15 Ekim tarihi MHP'li Vural'ı çıldırttı
Abone olOktay Vural, hükümetin tehdit edildiğini ileri sürerek, ''15 Ekim'e kadar süre vermişler. Kimsin lan sen?" dedi.
Partisinin Rize İl Teşkilatına katılımlar nedeniyle Tek Gıda-İş
Sendikası salonunda düzenlenen programda konuşan MHP Grup
Başkanvekili Oktay Vural, çözüm ve barış süreci adı altında ortaya
konan tablonun Türkiye'yi çözülmeye doğru götürdüğünü iddia
etti.
Vural, "Rize'ye gelirken yol boyunca üst geçitlere şehit ismi
verilmiş. Şehitlerimiz büyük bir mücadele sürdürdü. PKK
paçavralarını görmek veya PKK terör örgütünün asayiş birimleri
kurarak yol kontrolleri yapması için mi bu mücadeleyi sürdürdük? Bu
tablo utanç verici bir tablodur. Böyle bir tablo içerisinde
Türkiye'de maalesef çözüm ve barış süreci adı altında maalesef
devlet doğu ve güneydoğudan çekiliyor. İşin çok üzücü tarafı odur.
Egemenlik bölünmez bir bütündür. Devletin otoritesi her yerde
geçeli olacak. Rize'nin iradesi Diyarbakır'da geçerli olacak,
Diyarbakır'ın İstanbul'da geçerli olacak. Ayrılmaz bir bütün. Bu
coğrafyayı birlikte vatanlaştırdıysak, bu vatan Türk vatanı
demişsek, bu coğrafyayı bölerek birilerinin Kürdistan adlandırması
karşısında 'Hayır' dememiz gerekiyor" diye konuştu.
"BİRŞEYLER Mİ İMZALADINIZ, ÇIKIP ANLATIN MİLLETE"
Milli mücadelede barış anlaşması olarak ortaya konan Sevr'in
yırtılarak Lozan'ın gerçekleştirildiğini hatırlatan Vural,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi kalkıp AKP'nin çözüm ortağı BDP ve PKK diyor ki, Lozan'ı
yeniden yazmamız lazım. Ne oldu? Savaş verdik, mağlubiyet mi oldu?
Bir yerlerde bir şeyler mi imzalandı? Dili bir karış olan AKP
kılavuzları maalesef BDP, PKK ve Kandil'in bu ifadeleri karşısında
susuyor. Soruyorum; acaba bir şeyler mi imzaladınız? Çıkın anlatın
millete. Başbakan gelip Rize'de 'Ey Rizeliler çözümüm budur' diye
anlatsın. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı geliyor, 'Merak
etmeyin' diyor ama yanda paçavralar asılmaya başladı. Böyle bir
aymazlık olabilir mi? Bu millet AKP'den, çözüm dediği şey nedir
bunun cevabını bekliyor."
"KİMSİN LAN SEN? KENDİNİ NE ZANNEDİYORSUN?"
Bu süreçte Türkiye'nin geldiği noktada hükümetin tehdit edildiğini
öne süren Vural, şunları söyledi:
"Biri kalkıyor hükümeti tehdit ediyor. Kandil, İmralı'da terörist
başı, BDP tehdit ediyor. Ama maalesef kimse kalkıp, 'Sen kimsin?'
diyemiyor. 15 Ekim'e kadar süre vermişler. Kimsin lan sen? Kendini
ne zannediyorsun? Bunlara dur diyebilecek bir iradeye ihtiyaç var.
Görülmektedir ki AKP ucu açık bir süreç içerisinde PKK terör
örgütünün bütün istek ve arzularını yerine getirme konusunda bir
mutabakata varmış. Bugün gelinen noktada, 'Öcalan'ın serbest
bırakılması, varılan mutabakata uyulması' diye söyleniyor. Rize'ye
gelip gidenlere soruyorum; Siz Rize'ye ve Türkiye'ye karşı
sorumlusunuz. Çıkın açıklayın, bu mutabakat nedir? Nerede
imzaladınız? Sevr'in 62 ve 64'üncü maddeleri çerçevesinde Kürdistan
kurulması çerçevesinde bir mutabakata mı vardınız? Terörist başının
serbest bırakılması için bir mutabakata mı vardınız? Bu mutabakata
uyulsun diyorlar, demek ki İmralı'da yazılı mutabakat var. Kim
dayatıyorsa, ne yapıyorsa Başbakan sen Türkiye Cumhuriyeti'nin
Başbakanısın, dik dur. Mecbur ve mahkum bırakan kimlerdir? Böyle
bir zul görmedik."
"HÜKÜMETİN TEHDİT EDİLMESİNDEN ZUL DUYUYORUM"
Vural, "Yok mu devletin bir gücü bunları kulağından tutup
getirecek? ABD Usame Bin Ladin'i gidip Pakistan'da buluyor da benim
devletim gidip Kandil'de bulamıyor mu? 134 kişi Türkiye'yi nasıl
tehdit eder? Böyle utanç verici bir tablo olur mu? 15 Ekim'e kadar
süre veriyormuş. Devlet olsam ben de sana 1 Ekim'e kadar süre
veriyorum, tepene binerim. Gidersin Kandil'de binersin. Hükümetin
bu şekilde tehdit edilmesinden zul duyuyorum" dedi.
"MAALESEF AKP ÖCALAN'IN İPİNE SARILMIŞ"
AK Parti'nin Öcalan'ın yol haritasının takipçiliğini yapmakla
suçlayan Vural, "Maalesef AKP Öcalan'ın ipine sarılmış. Milletin
iradesini alıp Öcalan'ın görüşlerinin gerçekleşmesi için adım
atıyorlar. Bir düşünün; PKK için hayal olanlar AKP sayesinde gerçek
oluyor. 3-5 veya 10 yıl önce bunları hayal edebilir miydiniz? Ama
gerçek oldu. Teröristlerle kucaklaşanlarla, 'Ne görüşeceğim,
bunların dokunulmazlığını kaldıracağım' dedi, maalesef yol arkadaşı
oldular. Başbakan, iktidara gelirken 'Beraber yürüdük biz bu
yollarda' dedin. Şimdi onları bıraktın, BDP ile Öcalan ile beraber
yürüyorsun" diyerek sözlerini noktaladı.
Vural, partisine Rize Belediyesi Meclis üyesi Fahrettin Erbaş ile
diğer bazı isimlere rozet taktı, hatıra fotoğrafı çektirdi.