15 Ekim 2012 Basın Özeti
Abone olİskoçya'nın bağımsızlık referendumu ile ilgili dönemeçle ilgili ayrıntılar... Yerden 39 kilometre yukarından yapılan atlayış ve Türkiye'nin Suriye krizindeki yerine ilişkin analizler gazetelerin satırlarında...
Birleşik Krallık tarihi için önemli bir adım... Türkiye-Suriye
ilişkilerine ilişkin analizler... Tarihi serbest düşüş atlayışı...
Bunlar İngiltere'de bu sabahki gazetelerdeki satırlardan...
İngiltere Başbakanı David Cameron bugün İskoçya'nın başkenti Edinburg'a gidiyor.
Başbakan Cameron ile İskoç ulusalcı hareketinin lideri Alex Salmond'ın bugün tarihi olarak nitelenebilecek bir belge imzalaması bekleniyor.
Belgenin ne olduğunu Guardian'ın satırlarında okuyoruz.
“35 maddelik bir anlaşma bu. Bir anlamda Londra'dan İskoçya'ya
teslim edilen bir ehliyet.”
“Anlaşma uyarınca, İskoçya yerel parlamentosu bölgenin bağımsızlığı için referandum düzenlemeye yetkili kılınacak.”
Guardian Gazetesi, böyle bir uzlaşmaya varmak için gerek Londra'nın gerekse İskoç bağımsızlıkçı kadrosunun tavizler verdiğini; örneğin İskoç bağımsızlık yanlılarının oy pusulasında ikinci orta yollu bir sorunun da olması talebinden vaz geçtiğini, Londra'nın da 16 ve 17 yaştakilerin de oy kullanmasını kabul ettiğini belirtiyor.
Financial Times'ın birinci sayfadan ama küçük bir şekilde gördüğü buluşma Guardian'a göre İskoçya ile 1707 yılında, yani bundan yaklaşık 300 yıl önce Birlik Sözleşmesi'nin imzalanmasından sonra taraflar arasındaki ilişkilerin en tarihi anını ifade ediyor.
FinanicalTimes Gazetesi başka büyük bir siyasi pazarlık olduğunu bildiriyor ama bu pazarlık İskoçya ile ilgili değil.
Habere göre, bu öyle bir pazarlık ki, sonucu Muhafazakar Parti'nin bundan sonraki seçimi kazanıp kazanamayacağını bile belirleyebilir.
"Al parayı ver koltuğu”
"Önde gelen Muhafazakar Partililer, Liberal Demokratların lideri Clegg'e sunulmak üzere cürretkar bir teklife şekil veriyor. ‘Al parayı ver koltuğu’ planı, Liberal Demokrat liderin devletten gelecek milyonlarca sterlinlik parti yardımı karşılığında seçim bölgelerinin sınırları ile ilgili Muhafazakarların avantajına olan düzenlemeyi desteklemesi hesabına dayanıyor."
Financial Times devamla şöyle diyor: "Muhafazakar Parti'nin önde gelenleri Financial Times'a büyük mali sıkıntı içinde olan Liberal Demokrat Parti'nin gelecek aylarda böyle bir öneriye sıcak bakacağına inandıklarını söyledi."
Financial Times'daki haberde parlamento üye sayısının 650'den 600 indirilmesini öngören düzenlemenin Muhafazakar Parti'ye 15-20 koltuk kazandırabileceği belirtiliyor.
Seçim bölgelerinin sınırlarının gözden geçirilmesiyle ilgili çalışmanın daha önce de gündeme geldiğini hatırlatan Financial Times, Liberal Demokratların lideri Clegg'in bu düzenlemeyi torpilleyeceklerini Ağustos ayında açıkladığını belirtiyor.
Gazete, Liberal Demokratların birincil seçim vaatleri arasında olan Lordlar Kamarası reformunun Muhafazakar Partililerin tavrı nedeniyle yapılamamasının Liberallerin bu misillemesine neden olduğu belirtiliyor.
"Türkiye için risk alma zamanları değil"
Independent Gazetesi, Türkiye'nin hava sahasını Suriye'ye kapatmasını baş makalesinde işliyor.
"Türkiye Suriye'den büyün uçuşlara hava sahasını kapattığını dün açıkladı. Bunu Şam'ın aldığı benzer bir karara misilleme olarak yaptı. Suriye, o karanını Türkiye bir Suriye uçağını Ankara'ya inmeye zorladığı için almıştı. Bunlar bölgesel gerginliğin yeni aşamaya yükselmesi değil sadece, Suriye'nin kuzey ve batıya açılan hava koridorlarından birinin de kapanması anlamına geliyor. Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkileri zaten uçak krizinden önce de kopma noktasına geldiği söylenebilir. Suriye'den açılan ateş bu ay içinde Akçakale'ye düşmüş Türk ordusu karşı ateş açmıştı. Böyle bir şeyin tekrarı halinde hükümeti sınır-ötesine güç gönderme yetkisi veren tezkere kabul edilmişti. Genel hatlarıyla, dahli olmadan patlak veren bir kirizin yansıması karşısında Türkiye, övgüye layık bir şekilde kendini dizginledi. Asgari düzeyde yükselen şikayetler eşliğinde 80 bin Suriyeli mülteciyi barındırıyor. Akçakale sonrasında Türkiye gece boyunca misilleme yaptı; sonra tezkereyi çıkarttı ama yeni bir adım atmadı; Akçakale'de olanları sert şekilde kınadı ama NATO'dan ittifak sözleşmesinin beşinci maddesini işleme koymasını istemedi. Göreceli olarak temkinli hali Suriye uçağının indirilmesini özellikle daha problemli hale getirdi. Suriye uçakta silah olduğu iddiasını reddetti. Rusya, gecikme sonrasında kargonun radar parçası olduğunu açıkladı. Ama burada iki nokta önemliydi. Birincisi Rusya'nın Suriye'ye bu malzemeleri gönderip göndermemesi gerektiği ile ilgili... Zira bu malzemeler teknik olarak yasal nitelik taşıyor ancak askeri alanda da kullanılabileceği biliniyor. İkinci nokta ise Türkiye'nin kargonun yasa-dışı silah olduğunu gösterecek bir kanıt sunamaması. Türkiye uçağı indirerek büyük risk aldı. Eğer silah yoksa bu Türkiye'nin istihbarat kalitesinin sorgulanmasına yol açacağı gibi karar alma sürecinin sağlığının da sorgulanmasına yol açıyor. Her iki durum da böyle hassas bir dönemde güvenilirlik doğurmuyor."
Suriyeli mülteci krizinde Türkiye
FinancialTimes Türkiye ve Suriye kaynaklı mülteci krizinde gelinen noktayı aktardığı haberinde, Türkiye’nin Suriye'deki çatışma ve bombardımandan kaçanların sayısıyla baş edemediğini duyurduğunu aktarıyor.
"Geçen cuma Türkiye'deki Suriyeli mülteci resmi sayısı 98 bin 506'ydı. Bu kişiler 14 kampta kalıyor. Bu sayı, Ankara'nın "psikolojik sınır" dediği sayıya çok yakın. Bir Türk yetkili 'Kamp yapımının Suriyeli sivillere uygulanan şiddetin hızına ulaşamadığını' söyledi. İnsan Hakları İzleme Örgütü yayımladığı yeni raporda Ankara'yı bazı mültecileri ülkeyi almadığı için eleştirdi. Türk yetkililer bu iddiayı reddediyor. Ankara'nın sınırda BM destekli tampon bölge arayışı yaygın uluslararası destek almadı; en dikkat çeken de Barack Obama yönetiminin destek vermeyişi oldu."
İran’a yaptırım
DailyTelegraph Avrupa Birliği'nin İran'a yeni yaptırımlara bugün şekil vereceğini iddia ediyor.
Diplomatik kaynakların, Luxembourg'da bugün yapılacak toplantıda üye ülkelerin "sert bir ambargo paketini" oluşturacak.
Daily Telegraph, AB'nin yeni ambargo paketinde gaz, bankacılık ve deniz taşımacılığı ile ilgili yaptırımlar olduğunu yazıyor.
“İnsan için dev adım”
39 kilometreden yapılan serbest düşüş gazetelerin ilk sayfalarında.
Küçük bir hatırlatma: Avusturyalı Felix Baumgartner özel kıyafetleriyle dün hem en yüksek serbest düşüş rekorunu kırdı hem de ses duvarını araçsız geçen ilk insan oldu.
Söz konusu olan yükseklik yerden 39 kilometre olunca... yarı-yörünge ortamı var. Avusturyalı maceraperesti havada gösteren fotoğrafı kullanan Guardian ünlü bir söze atıfta bulunuyor.
Geçenlerde hayata gözlerini yuman astronot Neil Armstrong 1969’da aya çıktığında "İnsan için küçük, insanlık için dev bir adım" demişti.
Astronotvari kıyafetiyle semadan aşağıya atlayan maceraperestin yarım sayfayı kaplayan fotoğrafının köşesine Guardian, bunun için "dev bir adım" cümlesini yazıyor.
Times "Dünyaya düşen adam, Felix" diyor; keza Daily Telegraph da öyle... Independent da "İşte o düşüşü yapan" diyor... "39 kilometre aşağıya atladıktan sonra rahat bir iniş yaptı."