişi terk ettiğini savunuyor. Söz konusu örgütlerin, İsrail'in El Kaide'ye benzer bir ideolojiyi benimsediğini söylediği, Gazze'nin hemen güney ucunda bulunan Mısır'ın Sina bölgesindeki militanlarla yakın ilişkileri var. Geçmişte, şiddet olaylarının artmasından sonra bir dizi ateşkes sağlayan Mısır hükümetinin arabulucularını dinlemeye de gönülsüzler"
Guardian yazarı ayrıca, muhtemel risklerden biri olarak, Hamas'la ideolojik akrabalığı bulunan, Mısır'ın yeni hükümetinin tutumuna dikkat çekiyor. Gazze'ye olası bir saldırının, İsrail ve Mısır arasındaki barış anlaşmasını bile tehdit edebileceğini söylüyor.
Sherwood, Lübnan'daki Hizbullah Örgütü'nün de dayanışma için harekete geçebileceğini belirtiyor.
'Hamilelikte çok az alkol bile zararlı'
Independent'ta bir sağlık araştırması dikkat çekiyor.
Oxford Üniversitesi'nde yapılan araştırmaya göre, hamilelik döneminde alınan çok az alkol bile, çocukların zekâ düzeylerini olumsuz etkiliyor.
4 bin anne ve çocukları üzerinde yapılan çalışmada, haftada bir bardak şarap içmenin bile çocukların IQ düzeylerini iki puana kadar düşürdüğü sonucuna varıldı.
Habere göre, araştırmada bireylerin alkolü vücutlarından ne kadar hızlı attığını belirleyen dört farklı genetik değişken ele alındı.
Çalışmaya katılan sekiz yaşındaki çocukların zeka düzeyleri ölçüldüğünde de, en olumsuz etkilenenlerin anne karnındayken alkolü vücuttan en yavaş atan çocuklar olduğu saptandı.
Haberde görüşlerine yer verilen Diyetisyen Catherine Collins, "Bu bir tür gen piyangosu. Çocuğunuzun belirli bir gen profili varsa, alkol alımı düzeyi ne olursa olsun çocuğun zekâsını etkiliyor. Eğer, bu gen profili yoksa etki görmezden gelinebilir düzeyde. Ama bu büyük bir eğer." diyor.
Nadir hayvanları kopyalama planı
Guardian'daki bir haberde de Brezilyalı biliminsanlarının, hayvanat bahçelerine vermek için soyu tükenmekte olan bazı hayvanları kopyalamayı planladığı belirtiliyor.
Haberde çevrecilerinse, kopyalamanın nadir bulunan hayvanlara yönelik bir talep yaratacağı ve dikkatleri hayvanların yaşam alanlarının korunmasından uzaklaştıracağı gerekçesiyle karşı çıktığı söyleniyor.